Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Karşılaşma öncesi kime sorsanız, 'Fenerbahçe rahat kazanır' derdi. Psikolojik üstünlük sarı-lacivertlilerden yanaydı.

        Ancak, evdeki hesap çarşıya uymadı.

        4 maçtır kazanan Fenerbahçe ilk yenilgisini alırken, 4 maçtır kazanamayan Konyaspor ise galip gelmesini başardı.

        Aslında sorulması gereken soru, Fenerbahçe mi kaybetti, yoksa Konyaspor mu kazandı?

        İki gol atan yeşil-beyazlılar kazanmayı hak etti.

        İsmail Kartal, dersini iyi çalışmıştı. Fenerbahçe’nin eksik yönlerini tespit ederek bir oyun planı uygulattı.

        Önce adam adama savunma yaptı. Sonra alan güvenliğini iyi sağladı. Defanstan çıkarken telaş yapmadılar. Ayağa oynadılar. Pas hatası yapmadan, sabırla kazandıkları topları uzun oynadılar. Fenerbahçe savunmasının arkasına attıkları toplarla pozisyon buldular. Bunları da iyi değerlendirdiler.

        Karşılaşmanın istatistiklerine bakıldığında 12 şut atmışlar. Bunun 5’i isabetli. Zaten ikisi gol oldu. Fenerbahçe ise 13 şut atmış. İkisi isabetli. Bu rakamlar bile oyunun fotoğrafını net olarak ortaya koyuyor.

        Bu açıdan bakıldığında Konyaspor’u tebrik etmek gerekir.

        FENERBAHÇE NEYİ YAPAMADI?

        Sarı-lacivertliler 4 hafta üst üste kazanmanın verdiği moralle maça çıktı. Alışa gelmiş oyun anlayışını karşılaşma süresince hiç değiştirmeden sürdürdü.

        Neydi bu oyun planı?

        Kenarlar bekleri ileri çıkacak, çoğunlukla Caner orta yapacaktı. Bakıldığında 43 orta yapıldığını görüyoruz. Fakat bu ortaların yalnız 4’ü pozisyona dönüşmüş. Demek ki, bu kadar çok orta yapmanın bir anlamı olmadığı ortada. Üstelik, rakip takım savunması gelen tüm yüksek topları kazanmasını başardı.

        Erol Bulut ısrarla oyun planını değiştirmedi. Peki Erol hoca neyi değiştirdi? 4 oyuncuyu. Sırasıyla, Perotti, Cisse, Ferdi ve Adem’i oyuna aldı. Yaptığı değişiklikler doğru muydu? Maçın skorunu değiştiremediğine göre yanlıştı diyebiliriz.

        Nedenine gelince; ilk 11’de yer verdiği Thiam geçen hafta yedek kulübesinde yoktu. Yine kurtarıcı olarak oyuna giren Ferdi de tribündeydi.

        Kafasında belirlediği 11’le oynamak elbette Erol Bulut’un hakkı. Ancak maçı çevirmek için mutlak forvet oyuncularını çıkarıp, yerlerine yine forvet almak mı, yoksa başka girişimde bulunmak mı gerekirdi?

        Gökhan yaşının verdiği dezavantajla oynuyor. Konyaspor sürekli bu hattan ataklarını geliştirdi. Gökhan’ı dinlendirmek doğru olurdu. Yine Novak’la oynamak, Caner’i orta alana almak başka bir alternatifti. Sosa’nın olmadığı orta alanda, Pelkas yerine daha diri bir oyuncu yok mu? Bu oyuncu çok yumuşak, mücadele gücü olmayan, yaratıcılığı zayıf bir oyuncu.

        Karambol oyunla başarılı olmak çok zor. Telaş ve bir an önce gol atma düşüncesi, disiplinsizliği ortaya çıkardı. Son vuruş başarısızlığını paylaşarak giderebilirlerdi. Pozisyon bulmakta zorlanan Fenerbahçe üretim anlamında sıfırı çekti. Kanat oyunu yoktu. Valencia bu işi yapamıyor. Üstelik çok top kaybediyor.

        ORTA ALAN YOKTU

        Ozan da gününde olmayınca, orta alan üstünlüğü kaybedildi. Konyaspor özellikle 60. dakikadan sonra oyunun tüm kontrolünü ele geçirdi. Dirençle karşılaşmadılar. Kısa paslarla, rahat geçtiler Fenerbahçe orta alanını.

        Erol Bulut, farklı atak çeşitliliği üzerine kafa yormalı. Duran toplar, uzun ortalar sonuç almaya yetmediğine göre, elde başta çözüm planı olmalı. Yoksa, her takım Konyaspor gibi oynayarak gole izin vermez.

        Bu maç iyi bir ders aslında. Başta Erol Bulut, Konyaspor yenilgisini iyi analiz etmeli. Bu yenilgi unutulmamalı. Özellikle teknik kadro için müthiş bir ders gelecek adına.

        Konyaspor’un ikinci golünün harika olduğunu da belirtelim.

        Bir başka not ise, Fenerbahçe’nin sayılmayan golü. VAR’ın uyarısı ile iptal edilen gol öncesi, Valencia’nın elle oynadığı görüşüne katılmadığımızı da vurgulayalım. Hakem VAR hakemlerinin etkisinde kaldı.

        Diğer Yazılar