Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KEREM AKÇA / keremakca@haberturk.com

        4-14 Eylül 2014 tarihleri arasında 39. kez düzenlenecek Toronto Uluslararası Film Festivali, bu yıl da Oscar yarışındaki filmleri çıkarmasıyla dikkat çekecek gibi. İlk bakışta bu konuda The Weinstein Company’nin “The Imitation Game”i, Sony Pictures Classics’in “Foxcatcher”ı ve Fox Searchlight’ın “Yaban”ı öne çıkıyor. Bu tablonun detaylarını, geleneği bozmayarak dokuzuncu kez katılacağım festival süresince değerlendireceğim. Hollywood’un en dikkat çekici ünlülerini ağırlamasıyla da dünyada birinci sıraya yerleşen etkinlik, bu yıl Michael Douglas, Richard Gere, Dustin Hoffman, Jennifer Aniston, Robert Downey Jr., Denzel Washington, Kate Winslet, Sam Worthington ve Kevin Costner’ın başı çektiği bir konuk listesine sahip. Ayrıca bu gece Al Pacino’yla yapılacak özel bir söyleşinin ardından düzenlenecek partiyle start alacak.

        2010’dan bu yana Habertürk bünyesinde yaptığım Oscar değerlendirmeleri, Eylül ayında düzenlenen Toronto Uluslararası Film Festivali sonrasındaki tahminlerim yarışa büyük oranda ayna tutuyor. O zaman “Zoraki Kral”ın (“The King’s Speech”, 2010) ‘En İyi Film’ kategorisinde zafere ulaşacağından bahsetmemle başlayan süreç bugünlere kadar uzandı. 2011 için Natalie Portman’ın ‘En İyi Kadın Oyuncu’, Colin Firth’ün ‘En İyi Erkek Oyuncu’, 2012 için Meryl Streep’in ‘En İyi Kadın Oyuncu’, Christopher Plummer’ın ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’, 2013 için Daniel Day-Lewis’in ‘En İyi Erkek Oyuncu’, Jennifer Lawrence’ın ‘En İyi Kadın Oyuncu’, 2014 için “12 Yıllık Esaret”in (“12 Years a Slave”, 2013) ‘En İyi Film’, Cate Blanchett’in ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü alacağını beş ay önceden söylemiştim.

        Bunun yanında şirketlerin atlarını, muhtemel değişiklikleri ve stratejik hamleleri de aradaki zaman diliminde incelemiştim. Şimdi ise 22 Şubat’ta düzenlenecek 87. Oscar Ödül Töreni’ni mercek altına alma zamanı... 10 filme geçilen 2010’dan bu yana ‘En İyi Film’ kategorisine en az üç film sokan (dünya, Amerika veya Kanada prömiyeri düzenleyerek) etkinlik -ki 2004-2010 arasındaki istatistikler de çok farklı değildi-, bir anlamda markalaştı. Bu zaferi belirleyen dalda 2006-2014 arasında dokuzda sekiz, 2008’den bu yana yedide yedi yapan festivalin Telluride Film Festivali’yle mücadelesi ise zamanla önem kazanmaya başladı. Colorado’daki bu ‘uluslararası’ sıfatı almayan etkinlik, önceleri önemsenmese de yıllar geçtikçe bu ‘unvanı’ çalma konusunda gerçek bir tehdide dönüştü.

        ‘EN İYİ FİLM’ DALINDAKİ HAKİMİYET DEVAM EDECEK Mİ?

        Bu bağlamda da “Milyoner” (“Slumdog Millionaire”, 2008), “Zoraki Kral”, “Artist” (“The Artist”, 2011), “Operasyon: Argo” (“Argo”, 2012) ve “12 Yıllık Esaret”in Ağustos’un son günleri düzenlenen bu ulusal etkinlikteki ‘sürpriz ön gösterim/prömiyer’le yakaladığı ivmenin bu sene ne yöne kayacağı merak konusu. Zaten Toronto’nun başındaki Cameron Bailey de etkinliğin 39. şubesi için farklı kurallar koymuş gibi. Festivalin ilk dört günlük şaşaalı ‘dünya prömiyerleri’nin olduğu dilimine Telluride sonrasında gösterilen filmleri almayacağını açıklayarak tavrını belli etti.

        Muhtemelen de “Birdman”den ve “The Homesman”den oradaki gösterimi sebebiyle vazgeçti. Geçen sene “Nebraska”, “Sen Şarkılarını Söyle” (“Inside Llewyn Davis”, 2013) ve “Sona Doğru” (“All is Lost”, 2013) için de aynı şey yaşanmıştı. Hatta bunlardan son ikisi Oscar’da görmezden gelinerek bu hamlenin cezasını çekmişti. Bu yıl yarışta adı geçen “Foxcatcher”, “The Imitation Game”, “Yaban” (“Wild”) ve “Mr. Turner”, Kanada prömiyerlerini Toronto’da yaparken, ilk dört günlük yoğun ve görkemli programın dışına itildi.

