Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Zürih dün Fenerbahçe şenliğine tanıklık etti. Sahanın neredeyse çoğunluğunu Türk izleyiciler doldurmuştu. Alınan galibiyet Sarı- Lacivertliler’i Avrupa gruplarına taşırken, taraftarları da mutlu etti.

        Fenerbahçe, İstanbul’da aldığı 3-0’ lık skorla işi garantilemişti. İsviçre’nin genç ekibi Grasshoppers kalite olarak Sarı-Lacivertliler’in altında bir takım. Dün rövanş karşılaşmasında bir kez daha bunu gördük. Oyunu istediği gibi yönlendiren, tempoyu ayarlayan Fenerbahçe oldu.

        Doğal olarak kendilerini fazla riske sokmak istemediler. İlk 30 dakika oyunun tüm inisiyatifini rakip takıma bırakan Fenerbahçe, kendi yarı alanından çıkmayı dahi düşünmedi. Bu taktik rakibin ne yapacağını görmek ve onları yormak anlamında normal bir anlayıştı.

        İkinci yarıyla birlikte oyunun kontrolü tamamen ekibimizin eline geçti. Zaman zaman iyi paslar yaptılar. Topa sahip olduklarında ne denli tehlikeli olduklarını gördük. Ancak, bu maçtan çıkarılacak önemli dersler var.

        Karşılaşmaya Robin van Persie, Stoch ve Alper’le başlayan Hollandalı teknik adam Dick Advocaat, kontra toplarla sonuca gitmek istedi. Ne var ki, orta alanda kontrollü pas oranının düşük olması, rakip alanda çoğalmada yaşanan sıkıntılar çok açık biçimde ortaya çıktı. Bu sorunun oluşmasındaki en büyük etken ise sezona iyi başlayan Salih Uçan’ın son iki maçtır ortaya koyduğu performansından kaynaklanıyor. İleri uçtaki arkadaşlarına gerekli pasları yapması beklenen Salih, oyunda kaldığı süre içinde tek bir asist yapamayarak hayal kırıklığı yarattı.

        Yine Ozan tüm iyi niyetine ve mücadelesine karşın top kayıplarında takımın önde gelen futbolcularından birisi. Orta alanda Salih ve Ozan iyi pas trafiği üretemeyince kenarlardan gelen ataklar da istenilen verimlilikte olmadı. Özellikle sağ kanatta oynayan Van der Wiel’in rakip geçme sorunu var. Hasan Ali de olmasa orta yapacak oyuncu yok diyebiliriz.

        Sarı-Lacivertliler dün şunu ispatladılar... Topu ayağa hızlı oynadıklarında, tempoyu yükselttiklerinde rakibin tüm disiplinini bozabiliyorlar. Pozisyona giriyorlar. Karşılaşmanın sonlarına doğru bu akılcı taktik ve istek arka arkaya 2 golün kazanılmasında önemli etken oldu. Kaliteli oyuncuları ile potansiyeli olan Fenerbahçe’nin eksiklerini giderdiğinde Avrupa’da önemli işler yapabilir.

        ALPER DAHA İYİ OLABİLİR

        Ayağına topun yakıştığı futbolculardan Alper. Biraz daha güçlenip, küçük müdahalelerden etkilenmemeli. Rakip eksiltmesi, iyi ortalar ve araya paslarda etkili. Kendini geliştirirse takımın yıldızı olur.

        WİEL RİSK ALMALI

        Ataklara çıkması yerinde. Ancak aldığı tüm topları geriye ya da yan pas olarak değerlendirmesi pozisyonu öldürüyor. Bir kez de adam geçip orta yapmayı denese golcülerin işini kolaylaştıracak. Böyle oynarsa Gökhan’ı aratır.

        Diğer Yazılar