Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bilirsiniz İzmir’imize bir “gavur” lafı yapıştırmışlar, bize kızan bunun altını çizerek nüfusumuzdaki “yabancı” veya “gayrimüslim” olanlara dikkat çeker. Ne ilginçtir ki geçen hafta e-devlet üzerinden alt soy – üst soy uygulaması sonrası İzmir’den yüzlerce kilometre uzakta, Anadolu’nun bağrındaki köylerde bile “Türk” olmayanların çıkabildiği, hatta dedelerimiz, ninelerimiz olabileceği ortaya çıktı. Bazılarımız Gürcü, Ermeni, Rus veya Bulgar kökenlerimizi keşfettik, bazılarımız da Kürt, Alevi veya Laz atalarımızı. Bir hafta içinde nüfusumuzun %10’u soy bilgilerine bakmış ve sanki köklerini yeni keşfetmiş durumda.

        Ben jeneoloji denilen soy bilimine yıllar önce merak sardığım için aile büyükleri halen hayattayken zaten e-devlet sistemi üzerinden bize verilen bilgileri öğrenmiş ve fotoğraflarla da arşivlemiştim. Şu bir gerçek ki ülkemizin sınırları içinde yaşayan hemen hemen herkesin aile tarihinde dışardan bir göç ile bir bağı var. Çoğumuzun anne babası TC sınırları içinde doğmuş olsa bile, ondan önceki kuşaktan en az biri şu anki sınırlarımız dışından gelmiş olabilir. Benim kendi aile tarihimde baba tarafım Kıbrıs’tan gelmiş, babaannem ve dedemden önceki tarih de e-devlet bilgilerinde yok. Soyadımdan da anlaşılacağı üzere bir ara bizim aile büyükleri bugünkü Irak taraflarında da dolanmışlar, ama bu bilgi de bizim devlet arşivlerinde, çoğu vatandaşımızın aile verileri gibi yok. Artık aile büyükleri ne kadar dolaştıysa koskoca devletimiz bile kayıtlarını tutamamış.

        VERGİ ÖDEMİŞLER

        İşin ilginç tarafı ülkemizde yaşayan Museviler, Levantenler ve Ermenilerin ailelerinin ve büyüklerinin çoğunun bu topraklarda doğmuş olması. Yani anlayacağınız “gavur” denilen kesimin kökleri bizlerden daha eski. Tabii bir politik ekonomik bakış açısından da değerlendirdiğimizde bu topraklarda yıllar içinde kendini has Türk olarak tanımlayan ama aile büyükleri başka yerlerden gelenlere göre daha çok vergi ödemişler.

        Bu soy sorgulamasından sonra umarım bizler en azından saf ırk diye bir şey olmadığını anlamışızdır. Daha da ötesi bizim “yabancı” diye baktıklarımızın büyük bir kısmının bu topraklarda bizlerden daha eski olduğunu da umarım görmüşüzdür. Göçler insan tarihinin bir gerçeği ve içinde bulunduğumuz coğrafya göçleri binlerce yıl yaşamış, farklı grupları bu sayede birbirine karıştırmış ve bizlere ortaya karışık kendimize has bir harman yaratmıştır. Günümüzde savaş veya ekonomik sıkıntı çektikleri için ülkemize göç edenlere bakarken bu gerçek de umarım aklımıza gelir.

        Suriyeliler daha önce 1850’lı yıllarda Kırım Tatarlarıyla başlayan, sonra da Gürcü, Çerkez, Dağıstanlı, Çeçen, ve Lazları da içeren Kafkas göçlerinden çok farklı mı? Veya 15. yüzyılda başlayan Arnavut göçlerinden, 1830’lu yıllardaki Polonyalı göçünden veya 19. yüzyılın başındaki Azeri göçlerinden? Bizim en güzel tarafımız mozaiğimiz ve farklılıklarımız, şimdi de bu bilgilerin bir kısmı ulaşılabilir halde. İzmir’e gavur diyenler bundan sonra kendi soy sorgulama bilgileriyle gelsinler...

        Diğer Yazılar