Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        AK Parti içinde, “Allah’tan muhalefete güven yok, çözerse AK Parti çözer diyor millet” diyen çok kişiye denk geldim.

        Yani aslında partinin durumunun iyi olmadığını biliyorlar ama muhalefetin kötü durumda olmasından dolayı rahatlar.

        İşin doğrusu son bir aya kadar anketlerde hep böyle çıkıyordu.

        Ben de sahada bir süre önce benzer şeyler gördüm.

        Ancak bunlar bir süre önceydi.

        Seçmenin bir kısmı AK Parti’den koptu ama henüz hangi muhalefet partisine oy vereceğini bilmiyor sadece.

        Buna sevinilir mi?

        Gri alana geçen seçmenin geri dönmesi için, kopma gerekçesinin ortadan kalkması gerek. Gerekçelerin de listesi uzun.

        Yine de henüz muhalefete geçmedi diye seviniyorlar.

        Bunun nasıl tehlikeli bir rehavet yarattığını, nasıl bir tuzak olduğunu göremiyor AK Parti yönetimi.

        İşin daha vahimi, vatandaşın çok hızlı bir şekilde değiştiğini, son zamlarla birlikte artık iyice safların netleşmeye başladığını görmüyorlar.

        Siyasette ana belirleyici unsurun ekonomi olduğunu, mutfak olduğunu, milletin cüzdanı olduğunu bilmeyen yok.

        Yağmur gibi zamların yağdığı, dövizin akılalmaz hızla yükseldiği ortamda, "Muhalefet milletin tam güvenini kazanmadı" diye rehavete kapılmak büyük yanılgı.

        "Böyle giderse, kim olursa olsun başka bir partiye oy vereceğim" diyen AK Partilileri bile kulaklarımla duydum.

        REKLAM

        Aralık ayında yapılacak saha araştırmaları ve anketlerin çok farklı bir tablo çıkarmasına şaşırmamak gerek. Ekim ve Kasım aylarında ekonomik krizin ağır tokadını tam hissetti vatandaş.

        İşin kötü tarafı, bunların daha iyi günlerimiz olduğunu söylüyor ekonomistler.

        Rahmetli Demirel’in, “Tencerenin devirmeyeceği hükümet yoktur” sözünü unutmayalım.

        Siyaset rehaveti asla affetmez.

        Spekülasyon öyle mi?

        Spekülasyon öyle mi?
        0:00 / 0:00

        Cuma akşamı biz canlı yayındayken başladı tartışma. "Lütfü Elvan istifa etti, yerine bu akşam başka biri atanacak" diye çalkalandı kulisler.

        O gün herkes Resmi Gazete’nin sitesine hücum edince, site çöktü.

        Canlı yayında gazeteciler, siyasiler Ankara’daki kontaklarını arayıp durumu öğrenmeye çalıştı.

        “Yok öyle bir şey, spekülasyon” dediler.

        O gün bugündür bu pozisyonda bekliyor ülke.

        Lütfü Elvan çıkıp, “İşimin başındayım, hepsi spekülasyon” demiyor. Bir tivit bile atmıyor.

        Onun yerine kim olduğu bilinmeyen aracılar, “Hepsi spekülasyon” diyor.

        Çok dramatik bir durum.

        Bakan "Görevimin başındayım" diye açıklama yapmıyor, istifa ettiğini söyleyemiyor, durumun ne olduğunu izah eden tek bir yetkili yok ortada.

        Bu boşlukta, kendini zeki zanneden birileri insanların aklıyla alay eder gibi, “Yok böyle bir şey, spekülasyon” diyor.

        4 gündür durum böyle.

        Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birine sahip olan bir ülkeden bahsediyoruz.

        Milyarlarca dolar yatırımı, alacağı, vereceği olan binlerce insanın yaşadığı bir ülke burası.

        Ve dolar her saat başı artıyor, her saat bir ürüne zam geliyor, millet feryat figan halinde...

        Böyle bir ortamda, ekonomiden sorumlu bakan çıkıp konuşmuyor, yerine kimin geçeceği tahminleri yapılıyor hala.

        Bu hale gelecek bir ülke miydi Türkiye?

        Diğer Yazılar