Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni kabinesini açıkladı; kalfalıktan ustalığa terfi eden ve edemeyen bakanlar belli oldu. Yeni bakanlar kurulu, sadece bakan isimleri açısından değil, yapısı bakımından da yeni olacak. Bakanlıkların sayısı ve görev alanlarıyla ilgili olarak yapılan değişikliklerin büyük bölümü ekonomi cephesinde gerçekleşti.

        Bu değişikliklerin, seçimlere sadece birkaç gün kala adeta yangından mal kaçırır gibi alelacele yapılmasını demokrasi tecrübesi açısından sorunlu bir uygulama olarak not etmek gerekiyor. Düzenlemelerin 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinin öne çıkardığı bir yöntem olan kanun hükmünde kararnameler yoluyla yapılmış olması da bu resmi tamamlıyor.

        İşler böyle aceleye getirilerek yapılınca kaçınılmaz olarak ayakların eteğe dolaşma tehlikesi de artıyor. Nitekim seçimlerden önce yapılan ilk düzenlemede orman alanı, şehircilik ve çevre ile aynı bakanlığın çatısı altında toplanmıştı. Yeni düzenleme daha hayata geçmeden değiştirildi. Böylece orman ve su işleri ayrı bir bakanlık haline getirildi.

        Yapılan değişiklikler özet olarak şöyle: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda sanayi ile ticaret birbirinden ayrıldı. Sanayi tarafı, çatısı altına bilim ve teknolojiyi de alarak bir bakanlık oldu. Ticaret tarafı ise gümrüklerle birleştirilerek ayrı bir bakanlık oldu. Dış ticaretten sorumlu devlet bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı adını aldı. Eskisinden farklı olarak yabancı sermaye ve teşvikler, Ekonomi Bakanlığı'na verilerek güçlendirildi. Bayındırlık ile Çevre Bakanlıklar'ı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak birleşti. Su işleri ile orman ayrı bir bakanlık oldu. Devlet Planlama Teşkilatı'yla ilgili devlet bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı haline geldi.

        Ancak iş aceleye geldiği için bazı bakanlıkların görev tanımlarının birbiriyle örtüştüğü gözden kaçmış durumda. Örneğin yabancı sermaye ve teşvik sistemi Ekonomi Bakanlığı'na bağlı ve "Yatırım teşviklerinin ülke ekonomisi yararına etkin bir şekilde düzenlenmesini temin amacıyla ihtiyaç duyulan mevzuatı hazırlamak" Ekonomi Bakanlığı'nın görevi olarak tanımlanıyor. Ama Kalkınma Bakanlığı'nın görevleri arasında da "Özel sektör ve yabancı sermaye faaliyetlerinin plan hedef ve amaçlarına uygun şekilde yürütülmesini düzenleyecek teşvik ve yönlendirme politikaların genel çerçevesini hazırlamak" sayılıyor. (Buradaki cümle düşüklüğü bile işin ne kadar aceleye getirildiğini gösteriyor.)

        "Ticarete konu ürünlerin güvenli, mevzuata ve standartlara uygun olmasını sağlama" görevinde de Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nı karşı karşıya getirebilecek tanımlamalar var.

        Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı olarak oluşturulan Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü'nün görev tanımı da sorun yaratacak alanlardan birisi. Bu genel müdürlüğün bir kararname ile düzenlenen görevleri, Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği'nin (TMMOB) kuruluşunu düzenleyen yasa arasında çatışan noktalar bulunuyor. Bu durum özellikle sanayi alanında önemli roller üstlenen ve ülkenin en büyük meslek örgütlerinden birisi olan TMMOB ile yeni bir çatışma alanı oluşturacaktır.

        Yeni getirilen bakan yardımcılığı kurumunun, AKP hükümeti tarafından nasıl işletileceği de bir kapalı kutu durumunda. Bakan yardımcılarının birer siyasi parti komiseri gibi çalışması, çok riskli sonuçlar doğurabilir. Bu kurumun nasıl işletileceğini ve nasıl bir sonuç doğuracağını pratikte gördükten sonra anlayacağız.

        Diğer Yazılar