Tarık Akan'ı en son ne zaman beyazperdede izlediniz?
70’lerin ikinci yarısında Gaziantep’te milyarlarca yıldızın yanıp söndüğü bir gökyüzünün altında, dedemlerin damında, oturmuş ağzım bir karış açık yandaki yazlık sinemanın perdesinde ordan oraya zıplayan bir ‘yıldızı’ seyrediyorum.
Yeşilçam’ın Yeşilçam olduğu yıllar. Perdede ordan oraya zıplayan Cüneyt Arkın, benim için Kılıç Aslan...
Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan, Fikret Hakan, Münir Özkul, Kemal Sunal, Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve daha niceleriyle o yıldızların altında, o damda, karşımdaki beyaz badanalı dev duvarda ilk kez göz göze geldiğimi hatırlıyorum hayal meyal.
Yıldızların ‘yıldızlar’ kadar ulaşılmaz olduğu yıllardı.
Geçen hafta Tarık Akan’ın ölüm haberini aldığımda dedemlerin damında, elinde bir şişe Portalin gazozla oturmuş ‘Ah Nerede’yi seyreden çocukluğumla göz göze geldim.
Filmle birlikte çocukluğum da bitiyordu...
ŞÖHRETİ ELİNİN TERSİYLE İTTİ
Son birkaç gündür Tarık Akan’ın ardından yazılanları okuyorum. Nasıl büyük bir devrimci, nasıl muhteşem bir insan olduğunu anlatıyor dostları.
Yeşilçam’ın en büyük yıldızıyken bütün o şaşaayı, parayı elinin tersiyle itip nasıl büyük bir oyuncu olduğundan bahsediliyor sayfalar dolusu...
Ve ben küçücük bir odada oturmuş “Tarık Akan’ı en son ne zaman dev bir beyazperdede izledim?” diye düşünüp duruyorum.
Sahi önceki gün Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni, Teşvikiye Camii’ni, Zuhuratbaba Mezarlığı’nı hıncahınç dolduran binler, on binler, yüz binler en son ne zaman dev bir sinema perdesinde izledi bu büyük oyuncuyu?
SON 10 YILDA SADECE 1 FİLM
Son 10 yılda sadece 1 filmde oynamış Tarık Akan, o da 7 yıl önceki ‘Deli Deli Olma’! Akan’ın öldüğünü öğrendiğim gün televizyonda 83 yaşındaki Michael Caine ile 78 yaşındaki Harvey Keitel’ın ‘Youth’ (Gençlik) filmi vardı.
İnsan ister istemez düşünüyor; Caine’in önümüzdeki yıl için 2, Keitel’ın 3 yeni filmi sinemalara gelmeye hazırlanırken henüz 66 yaşında olan Tarık Akan’ın, bu büyük oyuncunun en verimli olacağı dönemde topu topu 1-2 film çekmiş olması kimin ayıbı acaba?
Bugün 20’li yaşlarında olup da Tarık Akan’ı beyazperdede hiç izlememiş milyonlarca insan varlığı için her yıl ‘izleyici rekorları’ kıran filmler yapan yapımcılar ne diyor çok merak ediyorum!
Yeşilçam’ın kendisine ambargo uyguladığı yıllarda Tarık Akan’a ‘Maden’ filmi için destek olup başrolü paylaşan bugün 79 yaşındaki Cüneyt Arkın, birkaç yıl önce bir röportajda yeni nesil sinemacıların kendilerine rol vermediğinden şikâyet ediyordu: “Yeni sinemacıların bizleri görmesi için gidip oyunculuk ajanslarına mı kaydolalım!”
GÖRMEZDEN Mİ GELİNİYORLAR?
Hollywood, 70’lik Sylvester Stallone ile Arnold Schwarzenegger’i aynı filmde buluşturup kötü adamların ağzını burnunu kırdırabiliyor! 74 yaşındaki Harrison Ford’u, Millenium Falcon’a atlayıp gezegenler arası uçarak ‘Yıldız Savaşları’nda kötü Sith’lerle savaştırıyor.
77 yaşındaki Ian McKellen’e Orta Dünya’da at koşturtuyor. Halim selim rollerin adamı Liam Neeson’ı 60’ından sonra aksiyon filmleri yıldızı yapabiliyorken yeni nesil sinemacıların gölgesinde filmler çektiği Yeşilçam’ı Yeşilçam yapan bizim devleri görmezden gelmesinin suçu kimde, çok merak ediyorum doğrusu.
50’sini geçen oyuncuların beyazperdede devleşmek yerine, ‘yersiz uzun yerli dizi’lerde en iyi ihtimalli ya holding patronu ya da evin tonton dedesi olarak ekranlarda ömür törpülemesinin suçu kendilerinde mi yoksa?
‘HEP FİLM ÇEKMEK İSTİYORDU’
Neredeyse 50’li yaşlarıyla birlikte sinemayla arasına mesafe koyan Tarık Akan’ın oğlu Barış İregül, babasının her zaman film çekmek istediğini söylüyordu cenazesinin başında.
Artık kendisi mi gelen senaryoları beğenmedi, yoksa senaryo mu gelmedi bilmiyorum ama son yıllarda ‘çok gişe yapıyor’ diye elle tutulur hiçbir yanı olmayan sulu komedilerle kendi dallarını budayan Yeşilçam’ın nankörlüğü bütün genç oyunculara ders olsun...
Ve kendilerine şunu sorsunlar: “Tarık Akan’ı en son ne zaman beyazperdede izledim?”
