Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İki gündür memleketimiz Trabzon’dayız... “Ne olacak memleketimizin hali?” diyorsak elbette ki kastımız Trabzon değil; bütün Türkiye...

        Gün geçmiyor ki gayrinizamî bir olaya şahit olmayalım... Kontrolden çıkmış taraftar grupları, ne zaman, ne tepki vereceği belli olmayan bir idareci modeli, sürekli belli hassasiyetleri gözeterek habercilik yapan kaygılı medya sistemi ve bir türlü önlenemeyen kavga düzeni...

        Çok mu alıştık, fazla mı benimsedik bilemeyiz ama depremle yaşamaya alışmak gibi, sporda şiddeti tam bir yaşam biçimi olarak benimsedik...

        ***

        G.Saray Odeabank Erkek Basketbol Takımı, EuroCup’ı kazanarak Avrupa Şampiyonu oldu... Bu büyük başarının yaşandığı gün, daha kupa töreni bile bitmeden başkan Dursun Özbek, kendi taraftarınca yuhalanıyor...

        Böyle bir çılgınlık, kimin işine yarar Allah aşkına... Nasıl bir halet-i ruhiyedir, nasıl bir husumettir acaba... Özbek’in taraftarla birleşerek, şampiyon futbol takımının Hamza Hoca’sını göndermesi kadar çirkin bir şey...

        Bari canlı yayın esnasında değil, Fransızlar’ın gözü önünde hiç değil, o büyük coşkuyu da doyasıya yaşadıktan sonra yapsalardı belki bir şeye benzerdi ama bu hareket tamamen bir skandaldı...

        Türk Telekom Arena’nın açılışında Başbakan Erdoğan’ı yuhalamakla başlayan, şampiyon takımı Hamza Hoca’sı ve kralı Burak Yılmaz’ıyla dağıtan bir taraftar, olsa olsa Abdi İpekçi Salonu’nda da şampiyon başkanı protesto ederdi... Nitekim de bizi ve kamuoyunu bir kez daha yanıltmadılar. Kendilerine teşekkür ederiz...

        ***

        Tabii ülkemizi sevindiren bu büyük başarıda emeği geçen herkesi tebrik ederiz... Başkanı, Basketbol Şube Sorumlusu, yöneticisi, sporcusu ve özellikle de gittiği yerli yabancı her takımı ayağa kaldıran, başarıdan başarıya koşturan hocası Ergin Ataman’ı tebrik ediyoruz...

        Tabii inşallah Ergin Hoca’yı da kovmazlar diye de düşünmeden geçemiyoruz... Çünkü, Türkiye’de, özellikle de G. Saray’da, hiçbir başarı, cezasız kalmıyor...

        ***

        Ankara’da, Amedsporlu yöneticilerin dövülmesi, Trabzon’da da hakemin tekmelenmesi, elbette şiddetin ta kendisi... Bunun önünün alınamaması da daha büyük bir felaket...

        Herkesin topu birbirine attığını, kimsenin elini taşın altına koymadığını gördük, galiba da görmeye devam edeceğiz... Olayların gerçek sebebini analiz etmeden, taraftar psikolojisini iyi okumadan ve sporun temel dinamiklerini kavramadan alınan tedbirler bir işe yaramayacaktır...

        Trabzon’u uzaktan yorumlamak, İstanbul’da viski yudumlayıp Hakkâri’deki Zap Suyu’na ağıt yakmaktır...

        Diyarbakır’la Ankara arasına köprü kurmak, o bölgedekilerle, bütün ülkeyi kardeş yapmaktır... Sporu siyasete ve bölücülüğe alet etmemek, sporun ruhunu kafasına kazımaktır, birleştiriciliğinden yararlanmaktır...

        ***

        Biz, her zaman söylüyoruz... İstanbul’dan ya da Ankara’dan hiçbir yer görülmüyor... Bırakın Van, Muğla, Edirne, Kars’ı... Bakmazsanız, görmek istemezseniz, Ankara’dan Sincan, İstanbul’dan da Bağcılar’ı bile göremezsiniz...

        Onun için Paris’in banliyö, bizim beyazlarımızın da varoş diye aşağıladığı bölgeler, hep kaynayan kazan olmuştur... Bu sebeple de oturduğun yerden ahkâm kesmek yok...

        Bursa’yı; İskender’den ibaret zanneder, kestane çizmeyi kendinizde hak görürseniz... Gaziantep’i; İmam Çağdaş olarak yorumlarsanız, Trabzon’un hakkını Akçaabat köftesi gibi kolay lokma görürseniz, Dadaş Gakgoş diye aşağılarsanız, Adana’ya kıro, Trakya’ya saftirik muamelesi çekerseniz olmaz...

        Hiç kimsenin küçük diye ezilmediği, herkese hakkının teslim edildiği, adaletin tam sağlandığı, yeni Türkiye’ye yaraşır uygulamalar istiyoruz...

        Yoksa öfkeyle kalkar zararla oturursunuz, ‘‘Ne olacak memleketin hali?’’ demeye devam edersiniz...

        Diğer Yazılar