Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İtalyan sinemasından son yıllarda çıkan en taze yönetmenlerden birinin imzasını taşırken, değişken tonuyla irkiltebilen bir gerilim… “Aç Kalpler”, çocuk sahibi olmakla ilgili yapılmış en melankolik ve sarsıcı filmlerden. Geçen yıl Venedik Film Festivali’nden dört ödülle dönen bu özgün yapıtın Cuma vizyona girecek olması sinemaseverler için bir şans!

        Dördüncü filmine imza atan bir yönetmen için fazlasıyla olgun bir yapıt “Aç Kalpler” (“Hungry Hearts”, 2014). En net tabirle ‘ilişki/evlilik gerilimi’ diyebiliriz. Ama işin içine dramın da, komedinin de, korkunun da dahil olduğu melez bir omurga eşliğinde… Aslında Saverio Costanzo, çocuk/bebek sahibi olmanın kaosa yol açtığı bir filme imza atıyor. Böylece dünya sinemasından “Everything Put Together” (2000), “Küçük Daisy” (“Daisy Daimond”, 2007) ve “Grace” (2009) gibi bu konudaki çarpıcı güncel filmlerle akrabalık kuruyor. Hiç çaktırmadan tonuyla ‘çocuk sahipliği dengesizlik getirir’ diyor.

        ÇOCUK KABUSUNUN SİNEMASAL TEZAHÜRÜ

        Kısa sürede evliliğe uzanan bir ilişkinin ‘kabus’a dönüşebileceği meselesi üzerine bir yapıt karşımızdaki… Prezervatif kullanmadan girilen cinsel ilişki sonucu aslında bizim gördüklerimiz tam olarak bu… Yönetmen ister istemez karşımıza depresif ve klostrofobik bir dünya çıkarıyor. “Aşk ve Küller” (“Blue Valentine”, 2010) kadar melankolik evlilik, “Rosemary’nin Bebeği”nin (“Rosemary’s Baby”, 1968) modelinden besleniyor.

        Ama gotik tonuyla Mario Bava klasiği “The Girl Who Knew Too Much” (“La Ragazza Che Sapeva Troppo”, 1963) ile Polanski’nin başyapıtı “Tiksinti”nin (“Repulsion”, 1965) yapısına daha yakın duruyor. Aslında girişteki plan sekans filmin ‘tonsal dengesizlik’ine dikkat çekiyor. Bu kesintisiz planda tuvalette kalan içkili çift, kameraya bakmamak için kendini zor tutuyor. Ama çekilen sifon bir ‘screwball’ (romantik-komediye ilk yıllarında verilen isim) ya da ‘slapstick’ (kaba) komedi malzemesi getiriyor. Arka planın açık mavi ve sarı ile doldurulması estetik tercihi ‘Wes Anderson renkliliği’ olarak belirliyor. Sanki Doris Day-Rock Hudson ikilisi, bu modern reji geleneğinin içinde canlanıyor.

        SİYAH KUĞU’YA KUZEN GELDİ

        Costanzo, el-omuz kamerasını sıçramalı kurguyla bütünlüyor. “Siyah Kuğu”da (“Black Swan”, 2010) olduğu gibi Polanski ile Cassavetes’in geleneklerini iç içe geçiriyor. Aronofsky’nin ‘gotik dokulu bale psycho-noir’ı’ ile kuzenlik ilişkisi kuruyor. Ama oradaki “Kırmızı Pabuçlar” (“The Red Shoes”, 1948), “Dövüş Kulübü” (“Fight Club”, 1999) ve David Cronenberg etkisini fazla kullanmıyor. Bağımsız ruh gotik korkuya alan açıyor. “Aç Kalpler”, bunu yaparken işin içine ‘veganlık’, ‘büyü’, ‘yamyamlık’, ‘şeytan anne’ gibi imgeleri de katıyor. Filmin başarısı da bu tonsal değişim becerisinde kopuyor sanki. Dramatik yaklaşım Nicolas Roeg’un çocuk sahipliğine büyü filmi yorumu getiren “Puffball”la (2007) benzer.

