Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “SON 6 ayda sizin için hayati önemde bir konuyu kaç arkadaşınızla konuştunuz?”

        Bu sorunun cevabını 13. paragrafta vereceğim, önce size Juliette’ten bahsedeyim...

        15 yıldır yüz yüze görüşmediğim Juliette nisan ayında Fransa’dan geliyor.

        Mail’ler aracılığıyla birkaç kez haberleşmemize rağmen, 15 yıldır birbirimizden binlerce kilometre uzakta, bambaşka hayatlar yaşadık.

        Oysa 2000’lerin başında Londra’da en sevdiğim birkaç arkadaşımdan biriydi. Ev partilerine, konserlere, tiyatroya gider, parklarda çimlere uzanıp sohbetler ederdik. Kendimi uzaylı gibi hissettiğim bir kentin orta yerinde hayat boyumu aşıp beni boğarken, Juliette dostluğuyla elimden tutup başımı suyun üzerinde tutmama yardım eden birkaç kişiden biriydi...

        Sanki uzun yıllar önce kaybettiğim, çok sevdiğim bir şeyi yeniden bulmuşum gibi heyecanlıyım onu yeniden göreceğim için. Resmen elim ayağıma karışmış durumda. Bir tur rehberi gibi planlar yapıyorum: “Juliette şunu sever, onu oraya da götürürüm, şurayı da gösteririm...”

        Önceki akşam Ohio Üniversitesi’nden profesör William K. Rawlins’in “Dostlukları akrabalıktan ayıran şey biz dostlarımızı seçeriz, onlar da bizi” sözlerini okurken Juliette’le birlikte hayatım boyunca ‘seçip’ sonra da unuttuğum ‘dostlarım’ geldi aklıma... Kendimi çok yalnız hissettim!

        KATİL YALNIZLIK!

        Aslında bu yalnızlık hissi konusunda hiç de yalnız olmadığımı sanıyorum. Hatta insanların gittikçe ‘yalnızlaştığı’ bir dünyanın orta yerinde ‘yalnızlık’ konusunda bir başıma olmadığımdan eminim. Bir araştırmada ‘yalnızlık hissinin’ insanın ölüm riskini yüzde 26 artırdığını okumuştum. Bu obezitenin ve hava kirliliğinin sağlığımıza negatif etkisinden bile fazlaymış üstelik.

        Peki bu histen nasıl kurtulacağı(z)m?

        40’lı yaşlarının ortasında yeni ‘sıkı dostlar’ bulmanın zor olduğunu yaşayarak görüyorum. Dostlukların özellikle insanların ilerleyen yaşlarında daha da önemli olduğunu belirten Prof. Rawlins, “Eğer hayatın boyunca bir gerçek dostun olduysa ne aradığını biliyorsun demektir, endişelenme” diyor.

        Araştırmalar 4-5 yakın dostun ‘yalnızlık hissinden’ kurtulmak için iyi olacağını söylüyor.

        Burada hiç arkadaşım olmadığından, gece-gündüz bir odaya kapanmış tek başıma kederlendiğimden bahsetmiyorum... Birçok arkadaşım var, onlarla buluşmaktan, birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorum.

        Ama yazının başındaki “Son 6 ayda sizin için hayati önemde bir konuyu kaç arkadaşınızla konuştunuz?” sorusuna verdiğim cevabın sadece 2 olması beni korkutuyor!

        DOST MUTLULUĞU...

        1985’te yapılan bir araştırmada katılımcıların yüzde 59’u yukarıdaki soruya “3 ve daha fazla...” diye cevap vermiş. “Sıfır” diyenlerin oranı yüzde 10’da kalmış. Yaklaşık 20 yıl sonra 2004’te araştırma tekrarlandığında katılanlar arasında aynı soruya ‘Sıfır” diyenlerin oranı yüzde 25’e çıkarken, “3 ve daha fazla” diye cevap verenlerin oranı yüzde 37'ye inmiş.

        Ölüm döşeğindeki insanlara sorulan “En çok neden pişmansın?” sorusuna verilen cevaplarda “Keşke dostlarıma daha fazla zaman ayırsaydım” cevabı 4. sırada geliyormuş. Mutluluğumuzun yüzde 70’inin etrafımızdaki insanlardan kaynaklandığını ve ‘yakın’ dediğimiz bazı arkadaşlarımızla dostluğumuzun ortalama ömrünün 7 yıl olduğunu da ben değil araştırmacılar söylüyor. Mutluluğumuza sahip çıkmak için dostlarımıza sarılmalıymışız anlayacağınız...

        Geçenlerde Yiğit Ahmet Kurt, Twitter’da ‘yaşam koçu’ Jim Rohn’un “İnsan en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır” dediğini yazmıştı.

        Ortalamamı yükseltmek ve ‘ölüm riskimi’ azaltmak için yazı biter bitmez Resul’u arayacağım... Emre biraz uzakta, ona mesaj atarım. ‘Bütün iyiler biraz küskün olduğundan bana belki kırgın olabilir ama olsun Nilay’ı yemeğe çıkaracağım. Diğer Emre’ye 5 gün önce “Döneceğim ben sana” deyip dönmediğimi fark ettim, hemen döneceğim. Nilüfer’le ‘Killology’ oyununa gitmek için bilet alacağım. Ve Juliette geldiğinde ona 15 yıllık hasretle sarılacağım...

        Siz de yazıyı okuduysanız, dostlarınıza bir “Alo” deyin, hem kendinizin hem onun mutluluğu için... Hadi ne duruyorsunuz...

        Diğer Yazılar