Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sonunda referandum bitti... Açıkçası sizleri bilmem ama beni pek yordu. Sürekli moral bozan haberleri izlemekten, birbiriyle atışan siyasetçileri görmekten, tüm bu atışmaların yarattığı güvensizlik ortamından, uzlaşmadan uzak dediğim dedik tavırlardan, toplumumuzda birlikte düğünlerde halay çekenlerin söz konusu referandum olunca birdenbire kutuplaşmasından – hepsinden sıkıldım. Tüm bunlardan uzaklaşmak için yaz tatilimi iple çeker oldum. Sanırım bugün uzun zamandır yaşamadığım bir Pazartesi sendromu yaşamaktayım...

        Bu yazımı Pazar günü referandum sonuçları açıklanmadan yazma lüksüne ve dezavantajına sahibim. Basılacağı için sonuçlar netleşmeden yazımı gönderiyorum, bu yüzden sonuçtan çok referandum sürecinden bahsedeceğim. Farkındayım bugün ne yazarsam yazayım hepinizin aklında referandum sonrası Türkiye ne olacak sorusu var. Belki de bu soruya referandum öncesi Türkiye neredeydi diye başlamak lazım.

        RAPORLARA BAKIN

        İstikrar, kalkınma, katılım, inanç, ifade ve basın özgürlüğü, toplumsal cinsiyet eşitliği – bu konularda nerede olduğumuzu objektif bir şekilde anlamak için farklı uluslararası örgütlerin çıkardığı raporlara bir göz atın derim. Maalesef özellikle kadınların siyasete katılımı, istihdamı ve kadınlara yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili ülkemiz çok gerilerde.

        Kadınların iş gücüne katılımı son TÜİK verilerine göre ülkemizde yaklaşık %30, istihdam oranı ise %27. Yani kadınlarımızın çoğu çalışmıyor veya farklı yapısal sebeplerden dolayı çalışamıyor. 25 yaş üstünde kadınların %9’u okuma yazmayı bilmiyor. Her 10 kadından 4’ü birlikte olduğu eşinden şiddet görüyor. TBMM’de kadın milletvekili oranı sadece %15. Bunlar devletimizin resmi rakamları. Erkeklerin yönettiği, erkeklerin çalıştığı, sermayenin erkeklerin elinde olduğu bir ülkede yaşamaktayız. Bizler bunları konuşmak yerine yine erkek cumhuriyetinde hangi erkek grubuna daha fazla güç vermeliyiz diye tartışıyoruz. Verileri göz önünde bulundurarak referandumda tercihimi bir kadın seçmen olarak yaptım çünkü toplumumuzun en dezavantajlı kesimi kadınlar. Eğer kadınları dahil eden bir sistem yaratabilirsek gerçek eşitliği ve demokrasiyi sağlamış oluruz, bu da halk için en iyi sonucu getirecektir.

        EŞİT FIRSATLAR

        Referandumun sonuçları ne olursa olsun, umarım tüm vatandaşlarımızın katılacağı bir sistem kurarız ve bize bugün Pazartesi sendromu yaşatan referandum süreci bir Salı baharına dönüşerek hepimiz için en hayırlı şekilde sonuçlanır. Türkiye’nin referandum kararı ne olursa olsun kadın hareketinde olan bizler daha iyi koşullarda eşit bir şekilde yaşamak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye hepimizin, bu mücadele de öyle olmalı, verdiğimiz oy da umarım Türkiye’yi sadece erkekler için değil tüm vatandaşlar için eşit fırsatlar yaratan, hepimizin birlikte yeşereceği bir ülke haline getirir.

        Diğer Yazılar