        Zaten ilk cinsel ilişkinin devamında sarı bir ışığının sızdığını alt açıdan görmemiz her şey için yönlendirici bir göstergeye dönüşüyor. Film mavi ve sarının hakimiyetinde akıyor. Yani Kieslowski’nin orta dönemindeki ‘renk’ inadına kadar götürüyor bizi. Aslında geleneksel açı ve kesme tercihleri yok. Araya sürekli giren kararma-açılmalar bir rahatlama getiriyor.

        HER SEKANSTA DEĞİŞEN TON ETKİLİ

        Bunun yanında filmin tonuna göre açı tercihini belirlediği görülüyor. Örneğin bir süre mutlu giden hayatta klasik ölçek-açı dengesi var. Ama korkuya kayılan bölümlerde oyuncuların başının üzerine veya üst açı olarak yerleştirilen kamera, bu konumundan caymıyor. Geniş açı ya da balık gözü objektifle ‘fıçılama’ tekniği devreye girebiliyor bu anlarda.

        Aslında çocukla kurulan ilişkinin saplantı haline gelmesiyle de kırmızının, kahverenginin arka fonda belirdiği görülebiliyor. Filmin dokusu hiç beklediğimiz gibi değil. Nicolas Piovani, bir İtalyanca, bir İngilizce şarkı ile ‘dengesizlik’i besliyor. “Flashdance” (1983) soundtrack’inin de kullanılması dikkat çekici bir canlılık getiriyor. Başlardaki bar sahnesi fazlasıyla o filmden kopup gelerek 80’lerin disko atmosferini hatırlatıyor. Grenli başlayan yapıtın ‘retro’ durma arzusu da var.

        İTALYAN SİNEMASINDAN STİL SAHİBİ REJİSÖR

        Bazı bölümlerde karakterlerin dansa başlamasının kabusa dönüştüğü nokta çekici. Belki “Siyah Kuğu”nun balesine bir cevap bu... Yönetmen şaşırtıcı finaliyle dikkat çeken, Katolik Kilisesi’ni topa tuttuğu karamsar rahip öyküsü “In Memory of Me”den (“In Memoria di Me”, 2007) sonra burada çıtayı yükseğe koymuş. Görüntü yönetmeniyle detaylı çalışması bir tarafı, kurgu geçişlerinden açı ve renk tercihlerine kadar ince elenip sık dokunmuş bir esere imza atıyor.

        Filmin Wes Anderson renkliliğini taşıyan bir ‘screwball komedi’ gibi başlayıp Polanski’nin ‘Daire Üçlemesi’ne geçiş yaptıktan sonra, araya dans sahneleri ve Cassavetes-Hitchcock-Bava melezi gerilim duygusu sokmayı ihmal etmeyen, değişken bir ‘gotik korku’ya dönüştüğü söylenebilir. Yanlışlıkla bebek sahibi olmanın muhafazakar açılımlarının Hollywood’u yanlış yöne sürüklediği günlerde “Aç Kalpler” ilaç gibi geliyor. Gerçekçi yorumlara açlığımızı gideriyor. Korkutucu bir çifti, dengeli bir şekilde kullanırken korku bölümlerindeki ‘karanlık tablo’ akıllardan kolay kolay çıkmayacak gibi gözüküyor.

        Jude ve Mina sanki “Kiracı” (“Le Locataire”, 1976) ve “Tiksinti”nin ana karakterlerinin, Trelkolvsy ve Carol’ın daha dengesiz bir dünyada uyanmasını sağlıyor. Tekinsiz anne tipi ise kendini geri çekiyor. Dengesizliğin sinemasını yapan Costanzo buradaki malzemeyi iyi çözmüş. Argento, Bava, Fulci, Leone gibi stil kaygısı olan yönetmenlerden aldığı ‘illa stil olmalı’ düşüncesini sinemaya müthiş bir detaycılıkla aktarıyor. En az Bellochio’nun 2000’lerdeki tehditkar olgunluğu kadar sıra dışı bir kimlik olarak kendini kanıtlıyor.

        FİLMİN NOTU: 8.1

        Künye:

        Aç Kalpler (Hungry Hearts)

        Yönetmen: Saverio Costanzo

        Oyuncular: Adam Driver, Alba Rohrwacher, Roberto Maxwell, Al Roffe, Jake Weber

        Süre: 109 Dk.

        Yapım Yılı: 2014

        Diğer Yazılar