Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kerem Akça, 73. Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan iki filmi ele aldı.

        73. Venedik Film Festivali’nde Perşembe ve Cuma Oscar için de adı geçen iki filmin prömiyerleri vardı: “Arrival” ve “Nocturnal Animals”. Her ikisi de alanlarında sürekli hatırlanacak sağlam edebiyat uyarlamaları... Şaşırtıcı sonlarıyla da birbirleriyle benzer duyguları yaşatıyorlar. Jeremy Renner ve Jake Gyllenhaal’ın da hazır bulunduğu galalarda ise Amy Adams ortak noktaydı.

        Hollywood’un edebiyatla ilişkisini, 1930’lara kadar götürebiliriz. O dönemden bu yana da bu konuda bir gelenek var. Özellikle Oscar sezonunda bu damarı hareketlendiren filmler iyi sonuç alabiliyor. Konumuz olan eserler: Ted Chiang’ın kısa hikayesi ‘Story of Your Life’ ile Austin Wright’ın romanı ‘Tony and Susan’… Biri 1993, diğeri 1998’de yayınlandı.

        ORTAK NOKTA ‘AMY ADAMS’ VE ‘SÜRPRİZ SONLAR’

        En ilginç ortak noktaları ise Amy Adams’ı başrole yerleştirmeleri bir tarafa, sürpriz sonları olmadan anlamsız durabilme ihtimalleri... Açıkçası “Arrival” da “Nocturnal Animals” da bu zorluğun üstesinden iyi geliyor. Birincisinde Denis Villeneuve, zaman zaman Malick’i ve Kubrick’i hatırlatan bir reji metodu ile “Mesaj”ın (“Contact”, 1997) yapısını katmanlı hale getiriyor.

        Farklı bir iletişim biçiminin peşine düşerken, sanki “Düşman”ın (“Enemy”, 2013) sonundaki “Dünyalar Savaşı”na (“The War of the Worlds”, 1953) saygı duruşunda bulunan ‘dev tripod’ kullanımının devam filmine açılıyor. Dilbilimci ana karakterin içsel dünyasını ele alırken, aslında ‘senin hayatın’ anlamına gelen esas kaynak değerli bir referans... Film, temelde Sapir-Whorf hipotezini inceliyor.

        PSİKOLOJİK, YARATICI VE ŞAŞIRTICI BİR UZAYLI İSTİLASI FİLMİ

        Bradford Young’ın sinematografik açıdan ‘gerilla sineması’ ile ‘atmosfer sineması’nı birleştirme titizliği etkili. “Arrival”, bu sayede hiçlikle ilgili karamsar ve militarist bir bilimkurgu filmi gibi başlıyor. Ama çok az havada duran, “2001: Uzay Yolu Macerası”nın (“2001: A Space Odyseey”, 1968) siyah monoliti ile “Kurtuluş Günü”nün (“Independence Day”, 1996) şehri kaplayan uzay gemisi arası uzaylı referansı başka boyutlara kayıyor. Belki de ‘dost uzaylı’ meselesine dair en yaratıcı işlerden biri izlediğimiz. 1996’da Charlie Sheen’i başrole taşıyan, David Twohy imzalı, aynı alt türdeki “The Arrival”ın pabucunu dama atıyor “Arrival”.

        Villeneuve, birçok referanstan beslenirken Johan Johansson’un Oscar’lık bestelerinden de faydalanıyor bolca. Adams’ın gözünden akan filmi, mat renkler ile gri arasında dikkat çekmeyen bir renk paletiyle sunmak duruma verilecek yanıtı yansıtıyor. Bunun hipnoza alan açtığı anlarda flashbackler, ara plan niyetine aralara serpiştiriliyor, zamanla da bir ‘uyurgezerlik’ ya da ‘gizemli bir dönüşüm’ hali görüyoruz.

        Arrival”, ‘psikolojik, yaratıcı ve şaşırtıcı bir uzaylı istilası filmi’ tanımı sunuyor. Militarist söylemlerden uzaklaştığı muhalif finaliyle de etkiliyor. Hem dingin, hem heyecan verici olabilmesiyle aslında Malick’in içine Shyamalan’ın kaçtığı bir gözlem yeteneğine evriliyor zamanla... Yönetmen için yeniden çevrim “Blade Runner” (2017) öncesi son durak umut veriyor.

