Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        40 yıl önce tanıştığımız Star Wars evreni genişlemeyi sürdürüyor. “Star Wars: Son Jedi”ın gösterime girmesiyle serideki uzun metraj sinema filmlerinin sayısı 10’a ulaştı. Biz de bu vesileyle serinin filmlerini en beğendiğimizden başlayarak en az beğendiğimize doğru sıraladık

        1- Bölüm V – İmparator 1980 (Episode V – The Empire Strikes Back)

        George Lucas, ilk filmin damaklarda bıraktığı eğlenceli tadı boşverip bizi hikâyenin karanlık kalbine götürür. Luke’un Yoda’yla tanışması, Güç’ün ne olduğunu öğrenmesi ve Darth Vader’in babası olduğunu anlamasıyla öykü derinleşerek sofistike bir hal alır. Han Solo’nun karbon dondurucuya mahkûm edilmesi, Vader ile girdiği ışın kılıcı düellosunda Luke’un sağ elini kaybetmesi, Karanlık Taraf’a teslim olmaması unutulmazdır.

        2-Bölüm IV – Yeni Bir Umut 1977 (Episode IV – A New Hope)

        Efsanenin başladığı film, bizi hikâyenin içine hızla çekerek “çok uzak bir galaksi”de yolculuğa çıkarır ve kurduğu dünyaya ikna eder. 40 yıl boyunca unutmayacağımız karakterlerle tanışırız: İsyancı Prenses Leia, bir komedi ikilisini andıran R2-D2 ve C-3PO, hemen özdeşleştiğimiz “adamımız” Luke Skywalker, bilge Obi-Wan, serseri ama iyi kalpli Han Solo ve kankası Chewbecca... Ölüm Yıldızı’nı yok etmek için dar alanlarda uçan pilotların çağdaş aksiyon sinemasına esin kaynağı olduğunu da belirtelim.

        3- Bölüm I – Gizli Tehlike 1999 (Episode I – The Phantom Menace)

        Hayranlarla eleştirmenlerin sıralamada genellikle en sona koyduğu film! Serinin akışına şekil veren hikâyenin burada oluşturulduğu, ana karakterlerin ustalıkla çizildiği nedense göz ardı edilir. Oysa sadece Anakin Skywalker’ı şirin, becerikli ve rekabetçi bir çocuk olarak karşımıza çıkardığı bölüm bile harikadır... R2-D2 ve C-3PO’yu ilk kez gördüğümüz, Padme ile Anakin’in tanışmasına tanık olduğumuz anlar nasıl unutulur? Lucas’ın dijital teknolojiyi kullanması, endüstri açısından ilham verici bir mühendislik hamlesidir.

        4-Son Jedi 2017 (The Last Jedi)

        Uzay operasıyla aksiyonu birleştiren, mizahı tümden yok etmeyen ama ciddiyeti ve gerilimi sonuna kadar koruyan karanlık bir film... Snoke, Kylo Ren, Rey ve Luke Skywalker üzerinden Jedi Düzeni ve karanlık taraf arasındaki ilişkilere dair söyledikleri ve Güç’ün anlamını berraklaştırmasıyla öne çıkıyor. Bir Star Wars filminde olması gereken her şeyin yanı sıra yenilikler de içeriyor. Görsel atmosfer açısından da serinin en iyilerinden biri. Işın kılıcı düelloları, diyaloglu sahneler kadar önemli şeyler söylüyor.

        5-Bölüm VI – Jedi’nin Dönüşü 1983 (Episode VI – Return of the Jedi)

        Mutlu sonuyla özel bir yere sahip. Luke’un çöl canavarıyla savaşı, uçan motosikletlerin ormandaki takip sahnesi bir yana Palpatine, Darth Vader ve Luke arasındaki sahne mükemmeldir. Luke’un karanlık tarafa geçeceğinden emin olan Palpatine “çalışmadığı yer”den darbe yer... Luke’un hayatını kurtaran babası Anakin’le vedalaşması, çok duygusal bir andır. Filmin gizli yıldızı Jubba The Hutt’ı unutmayalım.

        6-Bölüm III – Sith’in İntikamı 2005 (Episode III – Revenge of the Sith)

        İkinci üçlemenin, klasik uzay operası tarzına en yakın filmidir. Görsel olarak çok iyi tasarlanıp çekilmiş aksiyon sahneleriyle öne çıkar. En önemli özelliğiyse Anakin’in Darth Vader’e dönüşmesini anlatmasıdır. Bu yanıyla, karanlık bir trajediyi andırır. Lucas, Palpatine’in Anakin’i karanlık tarafa geçmeye ikna edişini gerçekten iyi yazmıştır. Ama Anakin’le Padme arasındaki aşk muhabbeti pek parlak değildir.

        7- Güç Uyanıyor 2015 (The Force Awakens)

        J.J. Abrams, serinin “seçilmiş kişi”, “özgürlük savaşı”, “demokrasi özlemi”, “aşk”, “korkunç teknolojik silahlara karşı insan”, “şirin droidler”, “etnik çeşitlilik” gibi vazgeçilmez temalarını koruyarak yeni bir hikâye başlatır. Hurda toplayıcısı Rey (Daisy Ridley), Anakin ve Luke’un yerini dolduran kahraman olarak kalbimizi fetheder... Rey, Finn ve Kylo Ren gibi üç yeni karakteri itibarıyla genç olmak, büyümek ve seçim yapmakla ilgili bir filmdir. Aidiyet, kimlik ve baba kompleksi öne çıkar.

        8-Bölüm II – Klonların Saldırısı 2002 (Episode II – Attack of the Clones)

        Genç Anakin’in içindeki “karanlık taraf”ın yavaş yavaş ortaya çıktığı film. Anakin, ustası Obi Wan’ı dinlemez, intikam güdüsünü denetleyemez. Bir Jedi’da asla olmaması gereken bir özelliktir. Anakin’le Padme arasındaki duygusal bağın derinleştiği filmde minik Yoda’nın heybetli Kont Dooku ile ışın kılıcı düellosu öne çıkar. Obi-Wan’ın klon ordusunu keşfi, Jango Fett’le yüzleşmesi de önemlidir. Ama genelde diyalog ağırlıklı, hayranlarla eleştirmenlerin pek sevmediği bir filmdir.

        9-Rogue One: Bir Star Wars Hikâyesi 2016 (Rogue One: A Star Wars Story)

        Savaşmaktan yorgun düşmüş bir grup asinin müthiş bir özveriyle Ölüm Yıldızı’nın planlarını ele geçirmeye çalışmasını anlatan, serinin genel akışından bağımsız bir film... Jyn Erso; Anakin ve Luke gibi anasız-babasız büyüyen bir genç... Cassian, Han Solo’yu andıran bir asi... K-2SO, eski bir İmparatorluk robotu. “Jedi şövalyemiz” ise Chirrut Imwe. Mizaha pek yer vermeyen, politik boyutu pas geçen, aksiyon ağırlıklı karanlık ve trajik bir film.

        10-Klon Savaşları 2008 (The Clone Wars)

        Hayranları sıralamalara dahil etmezler ama “resmi bir Star Wars filmi” olarak sinema salonlarında gösterime girmiştir. Animasyon türündeki film, Bölüm II ile III arasında geçen üç yıllık dönemde ayrılıkçı bir droid ordusuna karşı küçük bir Cumhuriyetçi klon birliğini yöneten Anakin Skywalker ve Obi-Wan Kenobi’nin öyküsünü anlatır. Serinin en vasat filmidir.

        Diğer Yazılar