Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbol, Türkiye’de hakim spor... Ne yazık ki amatör branşları bir türlü ön plana çıkaramadık... Gerçi sağ olsun, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın böyle bir derdi yok... Hatta, şampiyonlar ve madalyalar varsa birazcık haberimiz oluyor, bunun dışında sanki özellikle gizlenmeye çalışılıyor...

        Halbuki amatör branşlara ve sporculara sponsor ayarlanmalıydı ve onlar sayesinde ciddi bir tanıtım kampanyası yapılmalıydı... Hem federasyonları daha iyi bir hazırlığa zorlamak, hem de sporcuları havaya sokmak, kesinlikle hedefleri büyütürdü...

        ***

        Siz Olimpiyat şampiyonunuzu, en popüler futbolcularla aynı kategoriye çıkaramazsanız, görevinizi yapmış sayılmazsınız... En çok kazanan futbolcu kadar kazanabilmenin yolu vardır ve yeni Türkiye’de de bunu başarmak zorundasınız...

        Olimpiyatlar’a veya Paralimpik Oyunları’na yollayacağınız bir sporcunun imkânları, Avrupa Şampiyonası’na göndereceğiniz futbolculardan daha az olmamalıdır... Yiyecek, giyecekleri, kullanacakları malzemeler, alacağı ödüller de öyle...

        Keza, teknik direktörler, antrenörler, spor elemanları, diyetisyen ve psikologlar da yine futbolun hocalarından ve elemanlarından az olmamalıdır...

        Artık bunların hala çözümlenememiş veya konuşuluyor olması, devletimiz açısından büyük bir zafiyet, spor teşkilatımız açısından da fiyaskodur...

        ***

        Türkiye, bunları 2002 sürecinden sonra hızla aştı... 2004’te çıkardığımız “Özerlik ve Sponsorluk” yasası, aslında bütün bunları çözmek için çıkarıldı... Hele de ‘‘İddaa’’ oyununun üretilmesi, yılda milyarların spora akmasını sağladı...

        Hiçbir branşın mali sorununun olmayışı, sayıları on binler olması gerektiği halde hala onlarla ifade edilen olimpik ve paralimpik sporcular için harcanacak her miktar asla yekün tutacak bir meblağ değildir...

        ‘‘Uzayda da isterlerse kamp yaptırabiliriz’’ anlayışını, daha bu gelirleri üretmeden dile getirmiştik... Dünyanın en iyi imkânlarını sunsanız dahi sizin elinizdeki sporcuların maliyeti devede kulak gibidir...

        Eğer, bunları da esirgerseniz, İstiklal Marşı’nızı çaldırmasını ve bayrağınızı göndere çektirmesini istediğiniz, huzurunuza kabul etmediğiniz, randevu bile vermediğiniz sporcuların, ‘‘Ne verdiniz ki, ne istiyorsunuz!’’ sitemine muhatap olursunuz...

        ***

        Türkiye, bugün dünyada spor tesisleri dönüşümü için en başarılı ülke... Muhteşem tesisler, inanılmaz yatırımlar yapıyor... Bunun için de hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor...

        Ama insanlara bile inşaat muamelesi yapan, herkesi duvar gören, sporcu, hoca ve yöneticileri dışlayan, kulüpleri, federasyonları ‘‘bizden değil’’ anlayışı geri geldiği için olmamız gereken yerde değiliz...

        Bütün inşaatlar, dev yapılı kamp merkezleri, şahane tesisler, sporcularımıza iyi bir hazırlık imkânı verirse değerlidir... Gençlerimize ve çocuklarımıza kucak açarsa kıymetlidir, halka spor yaptırırsa bir işe yarar... Yoksa spora kapatılmış, çürümeye terk edilmiş tesisler, bizim için bir enkazdan ibarettir...

        ***

        Bugün Olimpiyatlar’a gidecek kafile, hala 100’ün altındaysa, takım sporlarında basketbolun dışında bir beklentimiz kalmadıysa, bu sizin, bizim ayıbımızdır.

        40-50 madalyayı bırakın 20’yi bile telaffuz edemiyorsak, bir şeyleri değil, çok şeyleri eksik bıraktık, üretilmiş projeleri durdurduk demektir...

        O zaman da atletizmin Jamaika’sını, boksun Küba’sını gıpta ile izlemeye devam edersiniz...

        Keşke güreşin Türkiye’sini koruyabilseydik de hiç değilse 10’a yakın madalyayı oradan karşılayabilseydik... Diğer branşlardan gelenlerle de ilk 10’u, ilk 5’i yakalayabilseydik...

        Başlardaki panik haline rağmen, barajı geçenlerin sayısının artması, pek çok branşta alınan madalyaların morali yükseltmesi Rio’yu hem olimpik, hem de paralimpikte 10-15 madalya bandında kapatabileceğimizi gösteriyor... Yeter ki son 2 ay’ı daha iyi değerlendirelim... Unutulmamalı Türkiye’ye moral lazım.

        Diğer Yazılar