Gülümseyin yazıyorum!
KENDİMDEKİ birçok şeye olduğu gibi ‘gülümsememe’ de katlanamıyorum! Daha doğrusu katlanamıyordum... Gülmeyi sevmediğimi söylemiyorum yanlış anlamayın. Sadece kendimi gülerken görmeye tahammül edemiyorum. Pardon, edemiyordum!
Bırakın ağız dolusu gülmeyi hafif tebessüm ettiğim fotoğraflarımdaki yüzün bile çoğu kez bana ait olmadığını düşünmüşümdür. “Ben miyim bu?” deyip hemen gözümü kaçırdığımı bilirim... Oysa kendimin aksine başkalarının kocaman güldüğü fotoğraflara bakarken “Millet ne güzel gülüyor lan!” diye hep imrenmişimdir...
Tekrar ediyorum hiç gülmediğimi söylemiyorum. Arkadaşlarımla geyik yaparken, sevgilimle birlikteyken, tek başıma bir film izlediğimde ya da bir karikatüre hem de kahkahalarla gülerim. Ve bu beni mutlu eder çünkü o anlarda gülerken kendimi görmem;) Benim derdim gülerken kendimi gördüğümde kendime yabancılaşmam...
Aristo “Gülmek insanın özüdür” demiş. Sanırım kendi özüme bakmaktan korktuğumdan kendimi gülerken gördüğümde de hemen gözlerimi kapatıyorum...
ORTALAMA 13 GÜLME
Son günlerde seçim meydanlarında liderlerin birer siyasetçiden çok turneye çıkmış ‘stand-up’çılar gibi takılmaları (ki bundan hiç şikâyetim yok, çok eğleniyorum:) gülmenin, insanların yüzünü güldürmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi bana... Umberto Eco’nun Gülün Adı romanında ‘korkuyu yok ediyor’ diyerek din adamlarının, ‘kimse gülmemesin’ diye Aristo’nun Poetika’sının ‘komedi’ bölümlerini saklaması geliyor aklıma! Gülmek sadece korkuyu yenmemize yardımcı olmuyormuş...
Gülerken 17 kasın çalıştığını söylüyor bilim insanları... Bir yerde “53 kas” diyeni gördüm ama benim bütün vücudumda o kadar kas olmadığını düşünüp kendi kendime güldüm! Bir insan günde ortalama 13 kez gülüyormuş. Araştırmalara göre ağız dolusu bir kahkahanın beklentisi bile, vücuttaki ‘adrenalin’ ve ‘dopamin’ hormonlarının seviyelerini düzenliyormuş. Hormonların düzenli çalışması bağışıklık sistemini koruyor ve kanseri önlemede yardımcı olabiliyormuş.
AĞRIYI AZALTIYORMUŞ
Oxford Üniversitesi’nden bilim insanları gülmenin sadece mutlu hissetmemizi sağlamadığını ağrıyı da azalttığını söylüyor. Samimiyet, yakınlık ve sosyalleşme isteğini artıyormuş gülme. İnsanlar birileriyle beraberken yalnız olduklarından 30 kat daha fazla gülüyormuş. (Bunun için niye bilimsel çalışma yapılmış anlamadım. Kendi kendimeyken niye güleyim ki!) Sit-com’lardaki kahkaha efektleri de bu gülmenin bulaşıcılığı’nın bir sonucu olarak ortaya çıkmış üstelik. Erkeklerin yüzde 69’u kadınların gülümsemelerini makyajlı olmalarından çok daha çekici buluyormuş.
44 ülkeden insanlara 4’ü gülen 4’ü normal duran 8 insan fotoğrafı gösterilmiş. İnsanların gülenlerin gülmeyenlere göre daha dürüst olduğunu düşündüğü ortaya çıkmış. İran, Pakistan ve Zimbavede ‘gülümseyenlerin’ güvenilmez bulunduğunu ekleyeyim...
GÜLME BİLİMİ: GELEOTOLOJİ
Ohio State Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada deneklere çok hızlı bir şekilde yüz ifadeleri gösterilmiş. Denekler ‘gülümseme’yi 10 milisaniyede tanırken, ‘korku’ ve diğer ifadeleri çok daha uzun sürelerde anlayabilmişler... ‘Gülerken kendi yüzüme bakmaya tahammül edememe’ gibi gülünç ‘fobimden’ yola çıkıp ‘gülme’nin ‘siyasetçilerin ‘güldürerek oy devşirmesinden’ kansere kadar birçok derde deva olduğunu yazan makaleleri okurken gülme konusunu araştıran bir bilim dalı da olduğunu öğrendim: ‘Gelotoloji...’
Bir de ‘gülememe’ hastalığı varmış: ‘Moebius Sendromu!’ Allah düşmanıma vermesin...
Bir süredir, belki de hayatımda ilk kez, gülen fotoğraflarıma bakıyorum uzun uzun. Ağzımın gözümün bir yana kaydığı kahkahalarımla barıştım diyebilirim...
İşte tam da bu duygularla yarın bayram...
Herkesin avuçlarına, benim başıma kolonya döküldüğü yıllar çok geride kaldı... Telefon rehberindeki herkese aynı anda atılan sade suya tirit bir mani tadındaki SMS mesajı ya da 140 harflik bir twit’le birkaç dakika içinde bitiveriyor artık bayramlar benim için...
Ama bu bayram, kendimi karşıma alıp güleceğim:) Aristo’nun “Gülmek insanın özüdür” sözüne kulak verip, son zamanlarda kendimdeki birçok şeye olduğu gibi, ‘gülmememin’ yüzüne de gülerek bakacağım...
Umarım bu bayram sizin için de en azından ‘kendinizle’ barıştığınız, kendi yüzünüze güldüğünüz bir bayram olur.
Bol kahkahalı bayramlar...
