Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Aziz Yıldırım, Habertürk TV’de yayınlanan ‘Sportürk’ programında çok çarpıcı açıklamalar yaptı ve ilerleyen zamanlarda daha çok konuşacağının altını defalarca çizdi. Yıllardır yazdığım gibi, iki Aziz Bey var. Biri spor tarihimizin kulüpler bazında en önemli icraatlarını gerçekleştirmiş, doğrularının, kırmızı çizgilerinin altına imza attığım bir başkan. Diğeri hırsı, kibri ve idefiksleri ile yanlışlar yapıp, bunu düşman metaforları ile örtmeye çalışan, benim spor felsefemden çok uzak bir başkan.

        Biri olmadan diğeri olur muydu? Keşke olsaydı ama insanları doğruları ve yanlışları ile birlikte değerlendirmek lazım. Tek taraftan bakıp diğer taraflarını görmezden gelirsek yanlış değerlendirme yapmış oluruz.

        Aziz Yıldırım’ın Ergin Ataman’a yaptığı gönderme, Olimpiyat kotası peşinde, 10 gün sonra ter dökecek basketbol milli takımımız, yani ülkemiz adına yersiz ve zamansızdı. Ataman’ın -muhatabım değil- karşılığı, yersiz ve yakışıksızdı. Başta eski Fenerbahçeli teknik adam ve futbolcular konusunda haklı olsa da Aykut Kocaman için Aziz Yıldırım’ın -onlar muhatabım değil- sözü yersiz, yakışıksız ve anlamsızdı. Kocaman’ın; adamlığı, insanlığı, sportmenliği ve efsane sporculuğu ile başta Fenerbahçe, tüm kulüplerin taraftarından başkanına muhatap, hatta örnek alınması gereken, nadir değerlerimizden biri olduğunu unutmamalıydı.

        Aziz Yıldırım; Şenes Erzik, kulüpler birliği ve 3-10 Temmuz karalama kampanyaları ile ilgili söylediklerinde yerden göğe haklıydı. ‘Fırıldak’ medya mensupları konusunda da haklı olduğu çok şey vardı, yayıncı kuruluş konusunda da...

        Kişisel olarak yaşadıklarının olumsuz etkilerini görmezden gelmek insanlığa sığmaz fakat Aziz Başkan 3 Temmuz’dan önce de pek farklı değildi.

        Konuşmadığı, bir o kadar haksız olduğu konular da vardı. Kendisi ile çelişkilerini unutuyor başkan! Ben zamanında “58. Madde değişmemeli, 8 takım küme düşmeli” derken, Aziz Bey de hemen hemen aynı şeyleri söylüyordu ama kendi yöneticileri 58. Madde’nin kaldırılmasını istiyordu. Aynı yöneticiler daha sonra CAS’taki davayı kendi imzaları ile çekmişlerdi.

        10 Temmuz 2011 günü “Günahsız olan Aziz Yıldırım’a ilk taşı atsın” diye yazmıştım. Sonra başkan, “Biz de en az herkes kadar temiziz” dedi, haklıydı da. Aksini ne düşündüm ne yazdım ancak 3 Temmuz sürecinde ne dediysem, yazdıysam hala arkasındayım.

        Yandex’le sponsorluk anlaşması, 1 Milyon üye projesi, kongre ve taraftar gruplarının elinden kurtarıp dünya kulübü haline getirdiği Fenerbahçe’nin bir üst seviyeye geçmesi için çok önemli. Umarım başarılı olurlar da diğer kulüplerin de vizyon ve çıtaları yükselir.

        18 yıllık başkanlığının son döneminde kendisinden ricam, Fenerbahçe ve Türk Sporu için her konuda hesapsız, kitapsız, stratejisiz, siyasetsiz, sadece samimi ve içten konuşması. Çünkü o konuştuğunda diğer herkesten daha fazla etki ve tartışma alanı yaratacaktır. Türk sporunun, kulüpçülüğünün, futbolunun sorunları daha net görülebilir hale gelecektir.

        Bence Aziz Yıldırım’ın, Fenerbahçe’nin ‘38. başkanı’ olarak anılması ile ‘Türk sporunun efsane başkanlarından biri’ olarak anılması arasında çok ince bir çizgi var. Çizginin ne tarafında yer alacağını, Aziz Bey’in başkanlığının son dönemindeki eylem ve söylemleri belirleyecek.

        Diğer Yazılar