Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ekim ayında meme kanseriyle ilgili farkındalık yaratmak için düzenlenmiş farklı etkinlikler dikkatinizi çekmiş olabilir. Birbirinden değerli çalışmalar arasında beni en çok etkileyen arkadaşım Doç. Dr. Engin Deniz Eriş’in meme kanserine kaybettiği annesinin mücadelesini ve ailelerinin üzerinde etkilerini anlatan “Bir Kanser Hikayesi ve Aforizmalar” kitabı oldu.

        Bir kanser hastasının sadece kendisi değil, içinde bulunduğu ortamı ve ailesini ne kadar derinden etkilediği, geride kalan aile üyelerinin de hastayla birlikte verdikleri mücadeleyi anlatan sözlerini ve aforizmalarını inanın gözlerimden yaşlar akarak okudum.

        Bu arada kitabın yazarının bir erkek olduğunun altını çizmek isterim. Kitabın hem içerik olarak hem de bir erkeğin duygularını ifade etmesini sağlayan aforizmalarından dolayı meme kanseriyle ilgili bir farkındalık çalışmasından öte bir katkıda bulunduğunu düşünüyorum.

        Son dönemde cinsiyet eşitliğinin sadece kadın hakları mücadelesine indirgenmemesi ve daha kapsayıcı ve sürdürülebilir olması için erkekleri içeren projeler artmakta.

        ATAERKİL NORMLAR

        Engin Deniz Eriş’in kitabında da bahsettiği gibi bir kadın sağlığı mücadelesi sadece kadınları değil tüm aileyi derinden etkilemekte. Genelde kuvvetli görünmeye çalışan ve duygularını ifade etmekten çekinen erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliğinin var olduğu bir toplumda bu duygularını ifade etmeleri zayıflık olarak algılanmamakta.

        Ataerkil kültürel normlar sadece kadınları hedefleyen projelerle değişmez. Değişimin sürdürülebilir olması için erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliğinin kendilerinin üzerindeki baskıyı azaltacağını bilmeleri gerekir. Duygularını ifade edebilmek, kazancına göre değerlendirilmemek, cinsel tercihleri yüzünden yargılanmamak erkekleri toplumda daha eşit hale getirip onları da özgürleştirecektir. Gerçek eşitliğin var olduğu bir toplumsal cinsiyet dönüşümü sağlamak için bizlere değişik ve daha eşit bir erkek modeli sunulması ve yaygınlaştırılması şart. Yapılan akademik çalışmalar erkeklerin ağladığı, hissettiği ve kadınlara atfedilen duyguları özgürce yaşayabildikleri ortamlarda kadınlara yönelik şiddetle beraber erkeklerin erkeklere uyguladığı şiddetin de azaldığını göstermekte. Erkeklik şiddet ve güç gibi kavramlardan arınınca toplumsal barış çok daha kolay olmakta.

        Diğer Yazılar