Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ‘İSTANBULLU Gelin’ dizisinde birlikte rol alan Özcan Deniz ve Aslı Enver’in ‘Öteki Taraf’ filminin galası yapıldı. Deniz ve Enver’in diziden rol arkadaşları Özge Borak gala için, 3 yıl önce bir TV programında giydiği siyah elbiseyi tercih etmişti.

        Biliyorum ki bunu eleştirmek, Borak’a ‘tutumlu’ ya da başka sıfatlar yakıştırmak için aportta bekleyen birileri var. Ben peşin peşin söyleyeyim, kıyafet pek şık, Borak’ın zarafetine de zarafet katmış. Zaten tonlarca para verilerek alınan bir kıyafetin bir kere giyilmesi ve sonra da elden çıkarılması bana dünyanın en büyük savrukluğu olarak geliyor. Bravo Özge.

        *************

        KARTPOSTALLAR AVM’LERDE CAN BULUYOR

        YENİ yıl öncesi içimde hep tarifi zor bir coşku olur. 80’lerde, 90’larda postane önlerinde, kırtasiyelerde satışa çıkan simli yeni yıl kartları vardı, hatırlarsınız. Onlardan alır büyülenmiş gibi o kartpostallara bakardım. Renklerine, simlerle yapılan ışıklarına, huzuruna, bir masal âlemindeymişsin hissini veren resimlere...

        Aradan yıllar geçti ve o kartpostalların neredeyse gerçek olduğu yeni yıl süslemelerini gördük şehrin dört bir yanında.

        Nişantaşı yıllarca bir rüya gibi süslendi mesela. Sonra AVM’ler işi ele aldı. Açıkçası AVM rekabetleri en çok burada işime yaradı çünkü aralık ayında her biri bir başka iddialı kartpostala dönüşmeye başladı.

        Artık kartpostallara değil, onlara bakar oldum. Üstelik bu kartpostalların içinde konserler düzenleniyor, çekilişler yapılıyor.

        Yeni yıl çekilişinde ise Capitol AVM bu yıl eli yükseltti. Geçen hafta Sermet Severöz yazdı, okumuşsunuzdur... Capitol bu sene yapacağı çekilişle son yılların en çok konuşulan elektronik otomobili Tesla’yı veriyor ziyaretçilerine.

        Süslemede 2 yıldır favorim Kanyon. Sonra Zorlu Center, Akmerkez, İstinye Park diye devam eder.

        Yeri gelmişken, kartpostallardaki huzuru yaşayacağımız bir yeni yıl olsun inşallah.

        *************

        SAY İLE BİR KONUŞMAM OLDU

        FAZIL Say’ın kısa süre önce çıkan ‘Akılla Bir Konuşmam Oldu’ adlı kitabını okuyorum. Düşünce açan, fikir veren her kitaba yaptığım gibi satır altlarını çize çize...

        Bazılarımız bırak altını çizmeyi, kitapların tek bir sayfasının kırışmasına bile tahammül edemez. O, kütüphanede gıcır gıcır duran kitaplar bende hep suya sabuna dokunmayan insanların aslında hiç yaşanmamış hayatlarını çağrıştırır.

        Say’ın ‘Dünyam’, ‘Yüzler’, ‘Şairlerim’ ve ‘Çocuklarım ‘adıyla dört ana başlıkta topladığı yazılarından oluşan kitabın sayfalarını çevirdikçe şöyle bir hisse kapıldım: Fazıl Say gibi bir büyük sanatçının karşısına oturmuşum, bana kendini açıyor. Müzikten, tarihten, sanattan, edebiyattan, farklı kültürlerden bahsediyor, tecrübelerini aktarıyor. İnsan olmanın ve iyiliğin önemini vurguluyor; ben de çıt çıkarmadan onu dinliyorum.

        Dedim ya, bazı cümlelerin altını çizerim. Mesela şu iki cümleyi iki kere çizdim:

        - ”Düşünüyorum da; sinirli bir tartışmanın sakinleşmiş ve arınmış bir haliyle, bu taraflar masa başında insan insana tartışsalardı bu konuyu, kim haklı kim haksız çıkarırdı.”

        - ”Saçma bir ‘sevmemek’ her şeyin üstüne çıkıyor. Sadece kendisine değil, herkese zarar bir hiçliğe dönüşüyor.”

        Bazı cümlelerin üzerine düşünmek lazım...

        Diğer Yazılar