Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bazen bir kelimenin, bir fotoğrafın, bir filmde bir sahnenin, bir şarkıda bir dizenin, bir romanda tek bir satırın, olur olmaz bir yerde birdenbire karşıma çıkan bir ‘an’ın ağına düşüyorum. Ne kadar çırpınsam debelensem de kurtulamıyorum o kelimenin, o dizenin, o sahnenin, o satırın, o ‘an’ın elinden... Gece yastığa birlikte başımızı koyuyoruz, sabah birlikte uyanıyoruz... Kahvaltıda, arabada, işte, yolda yürürken hep birlikteyiz.

        Son bir haftadır Atlas’ın yüklendiği ‘dünya’ gibi omuzlarıma çöken, beni harf harf ezip duran bir kelime, ‘merdümgiriz!’

        En son üniversitede, şimdi adını hatırlamadığım bir öyküde, karşıma çıktığında ne demek bu diye bakıp, sonra da unutmuştum. 19 yaşında insanın ‘ağına düşeceği’ şeylerden biri değildi kelimeler... Neyse, bu başka bir hikâye!

        Beni bu lanet olası kelimenin ağına düşüren olayların fitilini ateşleyen Megan McArdle hanımefendi, eminim onu hayatı boyunca bir kez bile duymamıştır. Onun saçmasapan tavsiyesine uymasam ben de duymayacaktım... Keşke de öyle olsaydı!

        45’TEN SONRA HAYAT!

        29 Ocak’ta 45 yaşını deviren McArdle, bloomberg.com’da ‘45’ten sonra yaşam için 12 kural’ başlıklı bir yazı kaleme almış: “Hayatını inşa dönemi bitti. Şu anda, büyük bir ihtimalle bundan sonra olacağın kişisin artık. Çok yakında da ‘o kişiydin’ olacak...”

        45’le vedalaştığım 395 gündür kafası kesik bir tavuk gibi ordan araya dolaşıp duran, ne nereden geldiğini ne nereye gideceğini kestirebilen ben, “Oh nihayet bir yol gösteren çıktı. Neymiş lan bu kurallar?” diye okumaya başladım. Sevgili Megan’ın “Kötü olmak kolay, iyi olmak zordur. İyi ol!” tavsiyesinin gülünçlüğünden olsa gerek daha ilk ‘kural’da ağzımın tadı kaçtı ama vardır bir hikmeti deyip devam ettim.

        “Politika dünyadaki en önemli şey değildir” i öğreneli yıllar oldu çok şükür, geçiniz...

        “Restorana gittiğinde mutlaka daha önce tatmadığın bir şeyler ısmarla. Belki de bayılacaksın. Sevmezsen de bu seferlik birkaç kuruş kaybetmiş olursun...” Afedersin yemişim böyle kuralı Megan’cığım...

        OLMAZ OLASI TAVSİYE

        “Mükemmel olmaya çalışma, biraz da aptallık yap, gelirinin yüzde 25’ini biriktir; insanlara methiyeler düz; bir ara yaparım diye düşündüğün şeyi şimdi yap; insanların harika olduğuna, dünyanın güzelliğine inan; eşin, sevgilin veya arkadaşınla her çatışmanı da çözmeye çalışma; hayatın ne kadar berbat olursa olsun minnettar olacak bir şey vardır; yiyebileceğinden fazla akşam yemeği hazırla...”

        Okumayı bitirdiğimde “Üzgünüm Megan bunların hepsi bullshit!..” diye düşünsem de “Hiç canın istemiyor olsa bile davetli olduğun partilere git. 10’da 9’unda sıkıntıdan patlayıp eve dönecek olsan da o bir tanesinde hayatını değiştirecek biriyle tanışabilirsin” tavsiyesine uydum. Hiç istemesem de McArdle’ın yazısını okuduğum günün akşamı davetli olduğum bir yere gittim... Maalesef Megan’ın vaat ettiği o ‘bir’ parti bu değildi! Herkesin bir şeyler içip sohbet ettiği, kahkahaların havada uçuştuğu partide ben sıkıntıdan patladım... Yetmezmiş gibi bir de bunu paylaştığım, “Ben eve gidiyorum” dediğim arkadaşım boş boş yüzüme bakıp “Sen de iyice merdümgiriz biri oldun!” dedi...

        YÜZDE 50 BİYOLOJİK MUTLULUK

        45’ten sonra mükemmel hayatın şifrelerini çözeceğimi düşünerek okumaya başladığım bir yazının ardından, 8 gündür Quasimodo’nun kamburu gibi sırtımda ‘merdümgiriz’i taşıyorum... Ve gerçek bir merdümgiriz gibi ‘insan içine karışmadan, insanlardan kaçarak’ ordan oraya dolaşıyorum! Etrafımda kimseyi istemiyorum ‘bir kendim bir ben’ varım... Attila İlhan’ın dediği gibi “Yanılmış bir kapıyım simsiyah / kendi üstüme kapanıyorum...”

        “Mutluluk nedir?” sorusuna cevap veren bir araştırma, “Hayatının seni ne kadar tatmin ettiğiyle, her gün kendini ne kadar iyi hissettiğinin toplamıdır mutluluk” diyor. Ve ekliyor:

        “Mutluluğun yüzde 40’ını düşüncelerin, hal ve tavırların belirler, yüzde 50’sini biyolojik durumun, yüzde 10’unuysa içinde bulunduğun ortamlar...” Mutluluğumun yüzde 40’ı olan düşüncelerimden hiç umutlu değilim, biyolojik durumumun ne olduğu konusundaysa hiçbir fikrim yok. Kalan son yüzde 10’luk bölümü de ‘merdümgiriz’ diye bir kelimeye kurban verdim geçenlerde...

        Diğer Yazılar