Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Süper Lig’de yer alan takımlarımız endüstriyel futbolda söz sahibi oldular. En az 3-4 tanesi Avrupa’nın önde gelen 15 takımın hemen ardından sayılabilir. Mali güçleri, sahip oldukları tesisler ve futbolculara verdikleri ücretler dikkat çekiyor.

        DEĞERİ KALİTE GETİRECEK

        Gelirlerin artması, rekabet ortamının büyümesi en önemlisi, Futbol Federasyonu’nun kulüpleri denetim altına alması önümüzdeki yıllarda tablonun daha da iyileşeceği işaretini veriyor. Bugüne kadar sorumluluktan kaçan yöneticiler, artık diledikleri gibi hareket edemeyecekler.

        UEFA ve TFF’nin yaptırımları, gelirgider dengesini en önemli koşul olarak dayatıyor. Süper Lig’deki yeni anlayış kaliteye de yansıyor. Yönetimsel değişim beraberinde tesisleşmenin de önünü açtı. Artık, kulüpler modern spor yerleşkelerine sahipler. Üstelik, yeni statlar kentlere ve kulüplere maddi bir değer katmaya devam ediyor. Birçok takımın sahip olduğu tesisler, Avrupa’nın önündedir demek iddialı bir söz olmaktan çok öteye geçmiştir.

        Ulusal markalarımız Barcelona, Manchester United ve basketbolda Euroleague’e sponsor oluyor. Kendi değerlerini yaratan kurumlar çekici güç oluyorlar. Futbolumuzun kendi değerini yaratması, kaliteli ürünle olasıdır. Bunu gerçekleştirdiğimizde de sponsorların birbiriyle yarışacakları kaçınılmaz…

        SİSTEM, ‘GELECEK’ DEMEKTİR

        Şimdi, Futbol Federasyonu’ndan beklenen en önemli girişim altyapı sisteminin kurulmasıdır. Yetişmiş insan kaynağını iyi değerlendirmek için yapılacak projeler futbolun geleceğini belirleyecektir.

        Bugün Avrupa’nın yüzölçüm ve nüfus olarak küçük ülkesi Portekiz’in kazandığı paralar ortada. Yine ekonomik sıkıntılarla baş etmeye çalışan İspanya’nın Avrupa futbolunda elde ettiği başarı ve kazanımları baş döndürücü büyüklükte. Tüm bu örnekler göz önüne alındığında, Türkiye’nin kulüpler bazında ve ulusal takımlar olarak sıçrama zamanı gelmiştir.

        Eğitimli kadroların gerçekleştireceği, tüm ülkeyi kapsayan sistemli büyüme ve üretim planlaması 5-10 yıl sonrasının başarılı ürünleri olarak ortaya çıkacaktır. Yeter ki, futbolu yönetenler bu gerçeği görsün ve inansınlar…

        YERLİ ANTRENÖRLER GÖREVE

        Teknoloji yaşamın her alanında yer alıyor. Eskiden ulaşılması zor gibi gözüken bilgiye bilgisayarınızın bir tuşuyla sahip olabiliyorsunuz. Spor adamları da artık bu teknolojiyi kullanarak, kendi gelişimlerine ve oyuncularının performansına katkıda bulunuyorlar. Süper Lig’de mücadele eden takımların teknik direktörlerine baktığımızda yerli çalıştırıcıların önde olduğunu görüyoruz. Çoğu, verdikleri röportajlarda bilgisayarların önemini vurguluyor. Teknolojiyi futbolla buluşturan spor adamları ekip çalışması ile büyük işler başarıyorlar. Pratik bilgilerini bilimsel verilerle pekiştiriyorlar.

        Yöneticilerin, Avrupa’da teknik adam arama sevdasına son verme zamanının geldiğini artık söyleme zamanı. Kendi çocuklarına güvendiklerinde, başarının geleceğinden emin olsunlar.

        KAZANANLAR HEP YERLİ

        Süper Lig’de son 9 yıla baktığımızda, yerlilerin başarısı çarpıcı bir sonuç olarak dikkat çekiyor…

        2007- 2008’den bu yana şampiyonluk kupasını kaldıran takımların çalıştırıcıları yerli isimler şöyle: Cevat Güler (G.Saray), Mustafa Denizli (Beşiktaş), Ertuğrul Sağlam (Bursa), Aykut Kocaman (F.Bahçe), Fatih Terim (G.Saray), Ersun Yanal (F.Bahçe), Hamza Hamzaoğlu (G.Saray), Şenol Güneş (Beşiktaş).

        Diğer Yazılar