Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Gözüm kapalı her Berlin davetine koşarak giderim. Bu kez daha önce 2 kez gittiğim rakı festivaliydi sebebim. Avrupa’nın tek rakı festivali “Spirit of Istanbul”un dördüncüsü, aynı zamanda en görkemlisi oldu. Festivale çoğu yabancı yaklaşık 7 bin kişi katıldı B erlin’e gitmek için hep geçerli bir sebep bulurum. Mitte’de, Kreuzberg’de, Spree Nehri’nin kıyısında yürümek, yeni restoranlar denemek, kafe ve barlarında vakit geçirmek, arada birkaç galeriye uğramak, durup durup fotoğraf çekmek için şahane bir şehir burası. Ve tabii Berlin, Almanya’nın müthiş bir değişim geçiren, yenilenen, en dinamik şehri.

        BABAZULA SİHRİ

        Daha önce de gitiğim rakı festivali bu yıl daha da büyümüş. Zaten 2 yıldır “The Station” olarak bilinen Berlin Fashion Week’in de yapıldığı dev bir mekânda yapılıyor. Gitmeden önce “Bu mekânı nasıl dolduracaklar” diye düşünmüştüm ancak içeri girince yanıldığımı anladım. Sahnede Almanya’nın yeni gözde gruplarından Jupiter Jones çalıyordu. Biraz sahne önünde takılıp “şef masasına” koştum. Almanya’nın tek Michelin Yıldızlı Türk olan Şef Ali Güngörmüş’ün festival için hazırladığı özel mönüyü denedik. Jupiter Jones’u ilk kez dinledim ve çok beğendim. Ama festivalin asıl bombası “Babazula” idi. Almanya’da sıkı bir hayran kitlesi olan Babazula çalmaya başladığı an festival zirve yaptı. Binlerce insan ellerinde kadehlerle dans ediyordu. Anlayacağınız, 4 yıl önce başlayan “Spirit of Istanbul” gerçek bir festival seviyesine gelmiş. Zaten şehrin her yeri “Spirit of Istanbul” ilanları ile doluydu. “İstanbul Ruhu” ismi de festivale cuk oturmuş. Ancak ben en çok “Slow is our luxury-Yavaşlık bizim lüksümüz” mottosunu sevdim.

        İSTANBUL PAZARINA İLGİ BÜYÜK

        Festivalde kurulan 600 kişilik yemek masasında Berlinliler rakı ve meze uyumunu deneyimlediler. Türkiye kültürüne dair pek çok aktivitenin gerçekleştiği festivalde Türk kahvesi köşesi ile kuruyemiş, baharat, lokum ve şekerlemeler gibi İstanbul’a özel lezzetlerin sunulduğu pazar alanı Berlinlilerden büyük ilgi gördü. Festivalde ayrıca İstanbul Boğazı manzaralı bir İstanbul Meyhanesi köşesi oluşturuldu. Burada selfie çekip sosyal medyada paylaşanlar arasından şanslı bir çift İstanbul tatili kazandı.

        BOWIE’NİN DEDİĞİ GİBİ...

        Gecenin sonunda tabii ki her Berlin seyahatinde olduğu gibi gece yine uzadı. Ve gece, Berlin’in yeni ve gözde mekânlarından Le Croco Bleu ile sonlandı. Berlin hep aynı Berlin; kendine özgü... Berlin hep Berlin gibi. 70’li yıllarda Berlin’de 2 yıl yaşayan David Bowie’nin dediği gibi “Berlin’de ya kendinizi kaybedersiniz ya da kendinizi bulursunuz”. Ben Berlin’de hep kendimi buluyorum.

        Diğer Yazılar