Bol bol deniz ve rüzgâr
Londra’nın güneyini keşfediyorum. Kendine özgü bir şehir ve aynı zamanda kasabayı andıran Portsmouth, sahili, limanı, rüzgârı ve pub’larıyla Londra’ya sadece 45 dakika uzaklıkta.
Londra’nın güneyi yeni keşif alanım. Özellikle Batı ve Doğu Sussex... Geçen hafta yine buralardaydım. İlk önce Hampshire’da kalmıştım. Ardından şimdi detaylandıracağım Portsmouth ve Southampton’da... Açıkçası birkaç yıldır futbol takımının popülaritesinden olsa gerek Southampton ilgi çekici geliyordu. Ancak ikisini de gördükten sonra oyumu kesinlikle Portsmouth’tan yana kullanıyorum. Şehre gelir gelmez 1860 yapımı demir gövdeli savaş gemisine gözlerim takılıyor. HMS Warrior 1860 savaş gemisi, Kraliçe Victoria’nın donanmasına ait. Gemi Portsmouth’u ziyarete gelen turistlerin ilk uğrak yerine, tarihi tersanede demirlemiş. Tersane ve sahille Portsmouth pub’larını bölen caddede otomobilden iniyorum. Hava güneşli, pub’ların önü ellerinde birayla günü bitiren insanlarla dolu. Müze olarak kullanılan tersanenin önü kalabalık... Hemen yanında, bir bölümü bataklık gibi duran kıyılarda ise balıkçı teknelerini onaran, boyayan denizciler var. Birkaç küçük balıkçı teknesi ve sandal da kıyıya hareket katıyor. Portsmouth ile ilgili ilk izlenimlerim: Şehir ile balıkçı kasabası karışımı kendine özgü bir yer. Farkına varmadan uzunca bir vakti, bu kıyılarda geçiriyorum. Günün sonunu kesinlikle az önce gözüme kestirdiğim pub’lardan birinde getireceğim. Ama önce kıyıya paralel, o dev çim alanda yürüyüp denizin kokusunu içime çekeceğim.
İngiltere’nin güneyinde bir şehir Portsmouth. Charles Dickens ile, sahiliyle, limanıyla, Sanayi Devrimi sırasındaki stratejik önemiyle ve tabii ki futbol takımı Portsmouth FC ile biliniyor. Portsmouth rüzgârı aklıma Emily Bronte’nin Uğultulu Tepeler’ini getiriyor. İngiltere’nin olmazsa olmazı pub’ların birinde oturup fish’n chips sipariş ederek biranızı yudumlayabilirsiniz. İngiliz ama deniz kıyısında olmasından dolayı garip bir balıkçı kasabası havası da var; özellikle yağmur ve rüzgâr yerini güneşe bırakmışsa... Londra’dan 45 dakikada gidilebilir.
NELER YAPILABİLİR?
Harbour Tours: Ne de olsa bir liman şehri Portsmouth, dolayısıyla modern kraliyet donanması, tarihi eserler ve doğal güzelliklerle dolu bir manzara, liman çevresinde sizi bekliyor.
Spinnaker Tower: Portsmouth’un ünlü cam kulesi, bu şehirde görülmesi gereken şeylerin başında geliyor. Kuleden Birleşik Krallık’ın en işlek limanını 170 metre yükseklikten izleyebilirsiniz.
Portsmouth Historic Dockyard: Amiral Lord Nelson, Henry VII ve Portsmouth tersane işleri hakkında bilgi edinebileceğiniz turistik bir mekân.
Blue Reef Aquarium: Bu akvaryum ziyaretçilerine, okyanus kadar göz kamaştırıcı bir denizaltı safarisi sunuyor. Tropikal balıkların, köpekbalıklarının ve ıstakozların da içinde bulunduğu 40’ı aşkın canlı türünü görebilirsiniz.
Kings Theatre: Vaktiniz varsa şehrin merkezindeki Kings Theatre’ın programına göz atın; zevkinize göre bir tiyatro, opera, müzikal mutlaka olacak...
Charles Dickens Müzesi: İngiliz edebiyatının öncülerinden Charles Dickens Portsmouth’lu. Gitmişken Dickens’ın yaşadığı evi ziyaret edin. Müzeleşen evin içindeki her şeyin Dickens ve ailesinden kalma olduğunu unutmayın.
Gunwharf’s Quay: Sahilde içkinizi yudumlayabileceğiniz zevkli bir mekân.
Quartermaster’s Kitchen: Royal marines Museum içinde bulunan keyifli bir aile işletmesi olan restoran Portsmouth’ta iyi yemeğin adreslerinden...
Outlet sevenlere: Portsmouth şehrine İngiltere’nin birçok yerinden alışveriş için ziyaretçiler akın ediyor. Bunun sebebi Gunwharf rıhtımında bulunan ve birçok lüks markanın içinde bulunduğu outlet mağazaları. Rıhtımda birçok mağazayı dolaşıp uygun fiyata bulacağınız ürünleri alabilir, yine aynı yerde bulunan birçok restoranda yorgunluğunuzu giderebilirsiniz.
