Nassar davası
Geçen hafta ABD spor tarihinin en büyük cinsel taciz davası sonuçlandı. ABD Olimpik Cimnastik takımının eski doktoru Larry Nassar tam 156 kadın sporcuyu çocukluklarından itibaren yıllarca taciz etmekten 175 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu hikayenin belki detaylarını okumuşsunuzdur ama benim dikkatimi çeken birkaç noktanın altını çizmek istedim: Bir bireyin yarattığı fark, kadın dayanışmasının gücü, karar verme mekanizmalarında kadınların olmasının önemi, içinde yaşadığımız sistemin erkekleri ne kadar kayırdığı ve kadınların şikayetlerini ne kadar önemsemeyerek küçümsediği.
Larry Nassar ile ilgili yıllardır doktorluk yaptığı Michigan Devlet Üniversitesi’nde tedavi adı altında kadın sporcuları taciz ettiğiyle ilgili şikayetler olsa da gerek üniversite yetkilileri, gerek Olimpik Cimnastik takımının yöneticileri bu şikayetleri ciddiye almayarak Nassar’a yıllarca “geçmiş olsun”, “yanındayız” gibi mesajlar göndermişler ve suçlamaları hasıraltı etmişler.
Şikayetleri ciddiye alınmayan kızların bir kısmı zamanla spordan soğumuş, hepsi özel hayatında psikolojik problemler yaşamış.
Aralarından Rachael Denhollander yaşadığı taciz sonucu avukat olmaya karar vermiş ve Nassar’ın peşine düşerek bu davanın açılmasını, yerel bir gazetede yaptığı röportaj ile suçlamaların topluma duyurulmasını ve diğer kadınların da tanıklık yapmasını sağlamış. Bu hikayeden sonra aslında bir bireyin gücünün ne kadar önemli olduğunu, haksızlık karşısında vazgeçilmemesi gerektiğini, gerçek adalete er ya da geç bir şekilde ulaşılabileceğini iyimser bir şekilde umut edebiliriz.
BİR KADIN HAKİM
156 kadının hepsinin tek tek tanıklık yapması ve yaşadıklarını anlatarak tekrar güçlendirilmelerini sağlayan da bir kadın hakim. Sanığın tüm itirazlarına rağmen işlediği şiddet karşısında yarattığı sonuçları dinlemek zorunda olduğuna karar veren ve Nassar’ı suçlu bularak 175 yıla mahkum eden de aynı hakim. Başka bir hakim karşısında sonuç farklı da olabilirdi, bu yüzden sistemde kadın bakış açısına sahip daha fazla bireye ve özellikle karar verme mekanizmalarında daha fazla kadına ihtiyacımız var.
Gelelim Türkiye’deki son kadına yönelik şiddet rakamlarına. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun yılbaşında yayınladığı verilere göre 2017 yılında 409 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 387 çocuk cinsel istismara uğradı, 332 kadına cinsel şiddet uygulandı. Bu rakamlar buzdağının görünen yüzü ama bir de üstü örtülen, haberlere çıkmayan, hatta kimsenin haberi olmayan çok daha fazla şiddet vakası var.
Nassar’ın karşısına çıkan adaletin bizde de aynı şekilde işlemesi umutlarımla herkese iyi haftalar dilerim...
