Yeni sezonda futbol
YANAL’IN gitmesi birçok insan için sürpriz gibi görünse de aslında yarım sezon fazladan görev yapmış bir teknik direktördü Fenerbahçe’de. Daha önce de yazmıştım. Devre arası Antalya kampına kendisi ve ekibinin ürettiği sakatlar ordusu ile giderken, takım içi sorunlar daha o dönemde Aziz Yıldırım’a biletini kestirmişti. Geçtiğimiz sezonun yarısında yardımcı İsmail Kartal ile Volkan ve Emre gibi futbolcular sahadan, Aziz Yıldırım ise yukarıdan yönetti takımı.
Fenerbahçe’nin önümüzdeki sezon da aynı ekiple yönetileceğini ve şampiyonluğun yine en büyük adaylarından biri olacağını düşünüyorum. Kısacası, mevcut durumda değişiklik olmasa bile Yanal’ın farkı hissedilmeyecek. Beğenirsiniz beğenmezsiniz, Fenerbahçe bir başkan kulübü. Dünyadaki benzer örnekleri gibi.
Beşiktaş’ta durum bence çok iyi. Öncelikle yerel rakiplerine göre en fazla öne çıkan özelliği ‘takım’ haline gelmiş olmaları. Diri, ısırgan, genç ve düzgün futbolculardan oluşturulmuş bir ekip. Erken form tutmaları, stat durumu ve mali güçlükler en büyük sorunları. Bilic dünyada sadece Beşiktaş’ı çalıştırmak için teknik direktör olmuş gibi bir duruşa sahip ve o denli uyumlu biri. Başkan Fikret Orman ile yıllardır yıldızımız barışık değildir ancak stadı bitirir, bu ‘takım’ standardı ve felsefesini bozmazsa, bana göre benim dünya gözü ile gördüğüm, Süleyman Abi’den sonra en başarılı başkanı olacaktır Beşiktaş’ın.
Trabzonspor tam bir kapalı kutu. İçi boş da çıkabilir, büyük bir başarı da elde edebilir. İki sıra dışı karakter; İbrahim Hacıosmanoğlu ve Vahid Halilhodziç’in performansı şampiyonluğa ortak bir takım çıkarabilir. Çok kötü bir sonuç da elde edebilir. Ortası yok Trabzon’un.
Galatasaray ne başkanı ne teknik direktörü ne de yönetimi ile umut vaat ediyor. Galatasaray’ın futboldaki başarısı sadece futbolcularının performansına bağlı. Geçen sezon Fenerbahçeli meslektaşlarının yaptığını yapar kendi inisiyatifleri ve yürekleri ile oynarlarsa, şampiyonluk ibresini kendilerine çevirebilirler. Ancak arkalarında Aziz Yıldırım gibi bir başkanları yok. O yüzden işleri daha zor.
Kasımpaşa’nın artık mazereti yok. Ligi ilk üç sırada tamamlayamazlarsa doğru kurumsal kurgu, kişisel hatalardan çöker.
Bursaspor’un şampiyonluk travmasını atlatması çok uzun sürdü. Şenol Güneş hastayı diriltmek için harika bir tercih ancak nekahet döneminin geçmesi için sanki bir sezona ve altyapıdan bolca yeni hücreye ihtiyaç var.
İstanbul Başakşehir, Avrupa kupalarını zorlayacak bir takım ancak boş tribünleri nasıl dolduracakları, Boz Baykuşlar gelse bile ciddi bir sorun. Yoksa kurumsal anlamda her şey yerli yerinde.
Akhisar’ı ayırıyorum çünkü onlar geçen sezon büyük iş yaptılar. Ancak diğer takımların bırakın düşmelerini, düşme hattında yığılmaları bile büyük beceriksizlik olacaktır. Türkiye’nin bu futbol fakiri ortamında Anadolu’dan bir şampiyon daha çıkaramaması özel gayret gerektirir!
Bu kadar kötü yönetilmemeli 18 kulüp. Özellikle futbol şehri olan birkaç Anadolu takımının orta ve uzun vadede şampiyonluk hedefi, stratejisi ve kurgusu olmalı.
Cesaret, hataları kabullenip doğru düzeni kurma, sabır, idari ve mali sportif stratejik planlama ile büyük başarılar kazanabilecek takımlar var. Onları düşme hattında veya biraz üstünde görmek artık alışkanlık olmamalı.
İşte buyurun size özel, herkese mavi boncuk dağıtan, sevgi kelebeği gibi olumlu bir yazı.
