Federasyon göreve!..
Fotoğrafa nereden baktığımız önemlidir. Kimileri, her türlü olumsuzluğa karşın iyi niyetle yaklaşır. Ya da tam tersi olur. Tüm güzelliklere karşın, kötüler de kötüler.. Herkes kendi penceresinden bakar. Gördüğünü değil de, görmek istediğini anlatır...
Bir de gerçek vardır. Ne yaparsanız yapın kaçışı olmayan veriler... İstatistik rakamlar... Yaşanılan pozisyonlar... Görüntüler... Sonuçlar... Futbolumuzu değerlendirirken bu gerçeklerden kaçmak mümkün değil...
CÜNEYT ÇAKIR YORGUN
Futbolda ilk yarının ardından konuşulacak çok konu var. Yaz yaz bitmez. Öncelikle, geçmiş yıllara oranla gittikçe artan hakem hataları. Herkesi isyan ettiren yanlış kararları Merkez Hakem Kurulu masaya yatıracaktır şüphesiz. Neden hakemlerimizin başarı oranı düşüyor. Gençleşme mi, yoksa tecrübe eksikliği mi? Üstelik Cüneyt Çakır gibi, artık kendini dünya futbol arenasında kabul ettirmiş üst düzey bir hakemin form düşüklüğü yaşaması.. Alay konusu olan, kalecinin eliyle çeldiği topu penaltı diye cezalandırması inanılacak gibi değil. İster, istemez herkesin aklına çeşitli sorular geliyor. Yoksa, Cüneyt Çakır’ın gözlerinde bir bozukluk mu var? Ya da aşırı yorgunluk mu yaşıyor?
HAKEMLER SINIFTA KALDI
Sıkça yazıldı. İlk yarı süresince futbolumuzun en başarısız aktörleri hakemlerdi. Verilmeyen goller, atılan gollerin nedensiz iptal edilmesi, hakemlerin çok koşmasına rağmen pozisyon değerlendirme eksikliği, yan hakemlerin koordinasyon hataları... Yanlışlar üst üste gelince teknolojiden yararlanma ister istemez gündeme geliyor.
Önümüzdeki günlerde “video hakem” uygulamasını sahalarımızda görmek mümkün. Tıpkı basketbol ya da teniste olduğu gibi tartışmalı pozisyonlara “video hakem” karar verecek. Konuyla ilgili, UEFA’nın yaptığı çalışma sanırız ikinci yarıya yetişmez. Gelecek yıllarda yeni sistemin neler getireceğini göreceğiz. En azından haksızlığa uğrayan takımlar için umutlu bir durum...
TURİZMCİNİN BEKLENTİSİ
Futbol Federasyonu devre arasını iyi değerlendirmek zorunda. Hakemler, takımlar, yöneticiler tüm eksikliklerini masaya yatırmalı. Şu anda turizmin başkenti Antalya bu konuda bulunmaz bir fırsat. Tesisler, sahalar dört dörtlük. Kamp konusunda birçok takıma ev sahipliği yapmaya hazır oteller yabancı takımlardan umudu kesmiş durumda. Federasyonun elinde çok büyük bütçeler bulunduğunu biliyoruz.
Parasal sorunu olmayan Süper Lig takımları bu tesislerden yararlanıyor. Doğu ve Güneydoğu takımlarımız başta olmak üzere alt liglerdeki kulüplere de kamp desteği sağlanmalı. Kış koşullarının ağır geçtiği bölge takımları ödüllendirilmeli, eğitilmeli, bilgilendirilmeli. Futbol kaynaklarının Anadolu’nun her köşesine eşit olarak dağıtılması, geleceğe yatırım olarak görülmelidir. Bu tür bir girişim hem futbol kulüplerini hem de turizm yatırımcılarını mutlu edecektir.
Geçen hafta Belek’te bir tatil köyünde kamp yapan Ağrısporlu oyuncularla konuştum. Oldukça mutluydular. Ağrı’da aşırı soğuk ve yoğun kar yağışı nedeniyle antrenman yapamadıklarını söylediler. Antalya ise her anlamda kusursuz. Kendilerine bu olanağı tanıyan otel sahibi hemşehrilerine ne kadar teşekkür etseler azdır...
ŞAMPİYON KİM OLUR?
Süper Lig’de ilk yarıyı M.Başakşehir lider bitirdi. Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe ise liderin takipçileri. Geçen sezona oranla, yarış daha zor geçiyor. Her maç final gibi. Düşme potasında yer alan takımlarla, şampiyonluğa oynayanlar arasında kalite farkı büyük. Ne var ki, maçlara baktığımızda kesin favorinin olmadığını görüyoruz. İkinci yarı her takım daha mücadeleci ve sert bir futbol oynayacaktır.
Beşiktaş ile Fenerbahçe’nin Avrupa maçları göz önüne alındığında, işlerinin zor olduğu bir gerçek. Savunma sorununu giderirse Galatasaray’ın şampiyonluğa daha yakın olduğunu söylemek gerekir. Başakşehir’in başarı grafiğini aynı çizgide ne kadar tutacağı da ayrı bir konu...
