Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Muhalefetin halka en büyük vaadi seçimi kazanırlarsa bütün kötülüklerin anası olarak gördükleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değiştirip parlamenter sisteme geçmek.

        Her şey istedikleri gibi giderse takvim aşağı yukarı şöyle işleyecek:

        2023’te Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak ortak bir kabine kuracaklar.

        Gerekli yasal hazırlıkları yapıp 2025’te referanduma gidecekler.

        Onu da kazanırlarsa 2026’da yeni Başbakan’ı ve yeni hükümeti belirlemek için bir genel seçim yapacaklar.

        Sonra Meclis’te (veya modele göre sandıkta) yeni bir Cumhurbaşkanı seçimi daha yapacaklar.

        Anlaşılsın diye tekrar sayayım:

        Cumhurbaşkanlığı bir...

        Referandum iki...

        Yeni sistemle tekrar genel seçim üç...

        Üstüne bir de sembolik Cumhurbaşkanı seçimiyle dört...

        Yani ekonomi bu haldeyken, dış politikada yakıcı sorunlar ortada duruyorken, görüşleri birbirinden hayli farklı partiler el ele verip 2-3 yıl içinde 4 kez seçim yapmayı vaat ediyorlar.

        Bu arada ortak aday mı gösterecekler, aday kim, HDP de destekleyecek mi? Belli değil...

        Cumhurbaşkanlığı’nı kazansalar bile Meclis’te referandum için yeter sayıyı bulamazlarsa B planları ne? Belli değil...

        Sistem değişip tekrar seçime gidildiğinde AK Parti birinci parti pozisyonunu korursa, yani iktidar yeniden AK Parti’ye geçerse ne yapacaklar? O da belli değil...

        4 seçimi de atlatıp sistemi değiştirmeleri imkânsız demiyorum. 2015-2018 arasındaki 3 yılda da 4 seçim yapıldı ve sistem değişti.

        Fakat şu karmaşık tabloyu gören kararsız seçmen istikrarsızlık korkusuyla dönüp tekrar Erdoğan’a oy verirse şaşırmasınlar.

        Bekir Ağırdır, Oksijen’deki analizinde durumu güzel özetlemiş:

        “Seçmen gidişattan rahatsız ama başka bir çözümün olabileceğine henüz inanmış değil. Anketlerdeki seyre, toplumsal çözülmeye bel bağlamak beklenmeyen sonuçlar doğurabilir. Seçmen ne olmaması gerektiğini öğrendi ama ne olacağını duymak istiyor.”

        Muhalefet enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik, cari açık...

        ABD ile PYD, S-400, CAATSA, FETÖ...

        Rusya ile İdlib...

        Avrupa ile göçmenler ve Doğu Akdeniz...

        Yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü, eğitim gibi acil sorunlar için ortak çözüm önerilerini somut olarak ortaya koymalı.

        Efendim sistem değişmeden bunlar düzelmezmiş… 3 yılda 4 seçim yapınca düzelecek mi?

        Diğer Yazılar