Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fransa demek pek çoğunuz için Paris, Cote d’Azur ya da Provence’tir. Fransa ve Almanya sınırındaki Alsace bölgesi genelde gözden kaçar, oysa çok büyük bir kayıp olduğunu belirtmeliyim. Alsace, masalsı kasabalarıyla ünlü bir coğrafya. Alsace’ı lezzetli foie gras ve bölgeye özgü köpüklü şaraplarıyla tanıyor ve bu masalsı yanını bildiği için özellikle Colmar’a gitme planları yapıyordum. Gittim gördüm ve diyorum ki “Evet, Cote d’Azur kadar olmasa da bence mutlaka görülmesi gereken bir yer”. Tarih boyunca sık sık Almanya ve Fransa arasında el değiştirdiği için Colmar her iki kültürü de görebileceğiniz bir dokuya sahip. Bu durum mimariye de yansıyor elbette. Bu kasabada yapılacak en güzel şey sakinliğin tadını çıkarıp, tarihi sokaklarda bol bol yürümek. Küçük mağazalardan alışveriş yapacağınız gibi Alsace mutfağını deneyimleyebileceğiniz sevimli bir restoranda da kendinize yer bulabilirsiniz. Unutmadan; bölgeye özgü şarapları tatmadan dönmeyin...

        16. YÜZYILIN MUHTEŞEM DUVARLARI

        “Petite Venise” yani “Küçük Venedik” diye bilinen bölge de ziyaretçilerin ilgisini çeken yerler arasında yer alıyor. Bu bölgedeki evlere kanallardan ulaşılabilirken, turistlerin gondollarla gezmesi de mümkün. Kasabada 14. yüzyıldan kalma evler ve evlerin dış cephelerindeki işleme ve heykeller, dünyanın hemen her bölgesinden gelen gezginleri hayran bırakıyor. Maison Pfister, 16. yüzyıldan kalma muhteşem duvar resimleri ve ahşap işçiliğiyle bölgenin en önemli yapılarından biri. Amerika’daki Özgürlük Heykeli’ni yapan heykeltıraş Frederic Auguste Bartholdi’nin doğduğu ev ve müzesi de kasabaya gelen ziyaretçilerin ilgisini görüyor. Collegiate Saint Martin Kilisesi olarak da bilinen Saint Martin Kilisesi 1235-1365 yıllarında inşa edilmiş dikkat çeken bir başka yapı. Alsace’deki gotik mimarinin en güzel örneklerinden olan ve çeşitli restorasyonlar geçiren kiliseye en son 1982 yılında bakım yapılmış.

        Konaklama: Maison Martin Jund: Bir aile oteli olarak Maison Martin Jund sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Otel sahiplerinin yaptığı şarabı tadabilirsiniz. Hôtel Les Têtes: Colmar’ın en şık oteli diyebileceğimiz Hôtel Les Têtes tarihi bir yapı, ayrıca gurme restoranıyla ve ortaçağdan kalma bahçesiyle de dikkat çekiyor.

        Ulaşım: Uçak biletinizi İsviçre’nin Basel şehrine alırsanız şehre 40 dakikalık bir kara yolculuğuyla daha kolay ulaşabilirsiniz.

        Diğer Yazılar