Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Adriana bacım, memleketimize hoş geldin. Öyle görünüyor ki kadınların yaşadığı bekârlık sıkıntısı sadece bizim memlekete has bir durum değilmiş. Demek ki küresel anlamda bir erkek kıtlığı var ki sen taa Brezilyalar’dan bizim memlekete aşk için gelmişsin.

        Metin Hara Ayşe Arman’la röportajından tutun sosyal medyada farklı mecralarda Adriana Lima’yla beraber olmanın altında yatan “beceri” ve karizmayı kendinde bulsun, bekarlar piyasasında demlenmiş bir bacınız olarak ben durumun altında yatan yapısal gerçeklerin çok daha farklı olduğunu açıkça ifade etmek isterim. Adriana Lima’nın Metin Hara’yla aşkı Metin Hara’yla ilgili değil belirli bir seviyenin üzerindeki kadınların aşk piyasasında yaşadıkları sıkıntıların bir göstergesidir.

        Adriana Lima’ya şaşırıyorsunuz da eğitimli kadınların bekar kalmasına, genç kadınların kendilerine çanta değil de sahibi benim malım diyen odunlarla birlikte olmasına, genç bir kadının kendinden 20 yaş büyük evli bir erkeğin uzun yıllar sevgilisi olmasına, o evli erkeğin profesyonel bir işe sahip eski karısının da birbirini sevenleri ayırmakla suçlanmasına şaşırmıyorsunuz. Ayol hepimiz Adriana Limayız. Siz yerli mal diye pek bu konuya kafa yormamış olabilirsiniz ama hepimiz kendi alanlarımızda birer Victoria’s Secret mankeniyiz.

        HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRAN

        40 yaş üstü bekarlar piyasasındaki kadınlarımıza bakarsanız genelde tıp, akademi, ya da başka profesyonel meslek gruplarında bir yığılma görürsünüz. Farklı araştırmalar neden yaşlı erkek-genç kadın, zengin erkek-fakir kadın veya beyaz yaka erkek-çalışmayan kadın çiftleşmeleri olduğunu araştırmış ve karşımıza çıkan sonuç erkeklerin kendilerine odaklanan ve hayatlarını kolaylaştıran kadınlar tercih ettiğini bulmuş. Yani kadın eğer kendisi de profesyonel bir işte çalışıyorsa hem erkeğe rakip hem de onun evin işini aksatabilecek biri olarak algılanıyor ve o piyasada talep görmüyor. Bu gruptaki kadınlar da eğer istedikleri eş adayını bulamazlarsa ya bekar kalmayı ya da kriterlerini değiştirip farklı erkeklere yönelmeyi tercih ediyorlar.

        İngiliz Kamu Politikası Araştırma Enstitüsü kadınların gitgide son 50 yıldır kendi sosyo-ekonomik seviyelerinin altında eşler seçmeye başladıklarını göstermekte. 1976-1981 yılları arasında doğan kadınların yüzde 28’i kendilerinden daha az eğitimli ve daha az para kazanan erkeklerle evlenmiş.

        Aynı yaş grubu arasında kendisinden daha yüksek seviyede erkeklerle evlenenlerin oranı sadece yüzde 16. 1958 yılında bu rakam yüzde 38’miş. Yüksek eğitim alan kadınların sayısı arttıkça bu rakamın azalması ve kendinden daha alt seviyede olan erkeklerle evlenen kadın sayısının da artması beklenmekte. Yani anlayacağınız sevgili okuyucum Türkiye’deki kadınların sadece yüzde 4’ü yüksek okul veya üniversite mezunuyken, hepimiz birer Adriana Limayız. Biz de isteriz Kate Middleton gibi olmayı da memlekette prens vardı biz mi bulamadık?

        Diğer Yazılar