Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kışın ve karın günlük hayatımızı yoğun bir şekilde etkilediği bir dönemde karlı filmleri hatırlamamak elde değildi. Biz de karın sadece filmin görsel atmosferini değil hikâyesini ve ruhunu da belirlediği 10 unutulmaz film seçtik

        Altına Hücum 1925 (The Gold Rush) - Yönetmen: Charlie Chaplin

        Altın bulmak için zorlu kış koşullarında Kanada’nın kuzeybatısına hücum eden “altın avcıları” arasında Şarlo da vardır. “Küçük serseri”nin kaderi, altın bulan Big Jim’le kesişir...İki adam, soğuğun ve açlığın baskısını giderek daha çok hissettikleri küçük kulübede yaşam mücadelesi verir. Kar fırtınasının ölümcül bir tehdide dönüştüğü filmde Şarlo’nun Jim’in hayalinde bir tavuğa dönüştüğü ve ayakkabısını yediği sahneler unutulmazdır.

        The Shining 1980 - Yönetmen: Stanley Kubrick

        Jack Torrance eşi ve oğluyla birlikte kış aylarında boş olan bir otelde çalışmaya başlar. Karlı kış aylarında dış dünyayla bağı tümüyle kopan otelde sadece üçü vardır. Bir de varlıklarını giderek daha çok hissettiğimizhayaletler... Jack, romanını yazmak için her gün daktilosunun başına otururken olaylar yavaş yavaş tuhaflaşmaya başlar... Kar ve izolasyon, Torrance Ailesi’ni nerdeyse başka bir gerçeklik katmanına taşır. Olaylara son müdahaleyi yine kar yapar...

        Fargo 1996 - Yönetmen: Joel ve Ethan Coen

        Karla başlayıp karla biten bir film... Kar, bir metafor olmanın ötesinde her şeyin sakin ve sessiz bir tanığı aslında. Karısını kaçırması için iki adamla anlaşan Jerry’nin amacı kayınpederinden yüklü bir fidye almaktır. Ama kayınpederinin inadı nedeniyle her şeyi yüzüne gözüne bulaştırır. Hamile polis şefi Marge olayı çözmeye çalışırken, karın beyaz huzuru ve dinginliği, giderek yükselen akıldışı ve gereksiz şiddetle çarpıcı bir kontrast oluşturur...

        Gir Kanıma 2008 (Lat den ratte komma in) - Yönetmen: Tomas Alfredson

        Sarışın İskandinavların arasında yaşayan genç ve esmer vampir Eli, Stockholm banliyösünde küçük, eşyasız bir dairede kalır. Görkemli tabutlarda değil, battaniyelere sarındığı banyo küvetinde uyur. Sonsuz bir ergenlik çağına mahkûm edilmiş Eli, bir akşam Oskar’la tanışır. Oskar Eli’de ihtiyaç duyduğu koruyucu meleği bulurken, Eli de Oskar’da her şeyiyle kabullenilmeyi ve sevgiyi bulur. Kuzeyin kışı ve karı, bu hüzünlü aşk hikâyesinin sıcaklığıyla adeta eriyor.

        The Nightmare Before Christmas 1993 - Yönetmen: Henry Selick

        Klasik animasyona oranla çok daha zahmetli ve “emek yoğun” bir iş olan “stop-motion” tekniğiyle gerçekleştirilen filmin hikâyesi Tim Burton’a ait. Halloween kasabasının kralı İskelet Jack, karlar içindeki Noel kasabasını keşfettiğinde öylesine etkilenir ki Noel’in mutluluğunu kendi dünyasına taşımak için çalışmalara başlar. Ama bu, göründüğü kadar kolay değildir. Kış gecelerini ısıtacak şahane bir masal.

        Diriliş 2015 (The Revenant) - Yönetmen: Alejandro G. Inarritu

        İhanete uğrayan bir avcının çok zor koşullarda hayatta kalma mücadelesini anlatan filmde kar, vahşi doğanın karşı konulamayan, acımasız yüzünü temsil ediyor. Buna karşılık, avcı Glass da karla nasıl savaşılacağını bilen bir karakter. Çünkü o da artık doğanın parçası olmuş durumda. Geçtiğimiz yıl 12 dalda Oscar’a aday olan film, insanın vahşi doğada sarsılan ve ayakta kalan ahlaki değerlerini sorgularken, “beyaz adam”ın açgözlülüğünü de eleştiriyor.

        Turist 2014 (Force Majeure) - Yönetmen: Ruben Östlund

        Fransız Alpleri’ndeki karlarla kaplı bir tatil beldesindeyiz. Kar tatilinin aniden bir kâbusa dönüştüğü an, filmin dönüm noktası.. Tomas, bir çığ sırasında can havliyle iki çocuğunu ve eşini masada bırakarak kaçıyor... Ama tehlike geçtikten sonra aile içinde hiçbir şey artık eskisi gibi olmuyor. Eşi Ebba, Tomas’ın hareketini basit bir refleks olarak değerlendiremiyor...

        Alive 1993 - Yönetmen: Frank Marshall

        13 Ekim 1972 tarihinde And Dağları’na düşen yolcu uçağından sağ kurtulduktan sonra soğuğa ve kara karşı mücadele veren Uruguay ragbi takımı oyuncularının gerçek hikâyesi... Gerçek bir olaya dayanan film, kazazedelerin hayatta kalması için cesetlerle beslenmesi gibi ayrıntıları, abartı ve istismardan uzak duran soğukkanlı, gerçekçi bir bakış açısıyla anlatıyor.

        Kraliçe’nin Hizmetinde 1969 (On Her Majesty’s Secret Service) - Yönetmen: Peter R. Hunt

        James Bond filmlerinde kar sıkça karşımıza çıkar. Özellikle de aksiyon sahnelerinde. Ama en karlı Bond filmi kuşkusuz “Kraliçe’nin Hizmetinde”dir... Olaylar İsviçre Alpleri’nde geçer. Kötü adam Blofeld, bir klinikte katiller yetiştirirken George Lazenby’nin canlandırdığı Bond ona engel olmaya çalışır... Gelmiş geçmiş en karanlık, hüzünlü ve romantik Bond filmlerinden biri. En güzel Bond kızlarından Diana Rigg’i de unutmayalım.

        Gri Kurt 2011 (The Grey) - Yönetmen: Joe Carnahan

        Alaska’da petrol arayan şirketin işçileri eve dönerken uçak kazası geçirirler. Sağ kalanlar sadece soğukla değil, kurtlarla da mücadele eder... Kurtlar “kötü canavarlar” olarak değil, sadece bölgelerini yabancılara karşı savunan canlılar olarak geliyor karşımıza... Asıl mesele, uygarlığın nimetleri geride kalınca, içgüdüleriyle baş başa kalan insan. Film, hayatta kalma arzusu, ölüm korkusu ve yaşam savaşımının hüzünlü öyküsünü anlatıyor.

        Diğer Yazılar