Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Taraf olmak zorundasınız, ya ak diyeceksiniz ya kara. Gezi olaylarından sonra kimse kimseyi dinlemiyor. Herkesin kendi algıları, doğruları ve tarafı var. ‘Her iki tarafta da yanlış var’ derseniz kimseye yaranamıyorsunuz. ‘Her iki tarafın da doğruları var’ deyince eyyamcı oluyorsunuz. Bir tarafı haklı bulursanız yandaş veya devrimci oluveriyorsunuz.

        Biri çıkıyor Gezi’ye gidenler geleceğimizdir diyor. Gitmeyenler geçmişimiz mi? Diğeri çıkıyor Gezi’ye gidenler anarşisttir diyor. Gitmeyenler hukukun içinde mi yaşıyor? Toplumsal olaylar böyledir. Sosyal ve siyasal olaylar yangına elverişli bir ortam oluşturduğunda biri veya birileri bir kıvılcım çakar veya çaktırır, yangın büyür. Devasa kutuplaşmalar, kan ve gözyaşı onları kovalar. Artık kılıçlar çekilmiş, düzeni bozmak veya korumak için herkes pozisyonlanmıştır.

        Hükümetleri düşürmek, darbe yapmak için öyle eskisi gibi topa, tüfeğe, tanka, cemseye, radyo ve televizyona sahip olmaya gerek yok. Olgular ve algılar üzerinden oynanan oyunlar yeterlidir. Bu oyun yazılı, görsel, sosyal veya asosyal medya üzerinden rahatlıkla oynanır.

        Tunus’ta Muhammed Buazizi’nin kendini yakmasıyla başlayan toplumsal hareket, ta Mısır’a kadar uzanan 30 yıllık rejimleri yıkmıştı. Bir kişinin kendini yakması elbette tek başına rejimlerin yıkılması için neden değildir. Baskıcı, anti demokratik Baas rejimlerine geniş halk kitlelerinin başkaldırması için sadece bir kıvılcım olmuştur, hepsi bu. Soros’un ‘Turuncu Devrim’i neyse, İran’daki kalkışma aynı şeydir ve bastırılmıştır ama hepsi medya üzerinden manipüle edilmiş, dış güçlerce desteklenmiş girişimlerdir. Çarşı, Beşiktaş’ı veya Beşiktaşlı’yı hatta Beşiktaş Çarşısı’nın içinde yaşayanları bile temsil etmez. Eni boyu bir taraftar grubudur. Darbe yapabilir mi? Elbette hayır. Kıvılcım çakabilir mi? Elbette evet. Geçenlerde bir programda Çarşı’nın avukatını dinledim. ‘Gezi olaylarında polis bizi Başbakanlık çalışma ofisine doğru sıkıştırınca, olaylar mecburen orada oldu’ gibi laflar etti. Peki Gezi’den haftalar önce İnönü’ye ‘veda’ maçından önce yine Başbakanlık çalışma ofisi önünde olanlar, atılan sloganlar, molotoflar, fişekler neden Gezi olaylarında kullanılanların aynısıydı?

        Sıkça gündeme getirilen bir soru: ‘Türkiye bu kadar zayıf bir ülke mi her toplumsal kalkışmada darbe konuşuluyor?’ Geçmişimize bakınca evet. Peki halk demokratik protesto hakkını kullanmasın mı? Kullansın elbette hem de yasal sınırları geçmeden, zorlayarak. En doğal hakkı. Burası Baas rejimi değil demokratik bir ülke. Çarşı’yı, Beşiktaş’ı bilen ve oğlunun Gezi’de protesto özgürlüğüne saygı duymuş bir baba ve Gezi’yi hiç desteklememiş biri olarak buradan soruyorum, ta 2002’de Çarşı’nın “A”sı neden ve kimler tarafından anarşizmin sembolü olarak kullanılmaya başlatıldı. Bu kişiler yeni Çarşı’ya indirimli bilet verdi mi? O süreçten sonra karaborsacılık eskisinden daha fazla rant getirir bir hal aldı mı? Dönemin Beşiktaş yönetiminde ve derneklerinde Soros ile direkt ya da indirek bağlantılı yöneticiler var mıydı?

        O gün o anarşist hareketi başlatanlar, bugün sessizce olan biteni seyrediyor. Çarşı’nın sevenleri, kendine yakın hissedenleri veya o şemsiye altında kimlik bulanları elbette darbeci değildir hatta darbe karşıtıdır çoğunlukla. Ancak o A’yı Çarşı’ya yaftalayanların bugün çıkıp ‘Evet kardeşim biz Anarşistiz’ diyebilecek yürekleri var mı? Yok elbette. Onlar maşa kullanmayı tercih ederler ya da durumdan vazife çıkarıp prim yapma peşindeler. Dün Seba’ya hakaret edenler, bugün Seba’nın ardından ağıtlar dizdikten sonra şimdi destekliyorlar. Çarşı’yı ve Beşiktaş’ı kullanıyorlar. Sizler onları Beşiktaş’ın önde gelen ‘aydınlık’ yüzleri olarak biliyorsunuz, bense karanlık taraflarını ezberledim. Bunlardan birinin karşıma çıkıp cevap vermesini bekliyorum biraz yürekleri ve Beşiktaşlılıkları var veya kalmışsa.

        Anarşizm: Toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir.

        Diğer Yazılar