Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Robin Williams’ın filmografisine şöyle bir bakmak dahi onun ne kadar verimli bir oyuncu olduğunu ispatlıyor. En iyi 10 filmi ise mesleğindeki en verimli dönemini 80’lerin sonu ile 90’lı yıllarda yaşadığını gösteriyor

        Ölü Ozanlar Derneği 1989

        (Dead Poets Society)

        Kimi oynuyor: John Keating

        Yönetmen: Peter Weir Williams muhafazakâr değerlerle yönetilen aşırı disiplinli bir yatılı erkek okulunda kuralları umursamadan, gençlerin hayatına ruh ve renk getiren yeni İngilizce hocasını oynuyor. Gençler onunla birlikte edebiyatın özgürleştirici niteliğini kavrıyor, statükoya karşı çıkmayı öğreniyor. Finaldeki “O Captain! My Captain” sahnesi unutulmaz!

        Günaydın Vietnam 1987

        (Good Morning Vietnam)

        Kimi oynuyor: Adrian Cronauer

        Yönetmen: Barry Levinson Vietnam Savaşı sırasında askerlerin moralini düzeltmek için cepheye çağrılan yeni radyo programcısı, kendisinden bekleneni yapar: Eğlendirir, güldürür, moral verir. Ama bunları otoriteyle savaşarak yapar. Mitch Markowitz’in senaryosu, Adrian Cronauer’in gerçek öyküsünü bir hayli değiştirerek, sansüre ve savaşa karşı bir özgürlük mücadelesi haline getiriyor. Williams’ın sinemadaki ilk önemli filmlerinden.

        Can Dostum 1997

        (Good Will Hunting)

        Kimi oynuyor: Sean Maguire

        Yönetmen: Gus Van Sant Üniversitede temizlik görevlisi olarak çalışan Will (Matt Damon), müthiş matematik zekâsıyla bir hocanın dikkatini çeker. Sorunları olan bu genci topluma kazandırma görevi Freud’u hatırlatan sakalıyla Robin Williams’ın canlandırdığı psikoterapist Sean Maguire’a verilir. Williams kariyerinin en iyi performanslarından birini çıkardığı bu rolle 1998’de Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını kazanmıştı. Filmin zirvesi kuşkusuz Maguire’ın Will’in “şifresini çözdüğü” terapi sahnesi.

        Hook 1991

        Kimi oynuyor? Peter Banning

        Yön: Steven Spielberg Bir zamanlar Peter Pan olduğunu unutmuş işadamı Peter Banning, işini gücünü bırakıp Varolmayan Ülke’ye dönmek zorunda kalır. Kaptan Kanca tarafından kaçırılan çocuklarını kurtarırken, içindeki çocukla yeniden buluşur ve ruhunu özgürleştirir. Williams’ın ve canlandırdığı birçok karakterin içinde hep bir Peter Pan yok mudur aslında? “Peter Pan büyürse, olsa olsa Robin Williams olur” diye düşünmemek elde değil.

        Uyanışlar 1990

        (Awakenings)

        Kimi oynuyor: Dr. Malcolm Sayer

        Yönetmen: Penny Marshall Oliver Sacks’ın kitabından uyarlanan filmde Williams, meslektaşlarının muhalefetine rağmen alternatif bir tedaviyle yıllardır uyuyan hastaları ayağa kaldırmayı başaran bir doktoru canlandırıyor. Özellikle, çocukluğundan beri uyuyan Leonard’ı (Robert De Niro) yeniden hayata döndürmek için yoğun çaba sarf eden doktor, bu arada kendi hayatına da çekidüzen vermeye çalışıyor. Gerçek bir olaydan esinlenen dokunaklı bir film.

        Uykusuz 2002

        (Insomnia)

        Kimi oynuyor: Walter Finch

        Yönetmen: Christopher Nolan Williams özellikle 2000’li yıllarda sadece iyi adamları değil, “arıza karakterler”i de canlandırdı ve çok yönlü bir oyuncu olduğunu bir kez daha ispat etti. Seyircinin “Williams iyi adamı oynar” ezberini bozduğu “Uykusuz”, kuşkusuz en iyi filmlerinden biriydi. Dedektif karakterini canlandıran Al Pacino’yla karşılıklı oynadığı sahneler görülmeye değer.

        Kuş Kafesi 1996

        (The Birdcage)

        Kimi oynuyor: Armand Goldman

        Yönetmen: Mike Nichols Bizde “Çılgınlar Kulübü” diye bilinen Fransızların meşhur oyunu “La Cage Aux Folles” bir Hollywood prodüksiyonu olarak da çekildi ve seyircileri güldürüp eğlendirmeyi yine başardı. Biricik oğullarının ricasını kırmamak için müstakbel gelinlerinin muhafazakâr babasını kandırmaya çalışan eşcinsel çifti canlandıran Robin Williams ile Nathan Lane’in bu başarıda gerçekten büyük bir payı vardı.

        Balıkçı Kral 1991

        (The Fisher King)

        Kimi oynuyor: Parry

        Yönetmen: Terry Gilliam Vicdan azabıyla yaşayan, intihara eğilimli eski radyo programcısı Jack (Jeff Bridges), bir gece Kutsal Kase’yi arayan hayalci, uçuk kaçık bir evsiz olan Parry ile tanışır. Jack geçmişlerindeki trajik ortak noktayı keşfedince Parry’yi normal hayata döndürmeye çalışır. Williams, Parry karakterinde sadece Jack’i değil bütün seyirciyi etkiliyor, şefkat duygusu uyandırmayı başarıyor.

        Bicentennial Man 1999

        Kimi oynuyor: Andrew Martin

        Yönetmen: Chris Columbus Robin Williams bu kez sinema tarihinin en unutulmaz robotlarından biri olan Andrew Martin olarak geliyor karşımıza. Ünlü bilimkurgu yazarı Isaac Asimov’un bir eserinden uyarlanan film, donuk ifadeli bir ev robotunun gerçek bir insana dönüşme süreci üzerine kurulu. Williams kendine özgü tarzıyla öyküyü duygusal ve etkileyici kılma konusunda üstüne düşeni fazlasıyla yapıyor.

        Mrs. Doubtfire 1993

        Kimi oynuyor: Daniel Hillard ve Mrs. Doubtfire

        Yönetmen: Chris Columbus Williams’ın canlandırdığı Daniel Hillard, ayrıldığı eşinin yanında kalan çocuklarıyla bir arada olmak için Mrs. Doubtfire isimli bir dadı kılığına giriyor. Filmlerde kadın kılığına giren erkek oyuncular arasında Williams’ın kuşkusuz hep ayrı bir yeri olacak. O sadece en komik ve fedakâr dadı değil; aynı zamanda içindeki anneyi keşfeden bir baba...

        Diğer Yazılar