Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türk futbolunun makus talihini yenmesinde, hezimetlerin geride bırakılmasında, şerefli mağlubiyetlerin tarihe gömülmesinde, silkinme ve şahlanma dönemine geçilmesinde damgası olan 3 hoca bir araya geldi; sacayak tamamlandı.

        Fatih Terim Milli Takım’ın başında. Şenol Güneş Beşiktaş’ta ve Mustafa Denizli Galatasaray’da. Üçünü aynı anda Türkiye’de çalışırken görmek büyük keyif bizim için...

        Aynı jenerasyonun aynı anda Milli Takım’da oynayan üç büyük yıldızın hoca olarak ülkemize yaşattıkları güzellikleri unutmak mümkün değil.

        Türk futbolu şimdi daha renkli, daha kaliteli, daha heyecanlı, daha seviyeli...

        Biz bu 3 hocadan ‘hocalıktan ötesini’ bekliyoruz...

        ‘Akil insanlar’ olarak futbolumuzun felsefesini oluşturmalarını ve uygulamalarına öncülük etmelerini istiyoruz. Federasyonumuza, kulüplerimize, taban birliklerimize, sivil toplum örgütlerimize, seyircimize yönelik her türlü ‘bilge adımlar’ bekliyoruz...

        Mustafa Denizli’nin yeniden Galatasaray’ın başına getirilmesi gerçekten olabilecek en akıllı hoca transferiydi...

        ***

        Günlerdir konuşulan Hamza Hamzaoğlu yarasını da ancak böyle bir operasyonla sarabilirdi yönetim. Çoğu yayıncı ağız birliği etmişçesine Denizli ismini telaffuz ediyordu zaten...

        Ancak, daha önce Fatih Terim’in yerine gelmeyi kabul etmeyen hoca; Hamzaoğlu’na yapılan muameleden sonra da aynı tavrını sürdürür ve tepki olarak görev kabul etmez düşüncesi de vardı.

        “Dünyaca ünlü bir hoca getireceğiz” kompleksinden de sıyrılıp yeni yabancı maceralarına girmeden Mustafa Denizli gibi gerçekten bir marka isimle yola çıkmak en idealiydi... Hayırlı olsun...

        Onların frikikçi Bonhoff’u varsa bizim de kornerci Mustafa’mız var... Böyle diyordu büyük üstat, usta spiker Halit Kıvanç bir Batı Almanya maçında...

        Büyük Mustafa hak ettiği halde çok milli olamadı. Altaylı Mustafa olarak ancak İzmir’deki maçlarda oynayabiliyordu... Onun bütün yeteneklerini Altay formasıyla görebiliyorduk...

        ***

        Denizli hak ettiği değeri teknik direktörlükle buldu... Jupp Derwall’in ayrılırken “kefil’’ olarak kendisini Galatasaray’ın başında bırakması takdire şayandı...

        Denizli hem orda hem de Milli Takım’da “cesaret futbolunu’’ getiren isimdi... Rakip kim olursa olsun maçlara %51’lik bir şansla başlıyordu.

        Sepp Piontek’in ayrılırken Fatih Terim’e güven duyması, her iki Alman hocanın da komplekssiz bir şekilde yeni ve genç hocalara duydukları güven, gerçekten alkışlanacak bir hareket...

        2001’de Galatasaray’a UEFA Kupası’nı kazandırdı... 2008’ de de Türkiye’yi Avrupa Şampiyonası’nda yarı finale taşıdı.

        ***

        Şenol Güneş Trabzonspor’da teknik direktörlüğe adım attığı zaman efsane hocası Ahmet Suat Özyazıcı “Kaptanken de takımı zaten o yönetiyordu” demişti...

        Nitekim Şenol Güneş de Milli Takım’ı 2002 Dünya Kupası’nda dünya üçüncüsü, 2003’te Konfederasyon Kupası’nda da yine üçüncü yapmıştı...

        Şampiyon takımlarımızdan Bursaspor’un başında şampiyon hocam Ertuğrul Sağlam var... Bursaspor’u başarıya taşıyacak isim yine o. Hamza Hamzaoğlu’na yapılan yanlış ona yapılmamalı...

        Tabii Hamzaoğlu’nun da iddialı kulüplerden birinin başına geçip kaldığı yerden devam etmesi en büyük arzumuz...

        ***

        Fenerbahçe’nin sıradışı hocası Pereira genç bir isim... Çok eleştiriliyor ama takımı da zirvede tutmaya devam ediyor...

        Çok alternatifli, bol yıldızlı bir kadroyla her geçen gün biraz daha iyiye gidiyor... Demek ki ona da sabretmek lazım.

        Trabzonspor’da ise geçici süre için getirilmiş evin çocuğu Sadi Tekelioğlu’nun hizmetleri saymakla bitmez. Yetiştirdiği yıldızların haddi hesabı yok. İyi de başladı, ona güvenilmemesi için hiçbir sebep yok.

        Şampiyonluk yaşayan “beş büyüklerin” dördünde yerli hocanın görev yapması da ayrı bir güzellik... Türk hocaların başarıları ortada... Biraz daha güvenelim ve destek olalım. Hazır Terim, Güneş, Denizli sacayağı oluşmuşken. O zaman göreceksiniz yeni sacayaklar da oluşacak.

        Diğer Yazılar