Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbolda yabancı futbolcu her zaman tartışılmıştır. İyisi de gelmiştir. Kötüsü de. Ne yazık ki, iyilerin sayısı çok azdır. Onların da, ya yaşları geçmiş ya da sakatlığı göz ardı edilmiştir. Yugoslav futbolculardan, Afrika kökenlilere uzanan bir serüven yaşıyoruz. Yıllardır tartışılan bu sorun yine gündemin ilk sıralarında yer almakta…

        GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇALIM

        Federasyon bir süre önce neredeyse sınırsız diyebileceğimiz kadar yabancı transferine onay vermişti. Bu kararın yanlış olduğunu o zaman da söylemiş ve eleştirmiştik. Yine aynı görüşümüzde ısrarcıyız.

        Gerekçe çok basitti. Altyapılara yatırım yapılmıyor. Ülke ülke gezip futbolcu getiriyoruz. Bu oyuncuların bir kısmı değil, çoğunluğu sıradan oyuncular. Hatta, ilk 11’e bile giremiyorlar. Bazı takımlar 8-9 yabancıyla sahaya çıkıyor. Sonuçta, milli takımlar düzeyinde sporcu yetiştirme sorunuyla karşı karşıya kalıyoruz. Türklerin yaşadığı Avrupa’da, başta Almanya olmak üzere futbolcu arıyoruz. Üstelik, farklı sistemlerde yetişmiş oyuncu topluluğu ile bize özgü bir “Türk futbol sistemi” kurmakta zorlanıyoruz...

        Günümüzde futbol, ‘endüstri’ diye tanımlanmakta. Biz de her geçen gün büyüyen ekonomiyle bu endüstrinin önemli bir parçasıyız. Şimdi sormak gerekmez mi; futbol endüstrisinin kasasına sürekli para koyan bir ülke mi olalım? Yoksa, biz de o kasadan payımıza düşeni mi alalım?…

        HERKES AYRI TELDEN ÇALIYOR

        Milli Takımlar Futbol Direktörü FatihTerim, baştan beri yabancı oyuncu konusunda sınırlamadan yana olmadığını savundu. Yine, aynı görüşlerinde ısrar ederek, “İsteyen takımların, istediği kadar yabancı futbolcu almasını” söyledi. Milli takımlar çalıştırıcısının bu tür bir açıklaması elbette birçok kişiyi şaşırtmıştır. Kendi mantığı içinde bu tezi Terim savunmaya devam edecektir…

        Ne var ki; ülke futbolunu yöneten Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Fatih Terim’le ters düşmüştür. Ardından Kulüpler Birliği’nin, Demirören’e karşı çıkışını nasıl yorumlayacağız?..

        Tüm bu tartışmalar bir süre önce yapılan 2. Futbol Zirvesi’nde ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı futbolcu sayısının çokluğu ve altyapılara gerekli yatırımların yapılmamasından şikayet etti. Ülkemizde, spor tesisleri ve statlara yapılan büyük yatırımların Avrupa’nın çok önünde olduğunu söyledi. Gençlerimizin takımlarda daha fazla yer almasının ve yurt dışına transfer yolunun açılmasının artık zamanının geldiğine işaret etti…

        Sporun içinden gelen, yıllarca toz toprak sahalarda futbol oynamış Cumhurbaşkanı’nın bu talebini, hala “sınırsız yabancı” diye ısrar edenler bir kez daha düşünsünler…

        TRANSFER POLİTİKASI DEĞİŞSİN

        Yabancı oyuncu ya da teknik adamlara tümden karşı olmak diye bir şey söz konusu olamaz. Ülkemize gelen, futbolumuza hiçbir katkıda bulunmayıp zengin olarak dönenleri biliyoruz. Örnekler o kadar çok ki. Hangisini saysak…

        Yine de, Derwall, Parreira, Osieck, Löw gibi üst düzey çalıştırıcıları gördük. Kiminden sabrı, özgüveni öğrendik. Kiminden sistemi, çalışmayı ve taktiği... Çok değerli futbolcular getirdik. Hiç forma giymeden, paraları alıp giden onlarcasına da tanık olduk…

        Dileğimiz ve beklentimiz şudur; yöneticiler menajerlerin kuklası olmasın. Paraları çarçur etmesinler. Alacakları futbolcuları en az bir yıl izleyip öyle karar versinler. İhtiyaca göre ve oynatacakları oyuncuları getirsinler. Biraz da, yetiştirip satmayı düşünsünler…

        Diğer Yazılar