Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Rio Yaz Olimpiyat Oyunları başlıyor. 105 sporcu ile spor tarihimizde ilk kez 21 branşta olimpiyatlara katılıyoruz. Türk spor tarihinin birçok ilkini gerçekleştiren, başta tüm sporcularımızı, ailelerini, antrenörlerimizi, federasyon yöneticilerini kutlarım.

        Üç yıllık süreçte Gençlik ve Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç’ın direktifleri doğrultusunda tüm branş ve sporcuların ölçümlenebilir kriterler üzerinden performans gelişimini takip eden, sporcu ve federasyonların maddi veya manevi sorunları ile ilgilenen, bilimsel ek destek sağlayan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, Türkiye’de ilk kez bu tarz bir çalışmasında emeği olan tüm bürokratlarına ayrıca teşekkür etmezsem şahidi olduğum bu özveriye haksızlık etmiş olurum.

        Sporcularımızın üstün gayret ve azminin yanına spor bilimlerini entegre ederken, aynı zamanda doping belasından kurtulabilmek için başarılı bir şekilde mücadele verebilmek, 21 branşta 105 sporcu ile olimpiyatlara katılmak öyle kolay bir iş değildir. Hariçten ezbere gazel okuyanlara bakmayın, ortaya çıkan bu tablo çok büyük bir başarıdır.

        “Takım sporları hariç 50-55 kişi katılırız” diyenlerden, “Londra’dan kötü olur” yazan bilenlerden (!) bahsetmeyeceğim. Zaten sesleri kesildi, şimdiki oyunlardan sonraki ‘oyunlarına’ hazırlanıyorlar. Yapan yapar, yapamayan haksızca eleştirir, haklı her eleştiri de katkı verir.

        105 sporcunun, bir başka deyişle Olympian’ın bizlere yaşattığı en büyük onur, yaz oyunlarına katılmalarıdır. Gerisi hiç önemli değil, yeter ki ellerinden gelenin en iyisini yapsınlar. Bugünlerde herkes madalya toto oynuyor, oysa madalya 105 sporcumuzun halkımıza yaşattığı bu gururun sadece taçlandırılmasıdır, hepsi bu...

        Olimpik ve paralimpik oyunların temel amacı önce o oyunlara katılma hakkını kazanabilecek performansı göstermektir. Madalya ise bu müthiş çabanın en tepede ödüllendirilmesidir. Benim için 17 yaşındaki Tutya ve Mete’nin olimpiyatlara katılması, modern pentatlon, tenis ve kanoda ilk defa; binicilik, eskrim ve kürekte ilk defa kota alarak, cimnastikte 108 yıldan sonra ilk kez bir erkek sporcu ile olimpiyatlarda temsil edilmek altın madalyalardan kıymetlidir. Tabii bunları daha iyi kavrayabilmek için futboldan ve siyasetten başka şeyler düşünebilen sporsever olmak gerekir.

        Eğer sporu gerçekten seviyorsanız, hepinize şimdiden iyi seyirler dilerim. Bu keyiften bizi mahrum etmeyen tüm sporcularımıza desteklerinizi esirgemeyin yeter.

        Sporcularımız üzerinde baskı oluşmaması için madalya sayısı ve kimlerin madalyaya aday olduğu tahminlerimi net yazmayacağım. Elbette ölçülebilir verilere göre bir beklentim mevcut ancak işin bir de şans ve psikolojik boyutu da olduğu unutulmasın. Sadece şu kadarını yazabilirim, yurt dışında ölçümlenebilir kriterler üzerinden madalya projeksiyonu yapan ciddi istatistik şirketleri, en az 2008 ve 2012’nin toplamı kadar altın madalya kazanacağımızı açıkladılar.

        Mutlaka manipüle etmek isteyenler için de şu saptamayı yapayım, 80’li veya 90’lı yıllarda katıldığımız olimpiyat oyunlarının tamamına katılan toplam sporcu sayısından fazla sporcu ile katılıyoruz 2016’ya...

        80’ler, 90’lar ve 2000’li yıllarda ayrı ayrı katıldığımız tüm olimpiyat oyunlarının üç aşağı beş yukarı ortalama iki katı branşta katılıyoruz Rio’ya...

        Hem de dopingi ‘idare’ ede(meye) rek değil, dopingle mücadelede sıfır tolerans ile...

        Diğer Yazılar