Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kulüplerin borç batağında olduğu bir gerçek. Kısır bir döngü içerisindeler. En son Gaziantepspor’un düştüğü durum her şeyi tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Aslında gördüğümüz fotoğraf, futbolumuzun kanayan yarasıdır. Ne yazık ki, bugüne kadar birçok kulübün başına gelen iflasın tek sorumlusu sorumsuz yöneticiler.

        Gaziantepspor yıllarca futbolun en çok kazanan kulübüydü. Büyük paralar karşılığı sattığı futbolcular bugün hala konuşulmaktadır. Beşiktaş’a 8 milyon Euro’ya transfer olan Tabata günlerce manşet olmuştu.

        Burada asıl sorun basiretsiz yöneticilerden kaynaklanmaktadır. Hiçbir yasal sorumluluğu olmayan yöneticiler, hatırı sayılır bütçelere rağmen kulüpleri batırmanın eşiğine getirmişlerdir. Geçen sezon Süper Lig’den düşmesine rağmen, Gaziantepspor’un havuzdan aldığı pay 34 milyon TL civarında. Bugün ise 100 milyonun üzerinde bir borçtan söz ediliyor. Bir dönem transfer piyasasının en gözde takımının bu duruma düşmesi çok iyi irdelenmelidir. Futbol kulüplerimizin birçoğunda Gaziantep örneğini yaşarsak şaşırmayın... Federasyon, Avrupa’da uygulanan çözümleri örnek almalı ve artık yöneticilerin hesapsız harcamalarının bir yaptırımı olmalıdır...

        **********

        FUTBOLUN BÜYÜK OYUNCULARI

        Eski günlerde elini cebine atan işadamları vardı. Günümüz de işler daha profesyonelleşti. Endüstri haline gelen futbol dünyasında konuşulan paralar hayal dünyamızı bile aştı.

        Avrupa’da 180 milyon Euro’lara çıkan bonservis ücretleri Dünya’nın sayılı işadamlarına yeni iş alanı açtı. Servetleri ile göz kamaştıran başta Arap Prensleri artık futbolun büyük oyuncusu oldular...Şirketleşen birçok kulüp futbolun kazan-kazan formülünü keşfettiler... İngiltere ve Fransa futbol piyasasını yönlendiren, büyük paraların hakim olduğu ülke olarak öne çıktılar...

        *******

        BİZİM DE WENGER'İMİZ OLUR MU?

        Teknik direktör değiştirmekte en hızlı ülkelerin başında geliyoruz. Sezon ortasında yapılan değişikliklere alıştık artık. Her yenilgi sonrası eleştiri oklarının ilk hedefi ne yazık ki çalıştırıcılar oluyor. Bir de İngiltere’ye bakalım. Arsenal’ın Fransız çalıştırıcısı, Arsene Wenger tam 21 yıldır takımın başında. Dile kolay. 68 yaşındaki Wenger bir rekora imza atıyor.

        21 yıllık süre içerisinde 3 büyüklerin 60 farklı isimle çalıştığını yazmak bile nasıl bir hoca değirmeni olduğumuzu gösteriyor. Üstelik yaşlı teknik adamların tecrübeleri, birikimleri hiçe sayılıyor...

        *******

        OZAN'I HARCAMAYIN

        Fenerbahçe, Ozan’ı kadro dışı bıraktı. Önce kiloları konuşuldu. Sonra, performans düşüklüğü. Şimdi ise, Bursa’ya ailesinin yanına gitmesi suç oldu! Anlamak zor.

        Geleceği olan Ozan’ı, Fenerbahçe ve Aykut Kocaman’ın “yok etme” girişimi şaşırtıcı. Kazanmak için her türlü yapıcı çabanın denenmesi gerekir. Asıl sorun, dünyanın parası verilen futbolcuların, özel yaşamlarının disiplinli olması için kulüpler ne yapıyor? Genç çocuklara, gerekli sosyal yaşam destekleri veriliyor mu? Lüksün her türlüsüne kavuşan bu çocuklar, gece yaşamının simsarlarına neden teslim ediliyor?

        Diğer Yazılar