Haram
BEŞİKTAŞ, yıllardır sürüncemede bırakılsın diye sanki özellikle çaba sarf edilmiş bir başka davadan daha çok büyük zarar etmiştir. Aynı Del Bosque, Ferrari veya onlarca örnekte olduğu gibi. Dünden bugüne sokağa saçılan maddi kaynakların hesapsız ve sorgusuz harcanmasından ve ‘Biz büyük kulübüz bize bir şey olmaz’ refleksinden kaynaklanmaktadır.
Aktif Reklam ile yaşanan sorunu en başından beri bilen, bu konuda zamanın başkanını belgeler ile uyarmış ve o günden sonra başkanla arası açılmış biriyim. Meriç Müldür’ün yazdıklarından sonra bu konunun detaylarını yazmaya gerek de kalmadı.
Şirket hukuken iki kez temerrüte düşüp BJK’ya karşı dava kazanmışsa burada Beşiktaş yönetimlerinde kötü niyet ararım. Fikret Orman’ın elindeki Ernst&Young raporu Beşiktaş’ı yönetenlerin turnusol kağıdı gibidir. Ancak Orman ‘Kutsal Kase’ gibi bu raporu saklamaktadır!
Kimine göre TFF’den gelen paraların kesilmesi, kimine göre bu rapor sonucu Beşiktaş’ın uğrayacağı maddi zararlar vs.. Orman hesap soramadı sonunda. Soramayacağı en başından belliydi çünkü Beşiktaş Başkanlığı’nı kendinden hesap soracak birine bırakmazdı Yıldırım Demirören. Öyle de yaptı. Yakında Fikret Orman’dan hesap sorarsa şaşırmam.
Demirören dönemine göre iki kat fazla hızla borçlanan Orman’ın makamındaki masa ve sandalyelerin haciz olayı, 15 yıllık hazin bir sürecin göstergesidir. Beşiktaş veya diğer kulüplere ilk kez haciz gelmiyor. Bu gidişle daha da çok gelecek. Bir kulübe haciz gelmesi hoş bir şey değildir elbette ama bundan dolayı rezil de olunmaz. Borcunuzu ödeyemez veya uzlaşma protokolüne bir gün dahi uymazsanız, kapının önüne çekerler kamyonu. Ne bulurlarsa almaya çalışıp, psikolojik baskı ile hukuken hak edilmiş edinimlerini almak isterler.
Benim için bu haciz olayının en hazin yanı ertesi gün Fikret Orman’ın yaptığı tuhaf açıklamalar oldu. Haciz işlemini başlatan avukatların Galatasaray Kongre Üyesi olmasını eleştirdi Orman! Sanki Ticaret Hukuku’nda rakip kulüp üyeleri, bir kulübün davasına bakamaz diye bir kanun var ya da Beşiktaş’ın avukatı Galatasaray’lı değilmiş gibi!
Öyle ya da böyle hukuken gereken ödemeyi dolar veya Türk Lirası ile ödersiniz. ‘Haram etme’ suretiyle yükümlülüklerinizden kurtulamazsınız. Orman ‘haram’ edeceğine, keşke bir kez göstermelik bile olsa Yıldırım Demirören yönetimlerini ibra etmeseydi. Tabii o zaman başkanlığı mümkün olmayacaktı.
Son açıklamalarından, ‘Göz mütehassısı’ olduğu anlaşılan(!) Orman, hukuktan hiç anlamıyor. Beşiktaş’a giren ve çıkan paraların helal mi haram mı olduğu kararını gözüne güvenerek veriyor. Fikret Orman’ın icraatlarına, eylem ve söylemlerine bakınca Beşiktaşlı’nın güveneceği bir başka özelliği yok. Zaten başka şansları da yok çünkü tepede Fikret Orman’ın gözünün üstünde ‘Demirören’in Kılıcı’ sallanıyor!
ERDOĞDU ANADOLU LİSESİ
Guatemala’da yapılan finallerde şampiyon oldu Trabzon Erdoğdu Anadolu Lisesi Futbol Takımı. Bu şampiyonluk ile bize büyük dersler verdi liseli gençler. Spor ve okulun önemi, Türk gencinin potansiyeli ve alt yapı gerçeği hakkında. Bizleri hem gururlandırdınız hem tüm Türkiye’de önemsemediğimiz altyapı, okul ve spor gibi konularda utandırdınız.
Tebrikler, teşekkürler ve bu ayıp bize yeter.
