Önce canan sonra can...
Allah Teâlâ’nın razı olduğu güzelliklerin sembollerle anlatıldığı rahmet bayramı: Kurban
KURBAN kelimesinin yakınlık manasına geldiğini belki yüzlerce defa okumuş, duymuşsunuzdur.
Kurbanlık hayvanları keserek et yeme şöleni değildir kurban. Tüm sene boyunca belki evine et girmeyen insanların gözyaşını silmektir kurban.
Kurban Bayramı’nın haricinde kesilip de yediğimiz et ile bu bayramda kurban edilen hayvanın eti arasında renk ve şekil olarak bir fark yoktur. Fakat halis bir niyetle can vermek ile herhangi bir şekilde canını yitirmek ve ölmek arasındaki farkı gözler önüne seren manadır kurban.
Allah Teâlâ’nın Kur’an-ı Kerim’inde kestiğimiz hayvanların etlerinin ve kanlarının kendisine ulaşmadığını, ancak niyetimiz ve takvamızın Allah (CC) katında değeri bulunduğunu ifade etmesi bu bayramda icra edilen vacip kurbanın kesilmesi fiilini gölgede bırakmamalı.
Çünkü hangi hayvanlardan hangi şartlarla kurban edebiliriz, bunun ölçülerini de bize gene Kur’an-ı Kerim vermektedir. O halde hem dinin zahiri (görünen) bütün ölçülerinin yerli yerinde bulunması, hem de buna sadece Allah’a (CC) yakınlık için, O’na (CC) kulluk için niyet edilmesi gerçeğini anlatan hakikattir kurban.
Dünyanın gelip geçici olduğunu ve Hazret-i Ali’nin (RA) bizlere haber verdiği üzre günde en az 70 kere toprak insana nida etmektedir: “İstediğini ye, istediğini iç, gez, dolaş, sonunda ben senin etini de yağını da tüketeceğim!”
Bu hakikati bize hatırlatan mevsimdir kurban.
Allah’a (CC) yakın olmak isteyen, Allah’ın (CC) kullarına da güzel davranır. Kini, küslüğü, düşmanlığı ortadan kaldırır. Allah (CC) ile arasına mademki başka kulların girmesini istemiyor, işte tam da bunun için bu bayram günlerinde nefreti, savaşı, dargınlığı alır, kendi canının istediği gibi davranmaz, bir kenara fırlatır, geriye dönüp bakmaz bile. Bunu niye böyle yaptığını soranlara da “Ben cananım için yaşıyorum canım için değil, önce canan sonra can!” dedirten bayramdır kurban.
Kıymetli dostlar! Mademki kurban Allah’a (CC) yakınlıktır, o halde Allah’tan (CC) uzaklaşacak fiilleri bu günlerde işlemek çok büyük hatadır. Kurban Bayramı diye içki âlemleri tertip etmek, gayri meşru eğlencelerle aklımızı, fikrimizi hatta imanımızı gidermek asla Kurban Bayramı’yla izah edilemez yanlışlıklardır. Unuttuğumuz değerleri hatırlamak, sahip olduğumuz değerleri yaşatmak için fırsattır kurban.
Mademki kurban Allah’a (CC) yaklaşmaktır, başkalarına gösteriş yapmak için ne kurban kesilmelidir ne de bozuk niyetli insanlarla Allah’ın (CC) bize emreylediği bu kurban ibadeti zedelenmelidir. Muhakkak aile büyükleri hayattaysa ziyaret edilmeli, ahirete göçtülerse kabirlerine uğranıp dua edilmeli, ibret alınmalıdır.
Kurbanın ne olduğunu hiç düşünmeden yapmamak icap eder. Çünkü Efendimiz (SAS) bir hadis-i şerifinde “Üzerine kurban vacip olduğu halde bunu yerine getirmeyen kişiler bizim mescitlerimize yaklaşmasın!” buyurarak kurban ibadetini anlamaya işaret etmişlerdir.
Çünkü mescid, secde edilen ve kulluk şuurunun yansıtıldığı en önemli mekândır. Bir insan yaptığı ibadetin şuur derinliğini bulamıyorsa, secde ettiği Rabb’inin ibadetini ve hatta kendi kulluğunu da anlamamış demektir. Kulluğumuzu idrak için en önemli fırsattır kurban.
Ve son olarak kıymetli dostlar, unutmayınız ki şu satırları okuduğunuz sıralarda en güzel gece ve gündüzü yaşıyorsunuz demektir. Bugün, yarın, arife günü ve gecesi Allah’a (CC) tövbe etmek, günahları terk etmek, ibadet etmek için Allah’ın (CC) Kur’an’da yemin ettiği vakitlerdir.
Allah Teâlâ’nın Zülhicce ayının ilk 10 gecesine yemin ettiğini âlimlerimiz işaret etmektedir. Tövbe etmek, namazı dosdoğru kılmak, ibadet hayatımıza yeniden bir soluk kazandırmak için en büyük fırsattır kurban.
Allah Teâlâ bu günleri hepimizin, vatanımızın ve bütün İslam âleminin ve insanlığının güzelliğine vesile eylesin, Allah (CC) hepinizi iki cihanda aziz eylesin kıymetli kardeşlerim.
AYET-İ KERİME
KURBANLIK deve ve sığırları Allah’ın (CC) size olan nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Ön ayaklarının biri bağlı halde keserken üzerlerine Allah’ın (CC) adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit de onlardan yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin buyruğunuza verdik ki, şükredesiniz.
Elbette onların etleri ve kanları Allah’a (CC) ulaşmayacaktır. Ancak O’na (CC) sizin takvanız erecektir. Onları bu şekilde sizin buyruğunuza verdi ki, size yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah’ı (CC) tekbir ile yüceltesiniz. Vazifelerini güzelce yapan, iyilik sevenleri müjdele. Hacc 36/37
HADİS-İ ŞERİF
“MADDI imkânı olup da kurban kesmeyen namazgâhımıza sakın yaklaşmasın.” Hadis-i Şerifİbn- i Mâce
