Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Trabzonspor’a yenilen Beşiktaş, Antalya maçını kazanmak istiyordu. Şampiyonluk iddiasını sürdürmek isteyen Siyah-Beyazlılar Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kazandığı haftada geride kalmama niyetindeydi. Bu amaç doğrultusunda maça çıktılar. Karşılaşmanın tamamında üstün oynadıkları bir gerçek. Pozisyonlar buldular. 17 şut attılar, 8'inde isabet sağladılar. Bunlardan birisi de gol oldu. Antalyaspor neredeyse ceza sahasından çıkmadı. Oyunu bu alanda kabul etmiş, bulabilirse bir kontratakla gole gitmeyi düşünüyordu. Sonuç, Antalyaspor’un istediği şekilde oldu diyebiliriz.

        Antalyaspor’un çağdaş futboldan uzak bir taktikle karşılaşmayı oynayacağı bilinmeyen bir durum değildi aslında. Nedenine gelince, transfer yasağı vardı. Ara transferde yeni oyuncu alamadılar. Hatta forvet oyuncularını da sattılar.

        Ersun Yanal eldeki vasat kadro ile yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışıyor. Önce savunma, gol yememe ve olabilirse gol atmak. Beraberlik önceliği ve 1 puan mantığı kendileri adına büyük kazançtı. Son 7 maçtır yenilmeden hatta çok az gol yiyerek amaçlarına ulaşıyorlar. Bu Antalya gerçeğini, Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın da herkes gibi biliyordur.

        Bu tabloya göre takımını hazırlamış ve sonuç alacak oyun planını uygulamak adına takımını sahaya çıkarmıştı. Ne var ki, Antalyaspor savunması tam anlamıyla açılması zor bir kilit gibiydi. Sergen Yalçın’ın elindeki anahtar bir türlü bu kilidi açmaya yetmedi.

        REKLAM

        Kapanan, savunmadan çıkmayan takımlara karşı Sergen Yalçın’ın da öteki teknik adamlarında yapacakları alternatif taktikler ya da girişimler elbette var. Siyah-Beyazlılar kenarları iyi kullandı. Ortalar yaptılar. Her iki bek oyunun içerisindeydi. Ancak hava toplarının yalnızca birisini Vida iyi değerlendirdi. Ve beraberlik golü geldi. Bir de Larin’in direkten dönen kafa şutu vardı. Onun dışında hava toplarından yararlanamadılar. Şut denemeleri de sonuç vermeyince, coşkulu oynayan hatta güçlü bir oyun sergileyen Beşiktaş bireysel beceri yoksunluğunu hissetti.

        Dikkat çeken bir başka durum ise Larin ile Aboubakar’ın çok etkisiz oluşlarıydı. Kapalı savunma içerisinden kayboldular. Bocaladılar. Gol umudu olarak büyük umut bağlanan en önemli iki silah çalışmadı.

        Sergen Yalçın, futbolcu kimliğini sahaya koyabilse maçı çevirebilirdi. Bu kadar kapalı savunmayı ortayla, şutla aşamayınca yapılacak en doğru iş çalımlarla ya da merkezden rakip kaleye gitmeliydiler. Bunu yapacak iki önemli isim Ljajic, Mensah ile Oğuzhan’dı. Ljajic verilen şansı kullanamadı. Bu da ayrı bir sorun.

        Yakalanan önemli fırsatları beceriksizce harcayan oyuncuların kalitesi de elbette sorgulanabilir. Son vuruş yetersizliği dikkat çekti. Bu tür maçların oynanacağı ortada. Bu nedenle kafayı bu işi nasıl çözerize yormak gerekir. Büyük takımları büyük yapan bu tür sorunu çözmekten geçer.

        Antalyaspor 10 kişi kalsa da bu mantıkla sonuç almak çok zor. 9 kişi de kalsalar savunma duvarını bireysel beceri ile çözmekten başka çözüm yok gibi. 'Oyunu ceza sahasına yıkmak mı, rakibi biraz kendi alanına çekip boş alan bulmak mı?' sorusu işin bir başka ayrıntısı.

        Antalyaspor’un golünü atan 19 yaşındaki Gökdeniz’den de söz etmek gerekir. Çok yetenekli, teknik beceri ve çabukluğa sahip. Güçlenirse gelecekte yıldızlaşacağı ortada. Futbolumuz adına büyük kazanç olacaktır.

        Diğer Yazılar