        ARTIK ‘TELLURIDE VE TORONTO’DA GÖSTERİLME’ KURALI VAR

        Açıkçası 2008’den itibaren yaşananlara bakılırsa Telluride ve Toronto’da gösterilmek Oscar zaferi için ana kurala dönüştü. Bu sene de The Weinstein Company’nin fısıltı gazetesine bel bağlayan “The Imitation Game”i böyle bir yol izlemeyi seçmiş. 2013’ten beri beklenen Bennett Miller’ın güreş filmi “Foxcatcher”, Cannes, Telluride, Toronto ve New York gösterimleriyle bir ağırlık hissettiriyor. “Yaban” ise Telluride ve Toronto diyor. Ama Fox Searchlight’ın yarıştaki ana atı “Birdman”in Telluride-Venedik-New York üçlüsüyle nerelere geleceği de merak konusu.

        Toronto 2014’te geçen yıla göre daha çok yara almış gibi. New York Film Festivali’nin de yarışta ağırlığını hissettirmesine paralel olarak “Kayıp Kız” (“Gone Girl”) ve “Inherent Vice”, yani oyuncu ve yönetmen ünlüsü olan, David Fincher ve Paul Thomas Anderson imzalı eserler dünya prömiyerini orada yapacak. Bunun yanında TWC’nin “Big Eyes” ve “Macbeth” gibi Oscar kampanyası yürüteceğini açıkladığı eserlerini programda göremedik. Aksine “St. Vincent” gibi daha ticari bir filmle karşılaştık. Bunlara vizyon yolunu seçen “Yıldızlararası” (“Interstellar”), “Selma”, “Unbroken”, “Trash”, “A Most Violent Year” ve Avrupa prömiyeri Londra Film Festivali’nde yapılacak “Fury” de eklenebilir.

        PARAMOUNT YİNE TEHDİTKAR FİLMLERE SAHİP

        Festival lobisinden uzak durmalarıyla yarışta mağlubiyeti alışkanlık haline getiren Paramount ve Columbia bu yıl da aynı gerçekle yüzleşecek mi? Paramount’ın “Yıldızlararası” ve “Selma”, Columbia’nın “Fury” ile şansı nedir? Bana kalırsa Columbia bu işten anlamadığını düşünüp geri adım attı. Paramount ise iki iddialı filme sahip, önemli adaylıklara ulaşacaktır. Geçen yıl Toronto’dan “Sınırsızlar Kulübü”nü (“Dallas Buyers Club”, 2013) çıkaran Focus ise “The Theory of Everything”in iddialı dünya prömiyeriyle, öncelikle ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Erkek Oyuncu’ adaylığı kovalıyor.

        ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalından ana kategorilere kayan Sony Pictures Classics, “Foxcatcher” gibi en önde giden atlardan birine sahip. Ama “Mr. Turner” ve Sundance galibi “Whiplash”i de unutmamak lazım. Fox Searchlight’ın ise “Birdman”e yükleneceği muhakkak. Olası bir Venedik zaferinde Akademi’nin burun kıvırma ihtimali sebebiyle, yedekte “Yaban” ve “Büyük Budapeşte Oteli”ni (“The Grand Budapest Hotel”, 2013) tuttuğu görülebiliyor. Weinstein Kardeşler, an itibarıyla Telluride’de övgüye boğulan “The Imitation Game”in, Toronto’da fısıltı gazetesini doruğa çıkarıp bir seyirci ödülü kazanmasını bekliyor. O olmazsa da elinde Tim Burton’ın ressam biyografisi “Big Eyes” ve Shakespeare uyarlaması “Macbeth” ile Aralık vizyonunda şansını deneyecek. Yarışta hayal kırıklığına alışık Universal’ın “Unbroken”ı ise tam bir muamma şimdilik…

        Ana oyuncu kategorilerinde, açıkçası ‘En İyi Kadın Oyuncu’da daha belirgin bir tablo var. “Big Eyes” ile Amy Adams çok çabuk başını öne attı ve heykelciğin belki de yüzde 50’sini aldı. Onu ise Reese Witherspoon (“Yaban”) ve Jessica Chastain (“The Disappearance of Eleanor Rigby” veya “A Most Violent Year”) yakından izliyor. Rosamund Pike, Hilary Swank, Shailene Woodley, Mia Wasikowska, Anne Hathaway diğer konuşulan isimler. ‘En İyi Erkek Oyuncu’da Steve Carell Cannes’dan yarışa önde girdi, Michael Keaton Venedik, Benedict Cumberbatch Telluride lobisiyle bir rekabet yarattı. Ama Michael Fassbender (“Macbeth”), Jack O’Connell (“Unbroken”), Matthew McConaughey (“Interstellar”), Eddie Redmayne (“The Theory of Everything”), Timothy Spall (“Mr. Turner”) ve Joaquin Phoenix (“Inherent Vice”) unutulmamalı. Bu sene geçen yıl olduğu gibi ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dalı daha bir çekişmeli geçecek gibi…

        OZON, WINTERBOTTOM VE HAMER’İN SON FİLMLERİ İLK KEZ TORONTO’DA!

