Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Mevzubahis kadın hakları olunca onlar her yerde: adliyede, sivil toplum örgütlerinde, yerel yönetim mekanizmalarında, üniversitelerde, koordinasyon kurullarında, medyada ve yeri geldiğinde mağdur olan kadınların sesini duyurmak için sokaklarda. İzmir’in kadın avukatları eğer şehrimizde gerçekten Amazonlar yaşadıysa kesinlikle Amazon kadınların torunları. Son yıllarda akademik çalışmalarımın yanında sivil toplum derneklerinde daha aktif olmamla birlikte hukukçu kadınlarımızla daha fazla çalışır oldum.

        Üniversitemi temsilen yer aldığım İzmir Valiliği Kadın Hakları İl Koordinasyon Kurulunda kadın avukatlarımızla birlikte görev yapmak dışında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sık sık konuşulduğu insan hakları için var olan başka bir koordinasyon kurulundaki hukukçularımızla da sık sık görüşmekteyiz.

        GÜZEL DOSTLUK VE ORTAKLIK

        Yerel yapılarda başlayan bu işbirliğimiz zaman içinde sivil toplum derneklerinde kadın hakları için mücadele ederken veya son çıkan yasaları yorumlarken kadın dayanışmasından doğan çok güzel bir dostluk ve ortaklığa dönüştü. İstanbul’da Adalet Bakanlığının yaptığı bir toplantıya üniversiteden temsilciler olarak davet edilmiştik, bir baktım bizim İzmirli kadın avukatlar ön sırada yaşadıklarını anlatıyorlar, Bakanlığın kadın haklarıyla ilgili uygulamalarını nasıl geliştirmesi gerektiğini, sahada yaşanılan sıkıntılarla ilgili kadınların mağdur edildiği deneyimleri aktarıyorlar. Tabii sadece İzmir Barosundan değil İstanbul, Adana, Mersin gibi diğer büyük şehirlerimizden de kadın avukatlar vardı, ama bizim İzmir grubu belki de kentsel milliyetçiliğim biraz ağır bastı mı ne, bana daha bir sesli geldi. Katıldığım her toplantıda hem şehrimizi, hem içinde bulunduğumuz karışık günlerde yasaları, adaleti ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sonuna kadar savundular ve savunmaya devam ediyorlar.

        İYİ BİLMELERİ GEREKİYOR

        Peki, kim bu İzmir’in kadın avukatları? Bahsettiğim hukukçularımız 2011 yılında kurulan İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi üyeleri. Her avukatı da bünyelerine almıyorlar. Öncelikle kadına yönelik şiddetle ilgili yasaları iyi bilmeleri gerekiyor (özellikle 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi) sonra da şiddet mağdurlarıyla görüşme teknikleri, toplumsal cinsiyet eşitliği ve buna benzer konularda atölye çalışmalarına katılma mecburiyetleri var.

        Kadın Hakları Merkezi’nde an itibariyle 300 civarında bu konularda sertifikalı avukat bulunmaktaymış. Asıl bu grubun takdir edilecek tarafı tüm avukatların gönüllü olarak çalışması. Her gün bir gönüllü avukat ve bir gönüllü stajyer avukat şiddet mağduru kadınlara İzmir Adliyesi’nde bulunan merkez birimlerinde hizmet vermekte.

        İzmir’de son günlerde medyada geniş çapta yer alan kadına yönelik şiddet davalarının hemen hemen hepsinde ya gözlemci ya da direkt olarak müdahil durumdalar. Bu tür davaların medyada görünür hale gelip unutulmamasını sağlayan kadın hareketinde de yer almaktalar. Bu hafta 17 Mart günü tüm gün toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili paneller düzenleyerek de bu konuda farkındalık yaratmak ve uzmanları bir araya getirerek bilgi üretiminde bulunmak için İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi bir çalıştay düzenlemekte. 17 Mart sabah 10’dan itibaren İzmir Barosunda 3 ayrı panelle birbirinden değerli konuşmacıları ağırlayacaklar, paneller herkese açıkmış, katılmak isteyenlere duyurulur...

        Diğer Yazılar