Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Beşiktaş-Bursaspor karşılaşması sonrası PKK’lı teröristlerin patlattığı bombalar ülkemize bir kez daha derin acı yaşattı. Hain saldırıya karşı Türkiye tek yürek oldu. Ülkenin her köşesinde bayrağını eline alan yurttaşlar meydanlara çıktı. Protesto yürüyüşleri yapıldı. Terörü lanetleyip, şehitlere saygı duruşunda bulundular. Statları dolduran futbolseverler, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez...” diye haykırdı.

        Futbol camiasının tepkisi müthişti. Yeşil sahalarda yaşanılanları gördük. Futbolcuların, maç öncesi, maç sonrası ve atılan gollerin ardından polislerle kucaklaşması büyük bir dayanışma örneğiydi. Hele bir taraftarın “Bize gaz bombası atmanıza, su sıkmanıza razıyız, yeter ki şehit olmayın” pankartı teröristlere verilen en anlamlı yanıttı...

        Babamızı, oğlumuzu, kızımızı, eşimizi, sevgilimizi, arkadaşımızı, dostumuzu, sırdaşımızı, canımızı, canlarımızı yitirdik... Acıyla kucaklaştık. Yasımız büyük.

        CÜNEYT ÇAKIR HAKLI MI?

        Dünya klasmanında bir hakem. Yıllardır Avrupa ve Dünya şampiyonalarında ülkemizi temsil ediyor. Bir ikinci isim henüz yetişmedi. Bu açıdan bakıldığında hakkını vermeli ve yurt dışı serüvenini kutlamalıyız. Dileriz, bu başarısını sürdürür..

        Fakat Cüneyt Çakır’ın Süper Lig’de yönettiği maçlar sürekli tartışılır hale geldi. Özellikle derbi maçlarındaki tutumu birçok kişi tarafından beğenilmiyor. “Kafasında hesaplar var..” diye eleştiriliyor.

        Bir hakemin maça çıkarken önyargılı olup olmadığını yönetiminden anlamak mümkün. Fakat, tüm hakem camiasını suçlamak haksızlık olur. Her zaman olduğu gibi hakemlerin de iyi ve kötü günleri olmuştur. Ne var ki, son iki yıldır iyi bir performans sergilemedikleri ortada. Önceki hafta yapılan hataları yazmıştık. Neredeyse her maçta haksızlıklar yapıldığını gördük. Verilen, verilmeyen penaltılar oldukça çoktu. İş o hale geldi ki, hakem yönetiminin ötesine geçti. Penaltı, gol gibi futbolun direkt sonucunu etkileyen pozisyonlar konuşuldu, tartışıldı.

        Şüphesiz, herkes olayı kendi cephesinden ele aldı. Öncelikle haksızlığa uğradıklarını dile getirdiler. Ve iş tehlikeli bir noktaya tırmandı. Taraftarların hakemlere güveni neredeyse ‘yok’ denecek hale geldi.

        SOW’UN SAYILMAYAN GOLÜ

        En son Antalyaspor-Fenerbahçe karşılaşması, tüm yaşanılanların tuzu, biberi oldu. Dünya çapında hakemimiz Cüneyt Çakır eleştirilerin hedefindeki adamdı. Fenerbahçeliler’e ve bazı yorumculara göre Çakır, Sow’un röveşata golünü geçersiz sayarak hata yapmıştı. Ayrıca Fenerbahçe’nin 2, Antalyaspor’un ise 1 penaltısını vermemişti.

        Anlamakta güçlük çektiğimiz noktayı belirtelim. Aynı Sow’un daha faul kokan golünü geçerli sayan hakemler , Cüneyt Çakır’ın saymadığı bu pozisyonu nasıl değerlendirecekler. Bu işin bir mantığı , bir standardı yok mu? Hakemlerin takdirine mi kaldı? Yoksa UEFA ya da FIFA’nın kriterleri mi uygulanacak? Bu konudaki,q görüşümü de belirteyim.

        Öncelikle, futbolun bir gol oyunu olduğunu unutmayalım. Her zaman sahadaki yıldız oyuncuların korunması istenmiştir. Kasti sakatlıklara karşı hakemlerin dikkat etmesi söylenmiştir. İkincisi, gol pozisyonlarında öncelik topa ilk müdahaledir. Sow, şık röveşatısını yapıp top ayağından çıktığında rakip oyuncu daha yeni hareketlenip kafasını Sow’un dizine vurmuştur. Tam tersi olsaydı; Antalyasporlu Chico, havada topla buluştuğunda Sow’un ayağı yükselse ve topa değse tehlikeli hareketten faul olurdu.

        İÇERİDE BAŞKA, DIŞARIDA BAŞKA!

        Bu denli net bir ayrıntıyı Cüneyt Çakır klasında bir hakemin iyi süzmesi gerekirdi. Üstelik, yardımcı hakem golü vermiş, orta yuvarlağa koşuyordu. Neresinden bakarsanız bakın sıkıntılı bir durum.

        Ne yazık ki, Cüneyt Çakır’ın Süper Lig’de yönettiği maçların çoğunda bu tür tartışmalar yaşanıyor. Avrupa sahalarında gösterdiği performansı, içeride de yakalaması zor olmamalı..

        Diğer Yazılar