Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu memlekette her kafasına esen iyi para kazanıyor diye kuaför dükkanı açamaz.

        Açabilmesi için ustalığını kanıtlayıp ustalık belgesi almak gerek.

        Aynı şekilde elektrikçi dükkanı da açamaz, marangoz da...

        Normal koşullarda sertifikasını cebine koymayan taksi şoförlüğü bile yapamaz.

        Hele eczane açmak... İlaç fabrikası kuracak sermayen olsa bile eğer eczacılık eğitimi almış bir sorumlu müdürün yoksa otur kendine başka bir iş düşün.

        Mümkünü yok yaptırmazlar adama.

        Ama cebinde paran varsa, hem de en lüksünden bir otelin sahibi ve işletmecisi olabilirsin...

        İster 100 kişilik, ister 1.000 kişilik.

        Bastır parayı gücünün yettiği turistik tesis senin olsun.

        Biliyorum şimdi ne alaka diyeceksiniz.

        Turizmin hali meydanda.

        TURİST KARABORSA

        Yabancı turist karaborsaya düşünce, turistik tesislerin ciddi bir bölümü “zararın neresinden dönülürse kardır” anlayışıyla satılığa çıkarıldı.

        Sahiplerinin yaşadığı ekonomik darboğazın durumuna paralel olarak fiyatları düştükçe düşüyor.

        İşte tam bu noktada, parası bol yatırımcılar çıkıyor ortaya.

        Yok pahasına birer birer güzelim tesislere konuyorlar.

        Bazıları işi ciddiye alıp, bu işletmeleri yine profesyonellere teslim ediyorlar.

        Onlara bir sözüm yok.

        Ama bazıları dümene ya kendileri geçiyor, ya da çocuklarına teslim ediyorlar işletmelerini. Sıkıntı da zaten bu.

        Her gelen müşteriyi “yolunacak kaz” gibi gören bu zihniyet yüzünden o karaborsadaki yabancı turist bile arkasını dönmeden terkedip gidiyor ülkeyi.

        Hem de bir daha gelmemek üzere.

        Oysa ki o turistik tesisler turizmin aynası.

        Gelen turist memnun ayrılırsa yeni turistlerin kapılarını açar.

        Yoksa gelmeyi niyetlenenleri bile caydırır.Doğal olarak böyle durumlar zaten can çekişmekte olan turizm sektörü için içeriden alınmış bir darbeden başka bir şey olarak tanımlanamaz.

        Oysa pek çok iş kolunda olduğu gibi, turizm sektöründe de işletmelere bu riski ortadan kaldıracak koşullar getirilse, bu görünmeyen tehlike en aza indirilmiş olur.

        Diğer Yazılar