Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başrollerinde Mert Fırat ile Melisa Sözen’in oynadığı “Bir Varmış Bir Yokmuş”, bir “rock”çı ile bir anaokulu öğretmeninin duygusal gelgitlerle dolu aşk öyküsünü anlatan, yönetmenliği ve oyunculuklarıyla dikkat çeken bir film

        BAĞLANMA problemi olan erkek ve ilişkiyi sürdürmek isteyen kadın... Bu konu, “Issız Adam” (2008) ve “Kaybedenler Kulübü” (2011) filmlerinde de karşımıza çıkmıştı. “Bir Varmış Bir Yokmuş”un onlardan farkı, sosyolojik dertleri ya da alt metinleri boşverip öncelikle aşka odaklanması.

        FİLMİN ÖZÜNÜ YANSITAN MASAL

        Film, iki ana karakterini hızlı ama derinlemesine tanıtan iyi yazılmış bir “ilk perde”ye sahip. Nehir’in (Melisa Sözen) arkadaşının evinde kaldığı gece Ozan’ın (Mert Fırat) yan evde gitarla yaptığı besteyi duvarın ardından dinlemesini, bestenin ilk kez seslendirildiği gün Ozan’la tanışmasını ve başlangıçta hiç de iyi gitmeyen tanışmalarının ardından yaşadıklarını ilgiyle takip ediyoruz. Ne var ki, İlksen Başarır ve Mert Fırat’ın yazdığı senaryo filmin geri kalanında ilk bölümdeki gibi sağlam ilerlemiyor. Öykü, bir noktadan sonra Ozan’ın çıkardığı muhtelif sorunlar ile Nehir’in bunlara gösterdiği farklı tepkiler arasında sıkışıp kalıyor. Şahit olduğumuz ilk kavgalarıyla, film boyunca sürüp giden diğer kavgalar arasında içerik itibarıyla pek bir fark yok. Durum hep aynı: Ozan çift olmaya ve mutluluğa karşı direniyor; Nehir de bunu kırmaya çalışıyor. Film finale kadar bu durumun yarattığı çeşitli gerilimler, tartışmalar, küsmeler ve barışmalarla ilerliyor. Arada “video art” tarzında deneysel görüntülerin eşliğinde Ozan’ın aklımızda tutamadığımız edebi monologlarını dinliyoruz.

        Film her aşkın bir masal olduğu fikri üzerinden de ilerliyor. Anaokulu öğretmeni Nehir ile meslektaşının çocuklara yeniden yorumlayarak anlattıkları “Prenses ve Kurbağa” masalı, prensesin kibriyle kurbağanın inadını karşı karşıya getiriyor. Nehir ile Ozan’ın ilişkisine asıl uyan masal ise filmde iki kez dinlediğimiz “unutuş nehri” masalı. Filmin özünü yansıtan bu masal, her aşkın aslında bir çeşit yeniden doğuş ve insanın kendine dönüşü anlamına geldiğini vurguluyor. Nehir bunu en başından beri hissediyor, Ozan ise asıl olarak buna direniyor. Ama “Bir Varmış Bir Yokmuş” un bunları iyi geliştirip derinleştirebildiğini ve süreyi iyi kullanabildiğini söylemem ne yazık ki mümkün değil. Yine de İlksen Başarır’ın yönetmenliğini, Mert Fırat ile Melisa Sözen’in oyunculuğunu beğendiğimi ve müzikleri de başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

        Filmin notu: 6

        Diğer Yazılar