Minare, kılıf, yangın!
YENI Diyarbakırspor-Denizli Büyükşehir Belediyespor maçı...
Diyarbakır’da futbol önemlidir. Eskisi ve yenisi ile tarih boyunca ya aşırı kollanmış ya aşırı dışlanmış bir büyük şehir takımıdır Diyarbakırspor.
Kuvvet komutanlarının soyunma odasında taktik verdiği, rakip takımların soyunma odasına egzoz gazı basıldığı, tek futbolcunun neredeyse tüm rakip futbolcularını çalımlayıp (!) gol atmasına olanak sağlanan yerdir Diyarbakır.
Yine aynı Diyarbakır’ın önüne geçilmesi için yapılamayan hokkabazlık kalmamıştır. Yeni Diyarbakırspor’un son maçının son uzatma dakikasında ‘Olağan şüpheli’ hakemin verdiği penaltı kararı tam bir skandaldır.
Diyarbakırlılar ne destek istiyor ne köstek. Kendi hakları neyse onu istiyorlar sadece. TFF yaptığı atama ile sosyal ve siyasal anlamda çok ince çizgilerin üzerinde, ülkeyi bu kritik ortamda kaosa sokmak isteyenlerin ocağını harlıyor. Yeni Diyarbakırspor’un hak ettiği maç elinden alınıyor. Herkesi bilerek ateşe atıyor TFF! Kendi stratejik yarım aklıyla. Oysa en başta devlet rahatsız bu olanlara. 6222’ye göre kim suç işliyor? TFF’ye 6222’den ceza verilebilir mi? Bence verilmeli, hem de müebbet!
TSYD
Bu köşeden defalarca eleştirdiğim TSYD artık kontrolünü tamamen kaybetmiş. Ben gazeteci değilim, hasbel kader elimden geldiğince spor yazıyorum. Ne skora, ne de futbola ilgim var. Bilgin’i (Gökberk) severim, delidir (!) ama doludur. Her fikrimiz uyuşmaz, zaten uyuşmamalı da. Farklı görüşler, fikirler çarpışmalı ki doğruyu gösterebilelim ama saygı sınırları içinde.
TSYD’nin son ödül töreninde kerameti kendinden menkul eski bir gazeteci, Bilgin’in yazısına tepki göstermiş ve hakaret etmiş. Bunun üzerine Mehmet Aslan (Hürriyet Gazetesi Spor Müdürü) makamının gereğini yapmış, kendi yazarını savunmuş ve iş kavgaya kadar gitmiş. Olayın olduğu yer TSYD ödül töreni. Yani bir gazeteci diğer bir gazetecinin yazdıkları üzerine hakaret etmiş. Bilgin Gökberk size veya bana göre doğru yazmış olabilir, yanlı ve yanlış da yazmış olabilir. Ama bir yazara ve onun amirine yapılan bu saygısızlık, TSYD’nin ne acınacak noktaya geldiğinin utanç fotoğrafıdır.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, TSYD’nin talebi üzerine Levent’teki tesislerde bulunan havuzu renove etmek için destek sözü vermiş. Verilen söz TSYD seçimlerini kim kazanırsa, kim manipüle ederse etsin yerine getirilecek. Kendi iç çekişmenize devleti, hükümeti, bürokratları, siyaseti payanda yapmayın. Hele kendiniz kasaba siyaseti yaparken, siyaset karışmasın diyerek siyaseti hiç karıştırmayın.
ŞAMPİYONLUKTA EN BÜYÜK PAY
Prandelli enkazından Galatasaray buralara gelmişse, kimler en büyük ve hayati hataları yapmış, gerçekçi bir göz ile bakmak lazım.
“Ben takımı tek başıma şampiyon yaparım” kibirine kapılmasaydı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe 4 hafta önce şampiyondu. Şampiyonluğun kaybedilmesinde İsmail Kartal’ın hataları hakemlerin hatalarından daha az etkili oldu diyebilir misiniz? Aylardır paralarını alamayan Beşiktaş takımının bu noktaya gelmesinde stat dâhil hiçbir sözünü tutmayan, takımı göçebe oynatan Fikret Orman’ın mı suçu var? Yoksa hakem hataları mı daha etkin oldu?
Evet, hakemler çok kötüydü bu sezon. Peki ya siz çok mu iyiydiniz? Sizin hatalarınız nelere mal oldu bir bakın. Kaç verilmeyen kart, faul veya penaltı var? Bir de egolarınız ve yalanlarınızdan dolayı kulüplerinizin kaybettikleri!.. Bence o TFF eyyamlarına rağmen kıyas bile edilmez.
“Başkalarının kusurlarını tartarken, parmağıyla terazinin kefelerini bastırmayan insan pek azdır.”
Byron
