Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 18 Süper Lig kulübü başkanını kabulünde Olimpiyatlar’daki başarısızlıktan yakınmış, kulüplerden şampiyon sporcu yetiştirmelerini istemişti... Kamuoyuna yansıyan bilgilerde, onlar da en önemli taleplerden biri olarak vergi indirimi talep etmişti...

        Aslında indire indire yeni bir indirim de kalmadı, artık bundan sonrası, ya vergiyi tümüyle kaldırmak ya da yüzde 1 gibi bir

        rakama düşürmek olsa gerek...

        ***

        Dünyada örnek gösterilecek, Avrupa’da gıpta edilecek bir vergi düzenlememiz var... Futbolda stopaj, pek çok ülkede yüzde 50-60’ları bulurken, bizde 2002 sürecinden sonra yüzde 45’ten 15’e indirilerek kulüplerimiz için, özellikle de profesyonel futbol için müthiş bir rakama düşürüldü...

        Bu sayede de Avrupa’ya 10 milyon Euro’ya transfer olan bir futbolcu, Türkiye’ye gelen ve 5 milyona anlaşan isimlerle yaklaşık aynı ücreti alıyor... Bu Türkiye için çok iyi bir tercih sebebi aslında...

        Drogba’nın, Galatasaray’dayken aldığı ücretle Avrupa’nın en çok kazanan ilk 10 futbolcusu arasına girmesi de bu yüzdendi... Çünkü Cristiano Ronaldo, Messi, İbrahimovic gibi isimlerin transfer rakamlarının yarısı, kendilerinden vergi olarak kesiliyor...

        Yıllardır Maliye Bakanlığı stopajı çok düşük buluyor ve yeniden yüzde 45’lere yükseltmek için ikide bir harekete geçiyor... Ancak her defasında da kayaya tosluyor...

        Kulüplerin savurganlığı, gereksiz transfer harcamaları, ülkeyi ciddi bir şekilde zarara uğratması, maliyecilerin en önemli hareket noktası...

        Yoksa Maliye Bakanımız Naci Ağbal başta olmak üzere ekibi, spora her zaman destek olan ve gelinen noktada emeği olan insanlar... Kulüplerin bu istismarı olmasa, bir şey diyecekleri de yok... Yine de demesinler, kulüpleri denetleme yoluna giderek kurallara uymalarını sağlasınlar yeter...

        ***

        Biz 2002’den sonra kulüplerden, sadece futbol değil, olimpik branşlara da yatırım yapmalarını istemiş ve söz de almıştık... Profesyonel futbolda stopajı yüzde 45’ten 15’e indirmiştik, futbolun amatörü dahil takım sporlarında yüzde 10’a, ferdi branşlarda da yüzde 5’e düşürmüştük...

        Bu kulüpler için çok büyük kolaylıktı... Ancak bununla da yetinmeyen ve Aziz Yıldırım’ın başını çektiği bazı kulüp başkanlarımız, amatör branşlarda mümkünse verginin tümüyle kaldırılmasını, olmazsa yüzde 1 gibi sembolik bir rakama çekilmesini istediler...

        Biz de “Siz, olan imkanlarla Türkiye’ye olimpik ve paralimpik branşlarda şampiyon veya madalya alan sporcular yetiştirin, bir gün o da olur” demiştik...

        Bizim tavsiyemiz şu, konu madem olimpiyatlar, madem başarısızlık, madem gençlik, bu talebi de karşılayabiliriz...

        ***

        Rio Olimpiyatları’na en çok sporcu gönderen kulüpler, 21 kişiyle ENKA, 16’yla F. Bahçe ve 14’le İstanbul BŞB... Yani müessese kulüpleri ve belediyeler ağırlıklı... Futbol kulüplerini, amatör spor havuzuna çekmek lazım...

        Devlet güçlü, imkanları çok büyük... Ülkenin prestiji ve 35 milyon gencini kaybetmemek için kulüplere de ek görevler vermek lazım... Bu bir vergi kaybı değil, gençlik kazancıdır...

        Kulüpler ve belediyeleri iyi denetleyerek, bu imkanı sunarsak, sporumuzun kalkınması için önemli adım atmış oluruz...

        ***

        Sayın Cumhurbaşkanımız’ın spor ve gençlik için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağını biliyoruz, başarıyı ne kadar çok istediğini de... Başbakan Binali Yıldırım’ın destek vereceğini de...

        80 milyonluk potansiyeli spor lehine harekete geçirmek ve gençliği zararlı alışkanlıklardan korumak için bir şeyler yapmak şart. Külliye’den kulüplere verilen görev gibi...

        Spora ve gençliğe yaptığınız yatırım, size yol, su, elektrik, huzur, istikrar, itibar, gurur olarak geri dönüyor, hem de fazlasıyla...

        Diğer Yazılar