Roma'da deplasman eğlencesi!
Roma gezmeyi bilene güzel. Sürekli gittiğim şehre bu sefer Galatasaray Lazio maçını izlemek için gittim, Deplasman Meyhanesi’nde çok eğlendim...
Roma denince akla hemen tatil gelir. Bunun belki de en büyük nedeni senaryosunu Dalton Trombo’nun yazdığı Roma Tatili filmidir. Roma bir tatil klasiğidir. Seyahat etmeyi sevenler en az bir kez gider, daha önce gitmişse de aynı yerleri yine gezer. İspanyol Merdivenleri’nde oturur, Aşk Çeşmesi’ne para atıp dilek diler, sonra da Piazza Navona’da oturup bir şeyler içer. Piazza Popola’yu adımlar, Giolitti’de dondurma yer. Bunlar gezginlerin Roma klasiği. Benim tercihimse; Feltrinelli’de kitap karıştırmak, Bar Del Fico’da pizza yemek, Sant’Eustachio Il Caffè’de kahve içmek, Kolezyum’un arkasındaki Hipodrom’da yürümek ve bir gün boyunca Scooter ile şehri turlamak. Fakat bu kez Roma’ya gidiş nedenim Lazio Galatasaray maçını izlemekti. Galatasaray’ın eski golcüsü sevgili dostum Ümit Karan ile maç dışında şahane iki gün geçirdik. Yıllar önce yaşanan olaylı Roma maçından bu yana Ümit Roma’ya gelmemiş. “O halde hadi, Roma’yı birlikte gezelim” dedim. İkimizin ortak görüşü şu: 2 günlük seyahatin en eğlenceli zamanını Deplasman Meyhanesi’nde geçirdik.
MAÇTAN ÖNCE MEZE VE EĞLENCE
Eski Ali Sami Yen zamanı, biz Galatasaraylıların maçtan önce Meşale Restoran’da buluşma ritüeli vardı. Hatta uğurlu geldiğine bile inanırdık, yetmez bazen deplasman maçlarını da oradaki televizyondan izlerdik. Roma’daki Deplasman Meyhanesi yurtdışında takımlarımızın maç gününde o günleri yaşatıyor. Bir ekip, şehirdeki en uygun restoranı meyhaneye dönüştürüyor. Daha önce de Madrid’de denk geldim. Ama ben İtalya’dakini daha çok beğendim. Türk mezelerinin yanına şehrin kültürüne özel mezeleri ilave ediyorlar. Mönü gayet iyi. Bir de fasıl ekibi var... O sırada ekranda da eski maçlardan görüntüler dönüyor. Bir de Galatasaray amigolarından Mehmet de katılıyor bu etkiniğe. Klasik, her maç öncesi restoranın önünde üçlü çektiriyor.
Deplasman Meyhanesi’ne nasıl gidilir?
Bakın bu bölüm çok önemli. Bir kere şehri gezene kadar bu meyhanenin nerede olduğunu öğrenemiyorsunuz. Etkinliği yapan grup havaalanı çıkışında ellerinde tanıtım malzemeleri ve hediyelerle karşılıyor, ardından etkinlikle ilgili bilgiler veriliyor. İnternette #deplasmanmeyhanesi hashtag’inden takip edilebilirsiniz. Maç günü mekânda yaklaşık 4 saat vakit geçirdikten sonra otobüslerle stada gidiliyor. Yani “Maça nasıl gidilir?” sorunu da ortadan kalkıyor.
Roma’da yeniler ve tekrar gidilmesi gereken eskiler
Satotto 42 Şu sıralar şehrin tartışmasız en iyi mekânlarından. Piazza di Pietra’da kendi halinde bir mekân gibi görünüyor, belki de alametifarikası burada gizlidir. Genelde Romalıların bildiği ve geldiği bir yer. Kokteylleri şahane... JK Palace Hotel Capri ve Floransa’daki kardeş otellerinin de mimarı Michele Bonan tarafından tasarlanan J.K. Place Roma, şehrin tam kalbinde; İspanyol Merdivenleri, Via Condotti ve önemli mekânlara sadece birkaç dakika yürüme mesafesinde. Otelde odalar ve süitler, La Dolce Vita dönemini anımsatan çağdaş ve antika parçalarıyla döşenmiş. Bir de JK Cafe & Bar da çok keyifli. Ancak otelin en güzel yanı çatısının bahçesindeki bar, dinlenmek için mükemmel. Café Sant’Eustachio Roma’nın en iyi kafelerinden biri, aynı zamanda en eskilerinden. Bar Del Fico Önden bar ve arkasında basit ama cool bir restoran. Mutfağı yıllardır şehrin en beğenilenlerinden. Rahat ve huzurlu hissedeceğiniz yerlerden. Gusto Yine eskiden beri gidip sevdiğim bir yer. Yine gittim, yine beğendim ve yine giderim. Stravinski Bar Russie Oteli’nin içindeki bar şehrin en iyi kokteyllerini yapıyor. Mutlaka uğrayın. Yeni keşifler Vazgeçilmez eskiler
