İstanbul Film Festivali'nde görülmesi gereken 10 film
34. İstanbul Film Festivali bu yıl 4-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek. Biletlerin satışa çıkacağı 28 Mart öncesinde festivalde en çok ilgi görmesi beklenen filmler arasından bir seçki hazırladık. Bu filmleri görmek istiyorsanız biletinizi erken alın
A Most Violent Year Yönetmen: J.C. Chandor. ABD Seyirciyi New York’a 1981 yılına götüren öykü, yasal yollardan para kazanmak isteyen bir göçmenin yaşadıklarını anlatıyor. “Margin Call” ve “Sona Doğru” gibi filmleriyle tanıdığımız Chandor, yine hayati krizlerle yüz yüze gelen karakterlere ve sistemin bireyin psikolojisi üzerindeki etkilerine odaklanıyor. Başrollerde Oscar Isaac ile Jessica Chastain var.
Gizli Kusur (Inherent Vice) Yönetmen: Paul Thomas Anderson. ABD “Manolya” ve “The Master” gibi filmlerinden tanıdığımız Amerikalı usta yönetmen Paul Thomas Anderson’un, uyarlama senaryo dalında Oscar’a aday olan yeni filmi, 1960 ve 70’li yılların “kafası dumanlı” renkli karakterlerine yer veren bir dönem öyküsü anlatıyor. Anderson’un Thomas Pynchon’un romanından uyarladığı filmde, Joaquin Phoenix eski kız arkadaşını arayan bir özel dedektifi oynuyor.
Onur (Pride) Yönetmen: Matthew Warchus. İngiltere. Ayrımcılığa karşı eylemlerini sürdüren İngiliz eşcinsel aktivistler 1984 yazında Ulusal Maden İşçileri Sendikası’nın grevini desteklemek için harekete geçerler. Kuşkusuz, işleri pek de kolay değildir. Stephen Beresford’un senaryosundan uyarlanan filmde Margaret Thatcher’ın politikalarına karşı bir araya gelen emekçi ve eşcinsellerin öyküsü eğlenceli bir üslupla anlatılıyor.
Peşimdeki Şeytan (It Follows) Yönetmen: David Robert Mitchell. ABD “Geceyarısı Çılgınlığı” bölümünde gösterime sunulacak film, 19 yaşındaki Jay’in yaşadığı bir cinsel deneyimden sonra, gizemli bir güç tarafından izlenmesini anlatıyor. Genç yönetmen Mitchell’in defalarca gördüğü bir kâbustan esinlenerek yazdığı film, korku gerilime yeni ve farklı bir yorum getiriyor.
Postacının Beyaz Geceleri (Belye nochi pochtalona Alekseya Tryapitsyna) Yönetmen: Andrey Konchalovsky. Rusya. Venedik Film Festivali’nde Gümüş Aslan kazanan film, seyirciyi Rusya’nın kuzeyindeki ücra bir köye götürüyor ve orada uygarlığın nimetlerinden, devletin hizmetlerinden uzak bir biçimde yaşayan insanlarla tanıştırıyor. Gerçek olaylardan esinlenen film, kendilerini oynayan gerçek karakterlere yer veriyor.
Sihirli Kız (Magical Girl) Yönetmen: Carlos Vermut. İspanya-Fransa San Sebastian Film Festivali’nde, birçok iddialı yapımın arasından sıyrılarak büyük ödüle kavuşan “Sihirli Kız”, gerilimle kara komediyi birleştiren bir film. 12 yaşındaki kanser hastası Alicia, seyrettiği Japon TV dizisindeki karakterin giysisini ister. Baba da kızının son arzusunu için harekete geçer. “Sihirli Kız”, özgün tarzı ve türe getirdiği farklı yaklaşımla öne çıkan, festivalin sürpriz filmlerinden.
Taksi (Taxi) Yönetmen: Cafer Panahi. İran. Panahi’nin hakkındaki film çekme yasağına rağmen gerçekleştirdiği “Taksi”, geçtiğimiz Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü kazandı. Yarı belgesel niteliği taşıyan film, Tahran’da Cafer Panahi’nin kullandığı bir taksinin içinde geçiyor. Yolcuların arasında toplumun her kesiminden insan var. Berlin’deki jüri başkanı Darren Aronofsky filmi “sinemaya yazılmış bir aşk mektubu”na benzetmişti.
Trash Yönetmen: Stephen Daldry. İngiltere-Brezilya “Billy Elliot”, “Saatler”, “Okuyucu” gibi filmleriyle tanıdığımız İngiliz yönetmen Daldry, Rio de Janeiro’da geçen bir öyküyle geliyor karşımıza. Film, şehrin çöplüğünde cüzdan bulan üç çocuğun öyküsünü anlatıyor. Üst düzey birçok kişinin başını belaya sokacak cüzdan nedeniyle çocuklar bir anda açgözlü politikacıların ve katil polislerin hedefi haline geliyorlar.
Yeni Kız Arkadaşım (Une nouvelle amie) Yönetmen: François Ozon. Fransa. Günümüzün en üretken ve başarılı yönetmenlerinden biri olan Ozon, Ruth Rendell’in romanından sinemaya uyarladığı filmde yine kendine özgü bir kara komediye imza atıyor. Film en yakın arkadaşını kaybettikten sonra onun kocasının tuhaflıklarını keşfeden Claire’in öyküsünü anlatıyor. Ozon, önceki filmlerinde olduğu gibi cinselliği ahlakçı bakış açısından uzak bir tavırla ele alıyor.
Yolcu (The Homesman) Yönetmen: Tommy Lee Jones. Fransa-ABD Üç kadının, Vahşi Batı’dan Amerika’nın doğusuna doğru yaptığı bir yolculuğun öyküsü. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan ve ABD’de eleştirmen birliklerinden çeşitli ödüller kazanan film, başrolde kadınların yer aldığı bir çeşit western olarak feministlerden de olumlu tepkiler aldı.
