Sevdalinka ve TSM kol kola
SUZAN Kardeş birbirinden çok farklı işler yapıyor gibi görünse de, hepsinin kapısı aynı yere, sanata çıkıyor. Makyözlük zaten mesleği, tablo gibi boyuyor insanları. El işleri yapıyor, tokalar, yaka iğneleri... Tiyatro ve dizilerde rol alıyor, canlandırdığı karaktere can katıyor.
Kendi topraklarından müzik getiriyor, sahnede Balkan şarkıları söylüyor, albümler çıkarıyor. Hepsini de çok severek yapıyor. Sevmediğiyse kendini övmek, başarısını konuşmak, polemiklere girmek... Ünlü olmak için değil; ruhunda olduğu için sanatçı o...
Çok güzel bir haberim var. Geleneksel Balkan müziğinin en ünlü gruplarından Divanhana ile Bosna Hersek’te bir albüm doldurdu Kardeş. ‘Kardeş’ adını verdikleri albüm yarın hem Türkiye’de hem de tüm dünyada satışa çıkacak.
SESSİZ SEDASIZ
Türk sanat müziği ile sevdalinkanın birleştiği bu albüm dünyada bir ilk. 6 Türkçe ve 4 Boşnakça şarkıyı Divanhana grubuyla seslendiren Suzan Kardeş’i böyle sessiz sedasız, kendi yolunda giderken yakında dünya müzik listelerinin üst sıralarında görürseniz şaşırmayın.
***********
YİNE BİR ŞEHİR EFSANESİ
BU nasıl iş anlamadım! Haber, ‘Bir kent karıştı’ başlığıyla veriliyor. Bir kent dediği Çorum. Karışma sebebiyse bir genç kızın geceleri mezarlığa gidip bir mezarın başında ağlayarak konuşması... Bunda anormal bir durum yok. Ben de aynını yapıyorum, aradaki tek fark (ben geceleri mezarlıkta dolaşmaktan korktuğum, ayrıca o saatte mezarlığın kapısı kilitli olduğu için) bunu gündüzleri yapıyorum.
4 gece üst üste aynı mezarı ziyaret eden genç kızı yakalamak için çevre halkı, mezarlık görevlileri, polisler birlik olmuş ama başaramamışlar.
Bölge halkı “Üzerinde siyah giysi” vardı, “Mezara deniz kabukları bırakıyor” vs. gibi heyecanlı açıklamalar yapıyor. Olaya öyle bir gizem katılıyor ki, sanırsın olay 13. Gün Cuma filmi gerçek oluyor ya da kız geceleri canlanan bir ölü ki, haberin altına yapılan yorumlar arasında kızın cin olduğunu iddia edenler de var.
NE KADAR ZOR OLABİLİR?
Komplo teorilerine ve şehir efsanelerine bizim kadar meftun olan bir toplum var mı bilmiyorum ama habercilik açısından yapılacakları biliyorum. Madem bu bir şehri karıştıracak kadar büyük bir olay, o halde önce, mezar taşında ismi yazan Fatma Hanım’ın ailesine ulaşır, bu genç kızın kimliği hakkında bilgilerinin olup olmadığını sorarsın.
Tanıyorlarsa ne âlâ, muhtemelen hikâyaden bir dram çıkar. Eğer tanımıyorlarsa iş biraz daha derinleşir.
Her gece aynı adrese gelen genç kızı yakalayıp bir kimlik kontrolü yapmak ya da kamera görüntülerinden kimliğine ulaşmak polis için ne kadar zor olabilir ki?
