Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Her şampiyonluğun ayrı bir değeri vardır ama bu sezonki çok anlamlıydı Beşiktaş için... Düşünün borçlar tavan yapmış, ‘Kulüp kayyuma mı gidecek?’ söylentileri ayyuka çıkmış, icra memurları kapıya dayanmış... Bu ortam da Fikret Orman başa gelip kolları sıvadı. ‘Yapılamaz’ denilen stadı yaptı, daha da önemlisi takımı şampiyon yaptı. Beşiktaş için şampiyonluklar olağandır ama dün akşamki siyah beyaz sayfalara altın harflerle yazılacak tarihi bir başarıdır. Camia olarak bu şampiyonluk herkesin anasının ak sütü gibi helal... Sıkıntılı, stresli geçen günlerden sonra sahadaki inanmışlar ordusu, Osmanlı önünde zaferlerini taçlandırdı. Sezonun geneline baktığımızda taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği takım, bu ekipti. Şenol Hoca’nın inanılmaz tecrübesi, başarıya aç bu genç oyuncularla birleşince zafer geldi. Futbolda her ihtimalin olduğunu düşünerek dün sahaya çıktılar. İlk başlardaki gerginlik siyah beyazlı oyuncuların her yanını kaplamıştı. Ta ki Marcelo’nun golüne kadar... Golden sonra Kartal silkindi, eski görüntüsüne kavuştu. Ortaya bütün yıl olduğu gibi saldıran ruh çıktı. Skor da farka gitti. Beşiktaş bu saatten sonra avucunun içine gelen kısmeti tepmezdi, tepemezdi. Çünkü bu başarıya ihtiyaç vardı. 3 yıldır göçebeler gibi oradan oraya koşturan, çantalarını bile açmaya fırsat bulamayan bu çocuklar, tüm bu zorluklara göğüs gererek şampiyon oldular. Bize de onlara helal olsun demek düşüyor. Tabii ki Şenol Güneş’in yaptıklarının takdir edilmesi gerek... Bilic’ten gelen oturmuş bir takımı alıp başta Oğuzhan ile Quaresma gibi isimleri parlattı. Bu konuda hocanın mahareti belliydi ama özellikle Quaresma’ya yaptığı unutulmamalı... Oynattığı agresif hücum futbolu ile gönüllerde taht kurdu. Milli takımı dünya üçüncüsü yaptığı dönemde bile eleştiri almıştı, aynısını zaman zaman burada da aldı. Ama olsun be hocam... Tarihe geçtin, onca sıkıntıya belki de tek başına göğüs gerdin. Yıllardır beklediğin belki de hak ettiğin şampiyonluğa en sonunda ulaştın. Bu tabloda senin payın çok daha fazla hocam. Slaven Bilic’in emanetine hiç ihanet etmedin, çıtayı en yükseğe taşıdın, tebrikler Şenol Hocam. Tabii ki görünmeyen kahramanlar da var. Tamer, Şeref, Eren, Dolu, Mehmet Hocalar... İdari menajer Ali Naibi, sağlık ekibinin başındaki Sarper Hoca, fizyoterapist Aşkın, masörler Kadir, Osman, travel sorumlusu Arda Türkdoğan, malzemeciler Süreyya, Ünal, Erdal, Abdullah... Tesiste her şeyle ilgilenen İlker Yılmaz ve adını unuttuğum diğerleri... Beşiktaş’ın 7 yıl sonunda beklediği bu zaferde hepsinin payı var. Şampiyonluk güzel, eğlenceler sürecek ama yönetim zafer sarhoşluğundan sonra bir an önce yeni sezonun planlamasını yapmalı... Kendilerini zor bir yıl bekliyor. Şampiyonlar Ligi’nde iyi bir kadro kurmadan olmaz. En kötü UEFA Avrupa Ligi’nde başarılı olacak bir ekip oluşturmalı... Fikret Orman’ın iki rüyası gerçekleşti. Sırada Avrupa’da final var. Hadi hayırlısı....

        Diğer Yazılar