Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Baştan söylemeliyim, Annecy’den hem etkilendim hem de bu bölgeye defalarca gelip Annecy’ye uğramadığım için kendime kızdım. İlk bakışta özellikle Fransa ve İtalya’daki pek çok dağ köyüne ve kasabasına benziyor. Ancak onlardan en büyük farkı enerjisi... Sokak aralarındaki kafe ve pub’lardaki hareketlilik, şehri pek çok benzerinden ayırıyor. Gerek içinde gerekse çevresinde hafta sonunu keyifli geçirebileceğiniz dağlarla çevrili bir şehir burası. Le Mont Veyrier, Le Semnoz, La Tournette ve Parmelan’ın ortasında yer alan Annecy, Cenevre’ye 30 dakika, Mont Blanc Dağı’na 100, Torino’ya 250, Milano şehrine ise 300 kilometre uzaklıkta. Alpler’in Venedik’i olarak da anılıyor.

        Animasyon Film Festivali

        Annecy Uluslararası Animasyon Film Festivali (Festival International du Film d’Animation d’Annecy) 1960’dan bu yana haziran ayında gerçekleşiyor. Festivalde uzun metraj, kısa, öğrenci filmleri ve internet filmleri gösterimi yapılıyor.

        Retour Des Alpages Festivali

        Yazları Alp Dağları’na çıkan köylüler kış yaklaşırken hayvanlarını vadilere indirişlerini uzun yıllar önce panayıra çevirmişler. Annecy’liler çizgi film karakterleri Heidi, Peter misali geleneksel kıyafetlerini giyip eski Annecy sokaklarında dolaşıyor. Festival süresince Savoie yöresel yemekleri satılıyor, orkestralar ve halk koroları müzik yapıyor. Kaz, inek, köpek, eşek, at, keçi ve koyunlardan oluşan sevimli ve eğlenceli hayvanlar geçidiyle günümüzde yaşatılan en Fransız hatta biraz İsviçreli şenlik. Retour des Alpages bu yıl Ekim’in 14’ünde yapılacak.

        Pont Des Amours (Âşıklar Köprüsü)

        Thiou Nehri’nde Jardins de I’Europe’tan şehre geçişi sağlayan Canal du Vasse üzerindeki ahşap köprü 1845’te yapılmış. 1907’de demir konstrüksiyonlarla yenilenmiş. Önceleri hayat kadınlarının buluşma noktası olduğuna dair bir söylenti olsa da köprüye ismini veren asıl efsane biraz daha romantik. Sevgilinizle köprünün tam ortasında öpüşürseniz sonsuza kadar birlikte olursunuz. Sadece köprüden şehrin görünüşü bile görmeye değer. Bu arada deniz bisikleti ile yaklaşık yarım saatlik şehir turları da oldukça ilginç, hem şehri geziyorsunuz hem spor yapıyorsunuz.

        Palais de l’Isle

        Dağlarla çevrili Annecy’de, birkaç kez yeniden yapılmasına rağmen 10. yüzyıldan bu yana ayakta kalan tek saray Palais de l’Isle, ilk yüzyıllarda Cenevre’nin soylu ailelerinin eviydi. 17. yüzyılda hapishane olarak kullanıldı. Fransız devriminin ardından gaziler için ev ve ambar oldu. Şimdiyse Annecy’nin mimarisi ve mirasını içeren bir serginin yanı sıra hapishane hücrelerini ve şapeli görebilirsiniz.

        Gorges du Fier

        Şehrin batısında Fier bölgesinde bir nehir kanyonu var. Nehrin yaklaşık 25 metre üzerinde asılı duran yürüme yollarında yürüyüşe çıkabilirsiniz. Bu kesimde girebileceğiniz doğal bir havuz da var. Yazları güneşlenen ve yüzenlerle karşılaşabilirsiniz.

        **************

        NİŞANTAŞI PORTRELERİ

        Hep söylerim bazen en güzel seyahatleriniz yaşadığınız şehirde yaptıklarınızdır. 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Kurban Bayramı benim güzel şehrim İstanbul’daki bayramlarımdan biri oldu yine. Gerek otomobille gerekse yürüyerek yeniden keşfettim, karış karış bildiğim bu şehri. Bu bayramın en güzel sürprizlerinden biri Serdar Bilgili’nin “Nişantaşı Portreleri” açık hava fotoğraf sergisi oldu. 67 metre yüksekliğindeki VK1*08 rezidans projesinin üzerine giydirilen Nişantaşı semt kültürüyle özdeşleşmiş 35 kişinin, Serdar Bilgili tarafından çekilen siyah-beyaz portrelerinden oluşuyor. 4 bin 910 metrekare alana yerleştirilmiş fotoğraf sergisi, dünyanın en büyük açık hava fotoğraf sergisi olmaya aday. Ali Esad Göksel, Ayşem Saraçoğlu, Burcu Esmersoy, Galip Gürel, Hatice Aslan, Hayri İnönü, Levent Erden, Mustafa Taviloğlu, Nil Karaibrahimgil’in de aralarında bulunduğu Nişantaşı Portreleri açık hava fotoğraf sergisi 30 Eylül’e kadar görülebilir. Redlands Üniversitesi, İşletme ve Fotoğrafçılık bölümlerinden mezun Serdar Bilgili, tüm portreleri stüdyosunda Hasselblad H6D -100c kamera ile çekmiş.

        Diğer Yazılar