        Sözünü ettiğim festivalde Oscar yarışındaki filmlerin ışıltılı prömiyerlerinin yanına Michael Winterbottom, Bent Hamer, François Ozon, Edward Zwick, Antoine Fuqua, François Girard, Johnnie To, Bahman Ghobadi, Danis Tanovic, Christian Petzold, Susanne Bier, Liv Ullmann, Isabel Coixet, Philippe Falardeau, Mia Hansen-Løve, Anne Fontaine, Christian Jimenez ile Yim Pil-Sung’un son eserlerinin dünya prömiyerleri de eklemlenmiş.

        Bunun yanında daha önce çeşitli festivallerde gösterilen Jean-Luc Godard, Alain Resnais, David Cronenberg, Roy Andersson, Zhang Yimou, Barry Levinson, Isao Takahata, Laurent Cantet, Andrew Niccol, Nuri Bilge Ceylan, Régis Wargnier, Bruno Dumont, Dardenne Kardeşler, Rolf De Heer, Andrey Zvyagintsev, Olivier Assayas, Denys Arcand, David Gordon Green, Wang Xiaoshuai, Ruben Östlund, Xavier Dolan, Michel Hazanavicius, Jessica Hausner gibi saygı duyulan yönetmenlerin filmografilerinin son halkaları da programda bir başka seçenek oluşturuyor. Bu seçki Cannes, Berlin ve Venedik odaklı bir ‘dünya sineması gözlemi’ yapmak için birebir…

        Amerikan bağımsız sinemasının nabzını tutmakla da nam salan Toronto’da bu yıl Hal Hartley, Jason Reitman, Thomas McCarthy, Noah Baumbach, Mike Binder, Daniel Barnz, Lynn Shelton, Richard LaGravenese, Ramin Bahrani, Oren Moverman, Richard Glatzer-Waste Westmoreland, Gina Prince-Bythewood, James Franco gibi filmleri merakla beklenen isimlerin yapıtları da yer alacak. 2014 programı bu pencere konusunda iddialı… Festivalin ‘korku’ sinemasına ayırdığı özel yer, bu yılın bir başka dikkat çeken tarafı. Takashi Miike, Sion Sono, Fabrice Du Welz, Shinya Tsukamoto, Kevin Smith, Adam Wingard, Taika Waititi, Peter Strickland gibi isimlerin ‘geceyarısı geleneği’ne yatkın son eserleri, çoğu dünya prömiyeri olmak üzere etkinlik kapsamında çeşitli bölümlerde seyircilerle buluşacak.

        MICHAEL DOUGLAS’TAN JENNIFER ANISTON’A UZANAN BİR KONUK SKALASI

        Aynı zamanda dünyada en çok Hollywood ünlüsünü bir araya getirmesiyle de markalaşan festivalin, yukarıda sözünü ettiğimiz yönetmenlerin haricinde Al Pacino, Michael Douglas, Dustin Hoffman, Jennifer Aniston, Robert Downey Jr., Denzel Washington, Kevin Costner, Kate Winslet, Sam Worhington, Morgan Freeman, Salma Hayek, Ben Stiller, Reese Witherspoon, Steve Carell, Chris Evans, Jane Fonda, Robert Duvall, Jake Gyllenhaal, Benicio Del Toro, Channing Tatum, Jennifer Connelly, Jennifer Garner, Kate Beckinsale, Tobey Maguire, Holly Hunter, Juliette Binoche, Ethan Hawke gibi kabarık bir konuk listesi var.

        Yarın başlayacak 39. Toronto Uluslararası Film Festivali’nin dört günlük ilk hafta sonu kısmında Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu” görücüye çıkacak. Onun yanında Mike Binder-Kevin Costner birlikteliği “Black and White”, “Rampart”la bilinen Oren Moverman’ın Richard Gere’i başrole taşıdığı “Time Out of Mind”, Focus’un parıltılı Oscar atı “The Theory of Everthing”, 26 Eylül’de sinemalarımıza uğrayacak “Adalet” (“The Equalizer”), Michael Douglas’lı “The Reach”, Bill Murray’nin ticari komedisi “St. Vincent”, bizde 10 Ekim’de vizyona girecek Robert Downey Jr.’lı “Hakim” (“The Judge”), Jake Gyllenhaal’ın “Düşman”ı (“Enemy”, 2013) andıran yeni eseri “Nightcrawler”, Ben Stiller’la Naomi Watts’ı bir araya getiren “While We’re Young” ve iki Al Pacino filmi “The Humbling” ile “Manglehorn” izlenebilecek. Ayrıca meraklısına François Ozon, Michael Winterbottom, Kevin Smith, Christian Petzold, Ole Christian Madsen, Hal Hartley gibi yönetmenlerin son işlerini deneyimleme şansı da sunulacak. Yan etkinlik olarak ise ‘Ustalarla Söyleşi’ başlığı altında Richard Gere, Denzel Washington-Antoine Fuqua ikilisi, Robert Duvall, Juliette Binoche, Reese Witherspoon ve Jon Stewart, deneyimlerini Toronto halkıyla paylaşacak.

        Diğer Yazılar