        NOCTURNAL ANIMALS’IN AÇILIŞ JENERİĞİ ŞOK ETKİSİ YARATIYOR

        Nocturnal Animals”, kendisine ‘gececi hayvan’ benzetmesi yapılan bir kadın karakterin peşine takılarak başlıyor. Ama onunla aşık olmasının imkansız olduğu yakışıklı bir adamın yolunun kesişmesi esas konu. Edward Sheffield’ın yazdığı ‘Nocturnal Animals’ adlı polisiye romanı, ‘tecavüz ve intikam filmi’ne uygun bir vahşetle, zalimlikle sunuluyor.

        Film çok katmanlı ilerliyor. Edebiyat uyarlaması olarak müthiş lezzetleri var. Kilolu ve çıplak kadınların sahnede durmasıyla açılış jeneriğini oluşturan, bu ucuzluğu da Adams’ın ana karakterine uyduran bir zeka pırıltısı barındırıyor. Bu çıkış noktasından da aslında ‘kitsch yapı’ ile ‘gerçekçilik’ arasında gidip gelen bir yapboz oyunu beliriyor.

        POLİSİYE ÖRGÜSÜNDEN MODERN SANAT FETİŞİZMİNE

        Modacı Tom Ford, ilk uzun metrajı “Tek Başına Bir Adam”da (“A Single Man”, 2009) Almodovar’ın kalemi bir yönetmen olacağını kanıtlamıştı. “Nocturnal Animals”da da imkansız aşkı anlatırken, Sirk izleri de taşıyan bir ‘edebiyat-sinema ilişkisi’ne davet ediyor bizi. Kanın gövdeyi götürdüğü, baba Gyllenhaal’ın intikam aldığı yolda geçen yan hikaye, karanlık ve gerçekçi gözüküyor. Tek başına “Tuzak” (“Breakdown”, 1997) gibi filmlerin daha masum hali gibi.

        Ama esas hikayede sanat galerisi sahibi Susan Morrow var. Onun kırmızı ruju ve hafif titrek ses tonuyla beliren ifadesi bizi etkisi altına alıyor. Adams bu karaktere cuk oturmuş, özellikle de görünümüyle. Onun yaşadığı krizi eksiksiz yansıtıyor, ama Armie Hammer’la bağı biraz zayıf. Öte yandan filmin ‘Twin Peaks’vari gerçeküstücü bir polisiyeye kayabilen romandan modern sanat fetişizmine uzanan dünyası çarpıcı.

        Bunun ötesinde de aslında Ford’un, vahşi, edebi ve camp bir yapboz kurduğu muhakkak. Bu sayede de ‘meta-film’in (film içinde film) katmanlarından imkansız aşka, evlilik karşıtı duruşa kayıyoruz. Adams-Gyllenhaal’ın eski halleri de dahil olunca, makyaj özeni ve karakter olma gerçeği katmanlı hale geliyor. ‘Çiftgezer’ motifinden de beslenerek… Sanki Schatzberg’in “Puzzle of a Downfall Child”ı (1970) Jonze’un “Tersyüz”ü (“Adaptation.”, 2002) ile birleşiyor.

        HOLLYWOOD’UN KABULLENECEĞİ SÖYLEMLERİ YOK

        Arrival”, finaliyle bütün milliyetçi önyargıları üzerinden atarken “Nocturnal Animals” da muhafazakar aile tablosunu reddediyor. Dünyanın durumuna dair iki karamsar tablo ile yüzleşiyoruz. İkisinin de Adams’ın gözünden olması ilginç. Ama Adams “Arrival”da daha ağırlıklı gözüküyor, ama “Nocturnal”da daha başarılı.

        Her iki filmden özellikle Michael Shannon’ın “Nocturnal Animals” (En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu), Johan Johansson’un “Arrival” ile (En İyi Müzik) Oscar adaylığı ilk aşamada garanti gibi gözüküyor. Filmler ‘En İyi Uyarlama Senaryo’ya da aday olabilir. Adams, “Nocturnal Animals” ile yardımcı rolde pazarlanırsa iyi geri dönüş alma ihtimali var. Ford’un filminin yapım tasarımı, kostüm, makyaj ve saç gibi dallara da girmesi beklenebilir.

        ARRIVAL: 7

        NOCTURNAL ANIMALS: 7

        KEREM AKÇA’NIN VENEDİK’İN YARIŞMA FİLMLERİ İÇİN YILDIZ TABLOSU:

        Aşıklar Şehri (La La Land): 8.3

        Beautiful Days of Aranjuez: 1.7

        Hayat Işığım (The Light Between Oceans): 4

        Not: Yıldızlar, festival sürecinde güncellenecektir.

        Diğer Yazılar