Ah Atiba ah!

Ne olurdu Atiba 20’li yaşlarda olsaydı. Beşiktaş nice şampiyonluklar kazanır hatta satıp milyonları cebine koyuverirdi. Çünkü böylesine bir futbolcu Beşiktaş’a uzun yıllar gelemeyebilir. Dün de maçın her anında o vardı, hemen hemen ciddi bütün atakları o kesti ve en sonunda belki de Beşiktaş’a şampiyonluğu getirdi. 30’unu geçmiş bir orta saha oyuncusu daha ne yapsın ki; ah Atiba ah, keşke çok genç yaşta Beşiktaş’a gelseydin. Seni de, Beşiktaş’a getiren Bilic ile Erdal Torunoğulları’nı da Beşiktaş camiasının kucaklaması lazım. Öyle bir maç izledik ki Karadeniz’de nefesler kesildi. Top bir o kalede bir öbür kaledeydi. Taraftarlar gole doydu. Tam Trabzon kazanıyor derken oyuna beraberlik geldi. Tribündeki herkes 3-3’e razı iken Kartal’ın dinamosu Atiba çıktı sahneye ve mükemmel bir kafa ile şampiyonluğun habercisi oldu. Tabii ki Trabzon yıkıldı. Ha karşılaşma berabere bitse ne olurdu? Çok fazla bir şey değişmezdi. 1 puan iyi olurdu belki de ama ister istemez buruk sevinç olurdu Beşiktaş adına. İşte sezonun en istikrarlı takımı Beşiktaş ile ikinci bölümünün tartışılmaz lideri Trabzonspor arasındaki doksan dakika böylesine heyecan ve strese sahne oldu. Uzun bir süre hafızalardan silinmeyecek bir gol düellosu izledik. Ne diyelim, helal olsun iki takıma da. Oyunu hiç çirkinleştirmediler, sadece golü düşündüler. Bir ara Beşiktaş çok iyi idi, bir ara Trabzonspor...

Trabzonlular da hiç üzülmesin, takımları da galip gelebilirdi ama karşılarında bu ligin en iyi, en dominant takımı var. Beşiktaş’ı yenmek kolay değil. Çünkü bitiş düdüğüne kadar inanan bir 11 oluyor her zaman.

Yalnız Lyon maçı öncesi de bazı çekincelerimiz de olmadı değil, savunma da aksaklıklar göze çarptı. Orta sahada çoğu zaman Atiba yalnız kaldı. Oğuzhan da Aboubakar’a attırdığı golün dışında çok verimli değildi. Lyon çok tehlikeli bir takım. Hücum gücünü de düşünürsek Beşiktaş’ın çok dikkat etmesi gerekli. Çünkü aylar sonra hatalarla yenilen 3 golden ders çıkarılması gerek.